
Telefonun çalmasıyla uyanmıştım.Israrla çalıyordu,oflayıp kimin olduğunu bakmadan açtım.
"Alo"
"Gaye.."dedi Alaz derin sesiyle
"Neden aradın?"
"Seni özledim Gaye."
"Boş yapıyorsun Alaz."deyip yüzüne kapattım.Oflayıp her şeyin neden üst üste geldiğini düşünmeye başladım.Neden ya yani neden? Ben düşüncelere dalarken telefonuma mesaj geldi.Baktığımda ise Şakadan Aşk sitesinden gelmişti.Bildirimin üstüne bastığımda Alaz'dan geldiğini gördüm.
'Gaye güzelim gerçekten çok pişmanım.Hemde köpek gibi.Nolur aç telefonlarımı engellemişsin zaten başka numaradan aradım seni ama yüzüme kapattın.Her seyi baştan alamam ama geleceğimizi değiştirebiliriz.Abin de bende çok pişmanız, mecburduk anla bizi de seni korumak için yaptık.Daha doğrusu ben yaptım abinin de suçu yok onu ben zorladım seni tek korumanın yolu buydu çünkü.Beni affetmiyorsan bari abini affet o seni kaç senedir uzaktan izliyor ve koruyor.O senin için canını verir onu affet beni affetmezsen bile güzelim.'
Okuduğum mesaja sadece bakıp geri kapattım.Alaz'a karşı içimde kızgınlık ve kırgınlık vardı.Onu kolay kolay affedeceğimi sanmıyordum.Polat'ı ise bilmiyordum ona karşı nötr gibiydim ama bir yandan da çok kızgındım.Her şeyi zamana bırakmıştım artık.Saate baktığımda 22.00 gösteriyordu.Aklıma Meri'nin gelmesiyle hemen onu aradım.Birkaç dakika sonra telefon açılmıştı.
"Alo"
"Meri hani buluşuyorduk."
"Buluşacağız zaten tam sana yazacaktım biz kapının önündeyiz hadi aşağı in!"
"Tamam" deyip telefonu kapattım.Aşağı indiğimde annemlerin geldiğini gördüm.Televizyon izliyorlardı.Annem beni fark edip "Kızım uyuyordun rahatsız etmek istemedim.Acıktıysan yemek hazırlayım sana."
"Yok anne bizimkilerle biraz oturacağız mahallede gelince ben atıştırırım bir şeyler."
"Tamam kızım dikkatli ol telefonun açık olsun."
"Tamam anne."deyip evden çıktım.Binadan da çıktığımda bizimkileri gördüm.Hepsiyle bir araya gelmeyeli uzun zaman olmuştu.
"Hadi gidelim."dedi Berkan
Mahallenin parkına geldiğimizde uzun zamandır buluşmadığımızı fark etmiştim.
"Niye bu kadar uzak kaldık birbirimizden?"dediğimde Mertle göz göze gelmiştik her ne kadar benden hoşlansa da o benim çocukluk hatta bebeklik arkadaşımdı.Sadece gülümsedim ona karşı o ise yüzümü inceledi.Sonra ise "Ne kadar çökmüşsün Gaye?"dedi
Hafif gülüp "O kadar belli mi oluyor?"
"Ah be güzelim benim.Berkan en başından bana bize söyleseydi seni yalnız bırakır mıydık biz?" demişti Burak
"Ben istedim ona kızmayın ben bile hala atlatamamışken size söylemek istemedim sizi de üzmek istemedim."
"Salak biz ne diye varız burda!"diyerek kafama vurdu Meryem
"Ne vuruyorsun be? Hastane bitti burda da başla."diyerek dil çıkardım.O ise tam bana vuracakken Mert onu tutup "Sakin kızlar." dedi Bizim her zamanki rutinimizdi. Biz birbirimize girer Mert ise bizi ayırırdı.Eski zamanları özledğimi fark etmiştim.Hayatım önceden çok güzelmiş hiç kaos yoktu,annemi babamı öz zannederken ne kadar mutluymuşum? Yine de mutluydum yanımda arkadaşlarım vardı.Onlar konuşurken ben onlara dalmıştım.
Taa ki Burak elindeki çekirdeği bana uzatana kadar.Hemen elinden alıp yemeye başladım.O ise elimden almaya çalışıyordu fakat bende çekirdeği inat edip vermeyince yanımda oturan Meryem'i itip onun yerine oturdu.Elimde olan çekirdek kabını ortamıza çekti.Ona gülüp çekirdeği yemeye devam ettim.Mahallede ki dedikoduları yapmaya başlamıştık.
Baya zaman geçmişti bizimkilerle oturalı .Çok yorulmuştum bugün kalksam iyi olacaktı.Bizimkilere baktığımda baya hararetli konuşuyorlardı.Onları bölmeye gerek yoktu.
"Ben kalkıyorum gençlik geç oldu artık."dedim hepsine bakarak
"Ben bırakayım mı seni?" dedi Burak
"Yok ben giderim siz takılın."
"Tamam ısrar yok."
"Yarın görüşürüz okulda."dedi Meri
"Tamam hadi öptüm hepinizi."deyip el salladım.Parktan çıkıp yavaş yavaş eve yürümeye başladım.Havaya baktığımda ay çok güzel duruyordu.Gecenin karanlığında ayın ışığında korkmadan yürümek kadınlar için kadar ne kadar zor da olsa güzeldi.Derin nefes çekip geri verirken arkamdan bir ses geldi.Dönüp baktığımda ise hiçbir şey yoktu.Umursamadan yürümeye devam ettim.Fakat bir ses durmamı sağladı.
"Gaye Derin Öztürk!" dedi bir adam sesi
Arkamı dönmeden hemen telefonumdan Burak'ı arayıp açık bıraktım.Hafif şekilde sese döndüğümde 40'lı yaşalarında saçı sakalı birbirine karışmış bir adam elinde bıçakla bana bakıyordu.Elinde bıçağı görünce korkmuştum.Adama bakmaya devam ederken telefonumdan Burak'ın sesi geliyordu fakat çok kısık sesle olduğu için ben duyuyordum.Adamla aramda baya fark vardı.Koşsam mı diye düşündüm fakat yakalardı beni bizimkiler gelene kadar oyalayabilirdim.Zaten fazla uzaklaşmamıştım.
"Sen kimsin?"
"Aaa çok ayıp beni nasıl tanımazsın.Ben senin biricik annenin kocasıyım."dediğinde elim ayağım titremeye başlamıştı.Bu adam benim peşinde olan adamdı.
"Se..n..n"
"Hahaha korkma korkma sana bugün bir şey yapmayacağım sadece biraz konuşacağız."
"Ne konuşacaksın benimle?"
"Annen hakkında"dediğinde meraklı şekilde ona bakmaya başladım.
"Söyle"
"Annen o pislik kadın beni terk etti.Senin için ama sonu ne oldu biliyor musun ölüm elimden kurtulamadı."
"Ne öldürdün mü onu?"
"Evet öldürdüm ama anan olacak fahişe yaşıyor şu an onu bulamıyorum."dediğinde rahat bir nefes almıştım.
"Senin peşine neden düştüm biliyor musun?"diyerek benim üstüme hızlı hızlı yürüdü.Ben ise tam koşmaya çalışacaktım ki boynumdan tutup boğazladı. "Dur korkma sana bugün dokunmayacağım sadece seni uyarmaya geldim.O abin olacak Polat seni şimdiye kadar çok iyi sakladı.Bulamadım seni ama bulduktan sonra hep peşindeydim tam sana saldıracağım zaman hep seni bir şekilde korudu.Onu bir türlü atlatamadım ama bugün nedense peşinde değil normalde burnunun dibinde olurdu.İstesem seni şu an öldürürüm ama yapmayacağım.Seni uyarıyorum o anan olcak kadın bana geri dönecek yoksa seni onun gözünün önünde öldürürüm.Senden zaten alınacak hesabım var anan gelecek bile olsa peşini bırakmayacağım bunu da bil."deyip koluma bıcağı geçirdi.
"Bu da uyarı amaçlı süsüm olsun sana güzellik."deyip beni yere itti.Ben ise korkudan kolumdaki acıyı hissetmiyordum bile.Ağlamaya devam ediyordum.Tam bir şey diyecekken Burak'ın sesi duyuldu.
"GAYE!"
Hemen arkasını dönüp bakınca bizimkileri gördü.Bana bakıp "Elimden kurtuluşun yok Gaye Derin Öztürk!"deyip koşmaya başladı.Benim ise sesim çıkmıyordu.Sadece başımda büyük bir bela olduğunu anlamıştım.
"Gaye güzelim iyi misin?"dedi Berkan hemen yanıma gelip "Ber..ka..n"dedim titireyerek o ise beni yerden kaldırmaya çalışırken kolumdaki acıyı hissedip inledim.Hemen koluma bakıp Meryem'e döndü.
"Bıçaklanmış Meri halledebilir misin?"dedi ama Meryem beni öyle perişan halde gördüğünden ve korktuğundan bir şey diyemedi.
"Hastaneye gidelim Berkan bu halde ne o ne de Gaye halleder."dedi Burak
Onlar konuşurken ben hiçbir şey diyemiyordum.Sadece titriyor ve ağlıyordum.Onlarda bunun farkındaydı.Hemen beni Berkan kucaklayıp onun evinin önüne gelene kadar taşıdı.Koluma ise kızlardan birinin hırkasını bastırıyorlardı.Ben ise kafamı Berkan'ın omzuna gömmüş hiçbir şey demiyordum.Berkan ise beni yatıştırmaya çalışıyordu.Ama işe yaramıyordu canım çok yanıyordu.O an ise tek aklıma gelen abimdi.O olsaydı yanımda şu an bunu yaşamayabilirdim o beni korurdu.Korkum giderdi yanımda olduğu için.
"Polat"dediğimde Berkan bana baktı.Durup hemen Burak'a telefonundan Polat Öztürk yazan kişiyi aramasını ve hemen hastaneye gelmesini söylemesini istedi.Sonra önündeki arabanın arka kapısını açıp Meryem'in bacağına başımı koyup beni yatırdı.Kapıyı kapatıp diğerlerine bir şeyler dedi.Artık gözüm kapanmaya başlıyordu.Tam bayılacaktım Meryem beni dürtüp "Gaye uyumaman lazım kuzum."
"Biliyorum." dediğimde arabının iki kapısı açılıp şöför koltuğuna Berkan diğer koltuğa Burak'ın oturduğunu gördüm.Hemen arabayı çalıştırıp hastaneye sürdü Berkan.
Burak'ın "Sana kim bunu yaptı Gaye?" dediğini duyarken gözlerimin kapandığını hissettim.Tek söylediğim şey ise abi idi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |