@dolunay89
|
Karşımda gördüğüm adam benim hayalimdeki gibiydi. Çok yakışıklıydı.Yeşil gözleri adeta parlıyordu,siyah saçlı, esmer tenliydi.Kalbim zaten hızlı atarken daha fazla hızlı atmaya başladı.Bir an kalp krizi geçireceğim zannettim.Elimi kalbime koyup gözlerimi kapattım.Derin derin nefesler alıp verdim. "Sakin ol kızım sakin ol!"dedim kendi kendime.Gözlerimi geri açıp telefona baktım.Bir şey yazmam gerekir mi?Ben düşüncelere dalmışken bildirim sesini duyunca olduğum yerde sıçradım.Hemen kendime gelip telefona baktığımda Alaz mesaj atmıştı.
"Sana dediğim gibi hayalindeki gibiyim, bana artık güvenebilirsin."
Yazıyordu,doğru diyordu hem hayalimde ki gibiydi, hemde ilk bana mesaj attığında demişti. Bu da onu doğruluyordu.Şimdi ne diyecektim ki ona sana güveniyorum mu?Ama gerçekte ne hissediyordum?Gerçekte ona güvenmiyordum ne yani daha yeni tanıştığım ve sanal alemden konuştuğum kişiye mi güvenecektim? Aklım böyle diyordu ama kalbim tam tersini söylüyordu.Derin bir nefes alıp cevap yazdım.
"Sana güvenmem için daha çok zaman var Alaz, benden sana kolay kolay güvenmemi bekleme lütfen!"
Birkaç dakika sonra mesaj gelmişti.
"Peki senin dediğin gibi olsun kutup yıldızı!"
Çok anlayışlı birine benziyordu.Bakalım zaman bize ne gösterecek?Mesaj yazmayıp telefonumu kapattım.Gözlerimi yumup yattığım koltuğa dahada yayıldım.Alaz'ı düşünürken uyuya kalmıştım. Birinin beni dürtmesiyle uyandım.Tek gözümü açıp beni dürtenin kim olduğuna baktığımda Poyraz'dı. Onunla aynı bölümdeydik, ayrı zamanda arkadaşımdı.
"Hı?"dedim
"Kızım burada uyuya kalmışsın herkes çıkıyor. Senide burada görünce uyandırıyım dedim." Gözümü cama çevirdiğimde hava kararmıştı.Geri başımı Poyraz'a çevirdiğimde kafamı sallayıp "Anladım sağol." dedim. Koltuktan kalkıp dinlenme odasından çıkıp giyinme odasına yöneldim.Üzerimi giydikten sonrada hastaneden çıkıp otobüs durağına yöneldim. Mira'nın nöbeti olduğu için benimle gelememişti. Otobüs gelince boş yere oturdum. Kulağıma kulaklık takıp kendimi müziğe verdim. Telefonuma bakarken aklıma birden Alaz'ın sosyal medyasına bakmak geldi. Aslında girmek istemiyordum ama merak yanım ağır bastı. İnstagrama girip isminiyle soyadını yazdım.Karşıma direk o çıktı.Hemen basıp hesaba girdim.Baya takipçisi vardı, takipçisini es geçip fotoğraflarına baktım.20 tane resmi vardı. Son attığı fotoğrafa baktım.Arabanın kaputuna yaslanmış gözlerinde gözlüklerle, siyah eşofman takmıyla hem yakışıklı hemde havalı duruyordu.Yakından bakmak için yaklaştırmaya çalışırken yanlışlıkla beğenmiştim.Kahretsin saniyesinde hemen beğeniyi çekmiş direk hesaptan çıkmıştım.Acaba görmüşümüdür.Hayır görmesin onu stalkladım diye ukalalık yapardı.Allah kahretmesin ya kızım şu merakından bir kurtulmadın! dedim kendi kendime.
'Korkma o senin tipini görmedi,senden başka bir sürü gayede var.O yüzden bence endişelenme Gayecim.'diyen iç sesime hak veriyordum.Doğru benim ismime sahip bir sürü kişi vardı.Sakin ol kızım... Ben düşüncelere dalmışken elimdeki telefonum titredi.Baktığım da siteden mesaj vardı.Hemen girip baktım, Alaz yazmıştı
"Beni merak etmen hoşuma gitti Gaye Derin Öztürk!"
Kahretsin yakalandım.
Alaz bana attığı mesajdan tam 10 dakika geçmişti.Ve ben hala bir şey yazmamıştım.Çünkü hala yakalanmanın şokunu yaşıyordum.Sonunda kendime gelip mesaj at kısmına yazmaya başladım.
"Dediğinden bir şey anlamadım."
Sonuna kadar inkar edicektim.Yoksa onun ukalalığını çekemezdim.Kısa sürede mesaj geldi.
"Hadi ama güzelim yakalandın inkar etme boşuna."
"Ne inkar edicem be dediğinden bir şey anlasam neyse de."
"Dediğimi gayet anladın da anlamazlıktan geliyorsun neyse söyleyeyim bari şöyle ki sen benim instagram hesabıma girip beni stalklamışsın dediğim bu Gaye Hanım."
Ay merakıma eşşek arıları soksaydı da onun hesabına girmeyeydim.Off ne yapıcağım ya ben?
'Bence ne yapacağın belli kabul et.'dedi iç sesim 'Ne kabul etmesi iç ses sonuna kadar inkar!' diye içimden geçirirken ona yazmaya başladım.
"Benim olduğumu nereden biliyorsun ki Türkiye'de bir tek Gaye ben değilim sonuçta onu geçtim tipi mi bile bilmiyorsun."
"Evet haklısın Türkiye'de bir tek sen Gaye değilsin ama benim hayatımda olan tek Gaye sensin bu da demek oluyor ki sen beni stalklamışsın."
"Sana hayır dediysem hayır bakmadım yahu!"
Mesajı atıp bildirimi sessize aldım.Daha fazla zorlarsa itiraf edebilirdim.Kafamı kaldırıp durduğumuz durağa bakınca ineceğim yer olduğu için kapıya gelip otobüsten indim.Mahalleye 10 dakikalık yürünelecek mesafe vardı.Yolda yürürken bir yandan da müziğimi dinliyordum.
Mahalleye giriş yaptığımda her zamanki gibi kapısının önünde oturmuş yoldan geçip gidenler hakkında dedikodu yapan radar teyzelerimiz vardı.Onların radarına yakalanmamak için diğer yan sokağa saptım.Biraz eve uzaktı bu sokak ama o radar teyzelere yakalanmaktan iyidir. Eve geldiğimde direk kendimi ılık bir duşa attım.Duştan çıktıktan sonra üstümü giyip yemek yapan anneme yardım ettim.Akşam yemeğini yedikten sonra oturmuş babamlarla televizyon izliyorduk.O sırada telefonuma bildirim geldi.Alıp baktığımda ise Meryem'in attığını gördüm.
"Kutup yıldızı tayfayla parktayız sende gel."
"Tamam geliyorum bal yanaklım."
Meryemle mesajlaştıktan sonra babamdan izin alıp evden çıkmıştım.Parka geldiğimde bizimkileri gülüşürken gördüm.Allah bilir neye gülüyorlardı?Onlara doğru yürürken Mert beni fark edip konuşmaya başladı. "Gelmiş bizim doktor." "Ay yordular senin doktorunu."deyip Berkan'ın boş olan yanına oturdum. "Niye yormuşlar benim doktoru?" "Hastane çok yoğundu ve beni çok yordular."dedim ağlamaklı şekilde gerçekten de çok yorulmuştum bugün.Uyusam bile yorgunluğum geçmemişti. "Sende de akıl yok diyeceğim de birine söz verdiğin için yapıyorsun bu mesleği." "O biri benim için çok önemli olduğu için bu yorgunluk bile tatlı geliyor bana." "Çok tatlı değil mi o yorgunluk bilirim aslında söz vermiş bile olsan bu işi seviyorsun sen Gaye." "Evet seviyorum sanki beni bu meslek için yaratılmış gibi hissediyorum insanları kurtarmak onlara tekrar umut olabilmek çok güzel bir şey." "Ne güzel mutlusun." "Hem de çok."dedim kocaman gülümseyerek "Ee sizde havalar nasıl?" "Bizde bildiğin gibi işte uğrasıyoruz." "Hmm" "Şey size bir soracağım Merdo?"dedi Meryem meraklı sesiyle "Sor Meri ne soracan?" "Ya şu Gayelerin karşısında ki binaya taşınanları gördünüz mü?" "Onlar taşındı mı ki?"dedim merakla "Ooo senin hiçbir şeyden haberin yok kızım birde karşı binan yani." "Sanki oraya bakıyorum ne biliyim ben?" "Aman kızım sen de ne meraksızsın."dedi Meryem Yok kardeşim bende meraklıyım ama benim merakım bugün başıma bela oldu.O yüzden bundan sonra merak etmiyeceğim hiçbir şeyi... "Ben gayet memnunum durumumdan hı!"deyip Berkan'ın omzuna başımı yasladım.Benim dediklerime gülen tayfaya baktım.Sonunda gülmeleri bitmiş Mert Meryem'in sorduğu soruya cevap vermişti. "Taşınmışlar bir aile taşınmış iki tane oğulları varmış.En büyükleri mimarmış.Onun küçüğü ise mühendismiş.İsimleri neydi ha büyüğün Alaz küçüğün Furkan." Dediğinde benim tek takıldığım nokta en büyüğünün ismi olmasıydı Alaz demişti.Yok artık o Alaz benim ki olamaz değil mi?Bu kadar tesadüf olamaz çünkü. |
0% |