@diva_gma
|
İnanç yoktu. Geç kalmış olabilirdi. Ama asıl korktuğum kısım beni ciddi ciddi çağırmamış olmasıydı. Ya arkadaşlarıyla iddiaya girip beni kurban seçmişlerse.
Bu düşünce beni baştan sona titretmeye yeterken kararımdan vazgeçmeme de neden oldu. İlk buluşmamı böyle bir şeyle mahvedemezdim.
Arkamı döndüm, tam eve doğru yürümeye başlayacaktım ki İnanç' ı gördüm. Ciddiydi, benimle gerçekten buluşmak istiyor gibiydi. Benimle oyun oynamıyordu.
İnanç gülümseyerek bana doğru yürüyordu. Üzerinde siyah kot pantolon, siyah bir t-shirt ve kot ceket vardı. Siyah ona çok yakışmıştı.
Bana yaklaştı ve önümde durdu. Sonra konuşmaya başladı.
"Kusura bakma biraz geciktim bir kaç işim vardı."
Nasıl konuşuluyordu. Ben heyecandan nefes almayı bile unutmuştum.
"Sorun değil. Zaten bende yeni geldim.
"Bu akşam seninle çok önemli şeyler konuşacağız."
Ya neden beni izliyordun diye sorarsa. Konuşacağımız konuların iyi mi kötü mü olduğunu sormam gerekiyordu.
"Lütfen ilk önce iyi mi kötü mü olduğunu söyle."
Oturduğumuz bankın karşısında Ege Denizi' i vardır. Denize bakarak derin bir iç çekti ve gözleri tekrardan gözlerimi buldu.
"İşte ben de bunu bilmiyorum. Benim duygularımı içeren ama iyi mi kötü mü olacağını senin karar vereceğin şeyler."
Bana ne anlatacaktı ki?
"Merak ettim anlat hadi."
"Nasıl anlatacağımı bilmiyorum. En başından anlatmaya başlasam bitirene kadar beni dinler msin?"
Annem aramazsa dinlerim.
"Tabii ki de dinlerim."
"O zaman anlatmaya başlıyorum."
Dedi heyecanla.
"Başla."
Dedim bende heyecanla.
Ve İnanç anlatmaya başladı. Onun yanında kendimi iyi hissediyordum.
"Bir ay önce bugün seni ilk gördüğüm gündü. Metroda, elinde kitabın, kulaklarında kulaklığın oturuyordun. Seni ilk gördüğüm an bir şeyler hissettim sana karşı. Okula okumak için getirdiğin her kitabı ben de aldım ve okudum. Her gece seni düşünerek uykuya dalıyordum ve seni düşünerek güne başlıyordum. Bir ay önce seni gördüğümde gözlerinde gördüğüm hüzün aklımdan çıkmıyordu. Kurtarılmayı bekliyor gibiydin, ben seni o an kurtarmayı her şeyden çok istiyordum. Ve bu sabah arkadaşlarım Atakan ve Akgün ile şakalaşıyorduk. Ben ne kadar seninle aramızda bir şey olmadığını, birbirimizi tanımadığımızı söylesem de beni ciddiye almıyorlardı. Sabah metroyu bekliyorduk. Metronun önümüzde duran kapısı senin önünde oturduğun kapıydı. Seni fark ettiğimizde bu sefer seninle konuşmamı istediler. Aslında beni yanındaki boş koltuğa ittireceklerdi ve bende yanlışlıkla düşmüş gibi yapıp seninle konuşmaya çalışacaktım. Ama biraz fazla heyecanlandılar ve daha metroya girmeden ittirdikleri için yere düştüm. O an kendim umrumda bile değildi. Gözlerim senin üzerindeydi. Tek isteğim seninle tanışmaktı. Ve sen gelip bana nasıl olduğumu sordun, beni dünyadan soyutladın. Ben artık seni kendi içimde sevmeyi istemiyorum. Sana duygularımı söylemek zorundaydım. Ben senin beklediğin kurtarıcıyım. Ben seni düştüğün bataklıktan kurtarabilirim. Yeterki sen bana evet de. Sadem benimle sevgili olur musun?" |
0% |