@dincerkocabas2010
|
8. Bölüm: Karanlığın Çemberi FİNAL Her şeyin sona erdiğini hissettiğim bir geceydi. Sarayın taş duvarları bile düşmanın yaklaşan öfkesiyle sarsılırken, Eloria Krallığı için ne kadar önemli olduğumu bir kez daha anladım. Ay ışığı, koridorlardan yavaşça süzülüyor, bana biraz olsun cesaret veriyordu. Gökyüzünde yanan yıldızlara bakıp derin bir nefes aldım, çünkü bu savaşın, sadece bir krallık için değil, sevdiklerim için de olduğunu biliyordum. Caelan’ın yaralı halde komutanlarına emirler verdiğini gördüğümde içimde dayanılmaz bir acı hissettim. Onun bu hırpalanmış hâli, savaşın ve yaşananların ağırlığını omuzlarına yıkıyordu. Bana sadece savaşın yükünü değil, kalbinde bana olan yasak sevgiyi de taşıdığını her bakışında hissettiriyordu. Onun yüzündeki kararlılık, kalbimde derin bir korkuyla birleşiyordu; çünkü onun, bu gece her şeyini feda etmeye hazır olduğunu biliyordum. Kapılara yaklaşan düşman sesleri daha da arttı. Çığlıklar, kılıçların çarpışma sesi ve askerlerin inlemeleri, bir mezarın sessizliği gibi yavaşça içime doldu. Edric babamın bana öğrettiği gibi dimdik durmalıydım. Zayıflık, düşmanın eline geçebilecek bir silahtı; ama gözlerim Caelan’ın yaralı yüzüne kaydığında, ne kadar güçlü olmaya çalışsam da kalbimdeki korku yavaşça yüzeye çıkıyordu. **Korkunun Karşısında** Savaş patlak verdiğinde kardeşim Alex’in güvende olduğundan emin oldum. Ritüelden sonra güçlenmişti, ama bu savaşa henüz hazır değildi. Düşmanla burun buruna geldiğimizde kılıcımı daha sıkı kavradım ve her darbe alışımda Caelan’ın bana olan bakışını hatırladım. Bu savaş, sadece bir krallık meselesi değil, içimde taşımak zorunda olduğum bir duygunun da savaşıydı. Bir anda, koridorlardan gelen ayak seslerini duydum. Her adım bir tehdit, her gölge bir düşman gibi yaklaşıyordu. Çığlıkları bastıran sessizlik, düşmanın planlarını fısıldar gibiydi. İçimde yükselen korkuya rağmen kılıcımı daha sıkı kavradım. Bunu başarabilirdim; halkım için, kardeşim için ve belki de yasak bir aşkın hatırası için. Bir anda, Caelan yanıma yaklaştı. Yüzünde kan ve yorgunlukla bana baktı. “Aurora,” dedi, sesi yumuşaktı ama gözlerinde derin bir acı vardı. “Beni dinle… eğer bu gece buradan sağ çıkamazsak…” Cümlesini tamamlayamadan dudakları titredi. Onun bu hâlini görmek, içimdeki duvarları yıkıyordu. Kalbim hızla çarpıyordu; belki de bu, ona karşı hissettiğim şeyleri itiraf etmek için son şansımdı. Gözlerim yaşlarla dolarken, “Caelan, eğer bu savaşı kazanamazsak… bil ki sen benim kalbimde her zaman en özel yerdesin,” diye fısıldadım. **Aşk ve Veda** O an ikimizin de saklayamadığı hisler, gözlerimizde birleşti. Savaşın ortasında, yıkılmış duvarların arasında ve kanla yoğrulmuş taşların üstünde bile kalbimiz aynı ritimle çarpıyordu. Sanki bu an, hayatımızın en kutsal anıydı; ama aynı zamanda en yasaklı anıydı. Caelan elini yüzüme dokundurarak bana gülümsedi. “Senin yanında ölmek bile bir onur, Aurora,” dedi. Onu bir an için bile kaybetme düşüncesi, içimde tarifsiz bir acı yarattı. Ancak bunu dışa vurmam mümkün değildi. Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım, sonrasında onu savunmak için yeniden kılıcıma sarıldım. Bir anda, düşmanın komutanı, Mickle’ın eski müttefiklerinden biri, koridorda belirdi. Karanlık bir gölge gibi üzerimize geldi, yüzündeki zalimce gülümsemeyle. “Eloria’nın geleceği, sizin zayıflığınızla yok olacak,” diye bağırdı. Gözlerimdeki yaşları sildim ve ona bakarak, “Bu krallığı, ailemi ve Caelan’ı korumak için gerekirse her şeyimi veririm!” dedim.
Savaş devam etti, kan her yanı sardı, kılıçlar çarpıştı. Ama sonunda, düşman komutanını yere sermeyi başardım. Ellerim kan içinde, kalbim yaralı ve gözlerim Caelan’ın son kez gözlerime baktığı o andaki gibi sarsılmıştı. Savaş bittiğinde, krallığımız güvendeydi ama Caelan’ı kaybetmiş olmanın acısı kalbime saplanmıştı. Onun için hissettiğim aşk, bir sır olarak içimde kaldı. O andan sonra, her sabah doğan güneşle birlikte onu hatırladım ve onun hatırasını krallığımı koruyarak yaşatmaya söz verdim.
Zaman geçti, ama her akşam onunla konuşuyormuş gibi hissettim. Onun için döktüğüm her gözyaşı, Eloria Krallığı’nın üstündeki yıldızlarla birleşti. Bu savaş, beni güçlü bir kraliçe yapsa da, kalbimde açtığı yaralar her zaman hatırlanacak. Şimdi Eloria halkını koruyan güçlü bir kraliçe olsam da, kalbimin en derininde onu her zaman saklı tutuyorum. “Caelan,” dedim içimden, “Sen her zaman benimle olacaksın.” Arkadaşlar bir hikayenin daha sonuna geldik.bir sonraki hikayemizde görüşmek üzere |
0% |