Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@diyarrnurrr

Pamuk eller yıldıza ve yorumlara:)

 

Keyifli okumalar:)

 

///////////////////////////////////////////////////////

 

"Sevdiklerinin tehlikede olması zorlaştırsa da işleri bir yol hep vardır. Sabret insanoğlu..."

 

Yok olup uçmak istersin bazen. Ya da görünmez olmak. En iyisi doğmamış olmayı dilemek sanırım. Ya da bilmiyorum yaşayıp savaş vermekte bi seçenek ama en az sınavlardaki "E"şıkkı kadar saçma gelir bana çoğu zaman. Sonra bazen unutmak istersin. Bazı anıları değil bazen tüm anıları unutmak istersin. Öylece boş boş bakmak istersin. Kimse gelip koluna dokunup seni ordan oraya sürüklemesin diye tekrarlarsın içinden.

Ama ne var biliyor musunuz?

 

Bunların hepsi istemekle kalıyor. Asla ikinci aşama olan kabul etabını göremiyoruz bile...

 

Sabah Çınarın seslenmesiyle pardon BÖĞÜRMESİYLE uyandık. Ne demiştim ben akşam o koltuğa yayılır camışlar gibi yatar yada çivilenir. Sonra da sabah işte böyle böğürür . Vay efendim neymiş "siz beni niye kaldırmadınız da ,niye orda bıraktınız da"gibi şeyler. Neyseki fazla uzatmadı da üçümüz bi güzel serpme kahvaltı ile devam ettik güne. Bugün hep birlikte alışverişe çıkacağız. Paşamız bizimle gelmek istemesede. Onu bi şekilde ikna ettik.(Asla tehdit etmedik)

 

-Çınaaar

-"a" harfini uzatmaya başlamışız. Demek bişey isteyeceksin.Ne istiyosun-(Esra ile ona köpek bakışı attığımızda) istiyorsunuz. Ne istiyorsunuz. Bu yavru köpek bakışları,a harfini uzatmalar falan.

 

Yüzümüzde vatan gülüşü...

 

-Çiçek hayır. Sizinle alışverişe falan gelemem. Kızım ben o hatayı bi kere yaparım. Bana bütün poşetleri taşıtıyorsunuz lan. Çarşının altını üstüne getiriyorsunuz. Lan onu geçtim. Ne aradığınızı sizde bilmiyorsunuz. Bende sizin özel şoförünüz gibi arkanızda kuyruk gibi bi oraya bi buraya dolan babam dolan.

 

Esra ile ağzımız bi karış Çınara bakarken araya Esra girdi.

 

-Sevdadan hoşlandığını biliyorum. Gider ispiyonlarım. (nihhaha yaşasın kötülük,ya da yaşamasın neyse iyi oldu bu şimdi kabul etme de görelim Çınar efendi )

 

Bunu duyan Çınar bi hışım Esraya dönüp öyle bi baktı ki yeminle gözlerle cinayet işlense Esra şimdi yaşamıyor olurdu. Maalesef bu bakışmanın tahmin ettiğiniz üzere Esra kazandı. Sonuç Çınar bizimle alışverişe geliyor. İkimizde ona dönüp aynı anda;

 

"-Bugün çok güzel olacak"deyip gözünü daha çok korkuttuk. Hadi ama en fazla ne olabilir ki. Altı üstü küçük bi alışveriş:)

 

\\\

 

~5 saat sonra ~

 

-En fazla ne olabilir ki canım. Altı üstü KÜÇÜK bi alışveriş. Ne olabilir ki. Asla tüm mağazaları dolaşıp onlarca şey almadık. Aynen ne olabilir ki en fazla.

 

Çınar 5 adım geride veryansın ederken bizde bitik haldeydik. Sanki bu sefer biraz abartmıştık ama napalım hepsi çok güzeldi. Özellikle o çiçekli beyaz ve yeşil karışık elbise beni benden aldı. Birde koyu mavi küçük beyaz papatyaları olan etek ve ona takım olarak yakalarında sarı güllü beyaz gömlek. Allah'ım hepsi muhteşem. Arkamı dönüp Çınara baktım. Ona da harika şeyler aldım. Tabi şimdi bunu bilmesine gerek yoktu. Tam yoluma devam edeceğim sırada bi fren sesi duydum. Sonra bi gaz sesi. Arkamı bi döndüm Çınar yerde poşetler etrafa saçılmış . Bi an kan beynime gitmedi sandım. Koşup Çınarın yanına gittim.

 

-Çınar. Çınar. Çınar bana bak. Ne oldu. Çınar. Beni duyuyor musun?

Nefes aldığımı zannetmiyorum. Çınara araba çarpmıştı. Kahretsin onu mavedicem!

 

-Çi-çiçek. İyiyim bişey yok. Dingilin teki az kalsın çarpıyordu. Zor attım kendimi geri.

 

Beynimden vurulmuşa döndüm. Bırakmayacaktı değil mi peşimi. Rahat vermeyecekti değil mi bana. Nasıl kurtulacağım ben bu işten. Allah'ım sen yardım et. Sonumun annem ve babam gibi olmasını istemiyorum. Allah'ım bi çıkış yolu göster.

 

-Hanımefendi . Beyefendi iyi misiniz. Ambulans çağırmamızı ister misiniz?

 

Esra koşup yanımıza çoktan gelmiş Çınara yardım ediyordu. Poşetleri topluyordu. Yanımda yabancı bir erkek sesi duyunca irkildim. Başımı çevirdiğimde uzun boylu kahverengi gözlü sarı saçlı 1.90 boylarında bir adam vardı. Nasıl desem böyle dizilerden fırlamış gibiydi. Biraz fazla dikkatli bakmış olmalıyım ki yerinde rahatsızca kıpırdandı. Hadi ama bakılmayacak gibi değildi! Hemen kendimi toparlayıp boğazımı temizledim ve söze girdim.

 

- İyiyiz teşekkür ederiz. Kendini bilmez, ehliyetini bakkaldan almış trafik canavarının teki az kalsın kardeşime çarpıyordu. Biraz korktuk ama şuan iyiyiz ilginiz için teşekkür ederiz.

 

- Ne demek aslında görebilseydim plakasını alırdım ama telaşla sizin yanınıza koşunca akıl edemedim. Kardeşiniz iyi mi? Sizde biraz betiniz benziniz atmış gibisiniz.

 

- Aa yok iyiyiz. Değil mi Çınar sadece düştün sanırım bi yerinde birşey yok.

 

-Yok yok iyiyim Çiçek. Endişelenmeyin. Beyefendi sizede çok teşekkür ederiz. Sizin işiniz falan vardır biz sizi alıkoymayalım iyi günler.

 

- Tekrardan geçmiş olsun iyi günler.

 

Adam bize son kez iyi olup olmadığımızı sorduktan sonra arkasını dönüp gitti. Bizde Çınara dönüp iyi mi diye kontrol ettikten sonra poşetleri toplayıp yolumuza devam ettik. Kazasız belasız eve gidebilsek yeterdi!

 

Bende çiçeksem senin çiçeğini soldurmasını bilirim pis cani!

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%