
Hemen kendimi ondan uzaklaştırıp "Ne yaptığını zannediyorsun?" Diye bağırdım. O ise beni umursamayıp "İyi misin?" Demişti.
Sinirlenip onu ittim ve beni ilerde bekleyen arabaya ilerledim. Ama o izin vermeyip kolumdan tutmuş bana bakıyordu.
"Kolumu bırak!"
"Hayır ilk önce iyi misin onu der misin?"
"Sanane bundan sen kimsin?"
Dediğimde gözlerinde ki üzgün ifadeyi görünce içimden bir şey kopup gitmişti. O ise bana sadece bakıp bir şey demek istedi fakat hiçbir şey yapamadı. Ben ise ondan cevap bekliyordum.
Sen kimsin Polat Öztürk?" Dedim son kez o ise bana şok ifadeyle bakıp
"Sen nasıl?" Demişti
"Biliyorum... Her şeyi biliyorum canım abicim..."
"Gaye"
"Evet ne demeyi bekliyorsun? Beni Alazla birlik olup nasıl kandırdığını mı anlatacaksın he Poyraz Öztürk!"
Dedikten sonra bana bir şey diyecek hali kalmamıştı. Son kez ona bakıp arabaya bindim. Araba da beni bekleyen Berkay'a dönüp "Gidelim buradan Berkay."
Hemen gazı kökleyip ana yola çıktı. Bana bakıp bir şey diyip dememe arasında kalmış gibiydi.
"Sor"
Derin nefes alıp "İyi misin?"
Hafif gülüp "Berbat durumdayım."
"Abine gidiyoruz?"
"Hayır tek kalabileceğim bir yere."
"Yalnız bırakmam bu halde seni Gaye."
"Berkay lütfen..." dedim artık konuşmaya mecalim kalmamıştı çünkü.
"Tamam bırakırım ama benim evde tek kalırsın bende Mertlerde kalırım bugün."
Kafamı sallayıp onayladım. Berkay'ın evine geldiğimizde arabadan inip eve doğru ilerlerken Berkan kolumdan tutup bana sarıldı.
"Ben burdayım kardeşim her zaman yanında olacağım bunu aklından çıkarma tamam mı?"
Gözümden akan gözyaşlarımla ona sarılıp "Biliyorum, çok teşekkür ederim Berkay. Dostum ve kardeşim olduğun için her şey için..."
"Güzelim benim." Deyip saçlarımdan öptü. Ondan ayrılıp eve girdim. Girer girmez durmak bilmeyen gözyaşlarıma yenileri eklendi. Alaz'dan ayrıldığımı yeni yeni algılıyordum. Polat'ın karşıma çıkması, her şey yine her zaman ki gibi üst üste gelmişti. Kendimi koltuğa atıp bacaklarımı kollarımın arasına aldım. Peki şimdi ne olacaktı? Onu her gün göreceğim ve tekrar sevip yine ondan nefret edeceğim. Onun bana aşkı yalandı beni kandırmıştı. Öz abimle birlik olup benim ruhumu öldürmüşlerdi 2. defa. Yıkılmıştım her şeyim elimden alınmıştı. Ailem sandığım insanlar ailem değildi. Sevgilim dediğim adam beni kandırmıştı. Öz abim olduğunu öğrendiğim adam saçma şekilde sevgilimle oyun kurarak karşıma çıkmıştı. Neden bunlar benim başıma gelmişti ki neden?
Ben şimdi ne yapacaktım?
Sabah gözümü kanepede açmıştım. Her yerim ağrıyordu, ağlarken burada uyuyakalmıştım sanırım. Telefondan saate baktığımda sabahın 7'si olduğunu gördüm. Hemen kalkıp banyoya gittim. Berkay'ın evinde birkaç parça kıyafetim vardı hemen onları üstüme geçirip evden çıktım. Hastaneye geldiğimde hemen hocamın yanına yönelip yerimi öğrendim. Acilde kalmamı istemişti. Birkaç hastaya bakıp dinleme odasına gidip biraz mola vermek istediğim sıra Meryem'in bana doğru geldiğini gördüm.
"Kuzum.."
"Meri'm.." deyip ona sarıldım. Biraz sarılmadan sonra kantine inmiştik. Kahve alıp bir masaya geçtik.
"Nasıl hissediyorsun Gaye?"
"Berbat"
"Niye geldin ki hoca sana izin vermişti kafanı toplardin en azından."
"Böyle daha iyi evde olsam kafamda kurardım ve aklıma gelirdi sürekli."
"Peki şimdi ne olacak?"
"Bilmem hayatıma onlar girmeden önce nasılsa öyle devam edeceğim."
"Evet kuzum eskisi gibi daha iyi oluruz. Hatta ne yapalım biliyor musun bu akşam bütün tayfa toplanalım."
"Olur."
"Tamam ben ayarlarım. O zaman sen git dinlen hadi."
Öyle dedikten sonra yanından kalkıp dinlenme odasında kanepeye uzandım.
Tam o sıra acil kod çağrısı gelmişti telefonuma. Hemen kalkıp acile koştum. Bıçaklama olayı olmuş ve taraftarlar birbirini hırpalamış. Bir hastanın yanına ilerleyip ne olduğuna baktığımda elinde kocaman bir şekilde bıçakla çizildiğini gördüm. Hemen pansuman yapıp yarayı diktim. Başka bir hastanın yanına gidip onu da muane ettikten sonra hocanın yanındaki hastaya ilerledim. Hastanın yakını onu bırakmadığı için hoca müdahale edemiyordu. Hemen hasta yakınının kolunu çekip
"Beyefendi lütfen izin verin müdahale edelim yoksa hastanın durumu daha da kotulesebilir lütfen!"
"Bakın benim tek ailem o izin verin yanında duruyum korkar o abisiz yapamaz o."
Abisiz yapamaz o dediğinde hafızamda kendi abim gelmişti. Ölmeden önce bizde öyleydik. Ama şimdi elimdeki imkanı kaçırıyor muydum? Polat'a bir şey olsa nasıl hissederdim ki? Hafızamda bir şey canlandı hastaneye gelen ve kimsesiz olduğu için çok üzüldüğüm bir hasta vardı ve o Polat'tı. Alaz'ın o gün gelmesi her şey göz önündeydi ve ben fark etmemiştim. Nasıl fark edecektim ki zaten yıllardır ailem bildiğim insanların yanında kalıpta öz ailem olmadıklarını anlamamıştım. Bu nasıl bir döngüydü.
"Gaye hasta yakınını uzaklaştır."
Hala düşünceler içerisindeyken hocanın sesini duydum.
"Tamam hocam." Adama dönüp
"Beyefendi lütfen çıkar mısınız işimizi zorlaştırıyorsunuz."
Ben öyle dedikten sonra adam bana dönüp
"Tamam ama lütfen canını acıtmayın kardeşimin. "
Öyle deyince icimde bir yer acıdı. Neden dedim neden ya bizde böyle olabilirdik Polat niye böyle bir oyun oynadın ki?
Gözlerim doldu canım yandı...
"Tamam siz merak etmeyin.."
Hemen perdenin arkasına geçip hocanın dediklerini yaptım. Hastanın durumu iyiydi artık. Abisinin yanına gidip haberi ben verdim.
"Beyefendi kardeşiniz iyi yanına gidebilirsiniz fakat fazla yormayın."
"Çok teşekkür ederim." Deyip kardeşinin yanına gitti. Ona sıkı sarılıp saçlarından öptü. Ben ise sadece bakmakla yetişmiştim.
Akşam olmuş ve artık hastaneden çıkma zamanı gelmişti. Canım yanmış buruk şekilde hastaneden çıktım. Otobüs beklerken kulağıma kulaklığımı takıp müzik açtım. Müzik dinlerken omzuma biri dokundu. Dokunan kişiye baktığımda ise Polat'tı. Kulaklığımı çıkarıp ne var der gibi kafamı salladım.
"İyi misin?"
Hafif gülüp "Bomba gibiyim ya valla hiç sorma."
"Dalga geçme Gaye ciddi soruyorum."
"Sanane sen kimsin ki? Seni ne ilgilendirir benim iyi olmam."
"Ben senin abinim!"
Kahkaha atıp yüzüne baktım. "Abim mi? Beni kandırıp bana oyun oynayan abim mi?"
"Sana oyun oynadım evet ama neden diye sormadın Gaye."
"Sormadım mı sordum lan sordum!"Diyerek onu ittim.
" Ama siz bana bir şey demediniz ki ben sana da Alaz'a da şans verdim."
"Ulan seni korumak için öyle bir oyun kurdum. Senin yanına yaklaşamazdım. Tek yaklaşacak olan oydu."
"Neden beni korumak için yaptın?"
"Çünkü annemin psikopat kocası senin peşindeydi. Hala peşinde ben hep seni korumak için sessizce takip ettim."
"Niye peşimde o adam?"
"İntikam için annemden intikam almak için."
"Polat" dedim çaresizce ben her gün yeni bir şey öğrenmekten yorulmuştum. Neden o adam benim peşimdeydi?
"Abim.." dedi o öyle dedikten sonra bütün örülü olan duvarlarım yıkılmıştı. O an sadece her şeyi unutup ona sarılmak istemiştim. Çünkü o kadar çok tükenmiştim tutunacak bir dal arıyordum. Arkamı sadece 10 dakika da olsa öz abime dayamak istemiştim. Hemen kollarımı onun beline sarıp kafamı omzuna gömdüm. Ben bir anda sarılınca şok olmuştu. İlk sarılmadı ama sonra o da belime kollarını sarıp beni kendine çekti.
"Canımın içi her şeyim." Deyip saçlarımı öptü. Ben de artık kendimi tutmayı bırakıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Ben ağladıkça o saçlarımı okşayıp ben artık yanındayım diyordu.
Sonunda kendime gelip biraz ondan çekildim. O da hafif çekilip yüzümdeki yaşları sildi.
"Bir kerelik eve ben bırakayım seni bu halde otobüste sürünme olur mu?"
Bir şey demeyip kafamı salladım. Elimi tutup arabaya yönlendirdi. Arabaya beni bindirdikten sonra kendide bindi. Arabayı çalıştırıp eve doğru yola çıktık. Eve gelince sadece ona dönüp "Teşekkür ederim." deyip arabadan indim. Ben eve girene kadar durmuştu. Eve girdiğimde annemle babam evde yoktu. Hemen odama gidip yatağıma yattım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |