Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5.Bölüm

@dolunay89

Ne?"diye çıkan şaşkın nidamla herkes bana dönmüş soru dolu bakışlarla bakıyorlardı.

"Hayırdır noldu?"diye başını salladı Mert.

"Hiç"

"Kızım daha demin niye bağırdın ne diye?"

"Ya şey oldu."

"Ne oldu?"dediler koro halinde bir an korkmuştum.

"Ya ne bağırıyonuz hep birlikte telefonuma mesaj gelmiş hastaneyle ilgili ona ne dedim."

"Ne biliyim kızım öyle bir anda ne diye bağırınca bende yeni gelenleri tanıyon zannettim."dedi Mert tanıyorum kanka kendisi benim konuştuğum insan çünkü.Allah'ım umarım Alaz değildir.Yoksa onu öldürürüm.Acaba ne zaman taşındılar?

"Şey peki şu yeni gelenler ne zaman taşındılar?"

"2 hafta önce."bir dakika Alazla biz tam 1 haftadır konuşuyoruz.O zaman bu beni gördü mü?Gördüde mi mesaj attı bana?

Allahım ne saçma bir duruma düştüm böyle keşke o siteye bir şey yazmasaydım.

"Hmm aman kapatalım şu konuyu."diyerek Berkan'ın omzuna geri koydum kafamı.Ben öyle dedikten sonra konu kapanmıştı fakat Mert bana şüpheli bakışlar atıyordu.

Tayfayla epey vakit geçirdikten sonra evlere dağılmak için kalkmıştık.Bizim evin sokağına gelince Meryemle birlikte diğerleriyle vedalaşıp tam yürüyecektik ki Mert'in bana seslenmesiyle durmak zorunda kaldık.

"Gaye!"

"Efendim."

"Seninle konuşalım biraz."

"Olur konuşalım."Meryem'e dönüp "Meri sen git beni Mert bırakacak."

"Tamam o zaman görüşürüz."diyerek elini sallayıp yoluna devam etti.Bende Mert'e dönüp soru dolu bakışlar atmaya başladım.

"Eskisi gibi dertleşmek istedim hem sendede bir sorun var, yüzünden belli."

"Yok ne sorunu?"

"Gaye bunu herkese yedirebilirsin ama bana yediremezsin biliyorsun değil mi?"dediğinde yüzüm düştü.Çünkü doğru söylüyor herkese inandırabilirdim ama ona inandıramazdım.Biz Mertle diğerlerine göre daha yakındık.Yediğimiz içtiğimiz bir giderdi.Birbirimizin sorununu tek bakışta anlardık tıpkı şu an ki gibi...

"İkimizin yerine gidip konuşabilir miyiz?"dedim kısık sesimle

"Tamam gidelim güzelim ama gidince anlatacaksın değil mi?"

"Hıhı anlatacağım." Beni kolunun altına alıp yürümeye başladık.Yerimize geldiğimizde ikimiz için yaptığımız küçük bir bank vardı.Oraya oturup manzaraya seyretmeye başladık.İkimizden ses çıkmıyordu.Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"1 hafta önce telefonuma bir siteden bildirim geldi..."kısaca her şeyi anlattım.

İlk bana kızsada onu sakinleştirmeye çalıştım bakın çalıştım diyorum çünkü hala sinirliydi.Haklıydı da tanımadığım biriyle sırf ona inat olsun diye konuşmuştum.Ama Alaz benim şansıma iyi biriydi.Eğer bana oyun yapmıyorsa tabii...

"Ya sana inanamıyorum Gaye nasıl tanımadığın biriyle konuşursun?"

"Ya tamam haklısın ama biraz abartmadın mı?"

"Hayır abartmadım gayet ciddiyim."dediğinde artık hem üzerime geliyor hem de beni kırıyordu.Mert normalde böyle tepki vermezdi nolmuştu ki birden?

Birden sinirle ayağa kalkıp "Sen kimsin ki bu kadar karışıyorsun hem noldu sana normalde böyle tepki vermezdin sen sadece şöyle yap böyle yap der dururdun.Noldu sana Mert?"

"Bana bir şey olduğu yok hem sen kimsin ne demek ben senin..."dedi ve sustu.Sadece ağızını açıp kapattı sanki bir şey diyecekmiş gibi.

"Sen benim sadece arkadaşımsın bu da demek oluyor ki benim kararlarıma ve hayatıma karışamazsın!"deyip hızla olduğumuz yerden ayrıldım.Orada biraz daha dursaydım çok kötü şeyler olurdu.Çünkü ben herşeye yükselen sinirlenen biriyim.Mert'te öyleydi.Sinirle yürürken telefonuma mesaj geldi.

 

"Güzelim napıyorsun en son sabah konuşmuştuk merak ettim seni."

 

Alaz atmıştı.Tam üzerine hemde sinirliyken sen dur ben şimdi senden de hesap sormaz mıyım?

 

"Sen Alaz Demiroğlu benim mahallemde ne işin var?"

 

Yazıp gönderdim.Uzun süre mesaj gelmemişti.O sürede de ben eve gelmiş sinirle odama çıkmış balkonumda oturuyordum.Bakışlarımda karşı binadaydı.Sonunda mesaj sesi gelmişti.

 

"Evet senin mahallende hatta karşı binanda oturuyorum.Hatta şimdi camdan sana bakıyorum."

 

Mesajı okuduktan sonra karşıya baktığımda Alaz'ın canlı kanlı karşıdan bana baktığını gördüm.Bana attığı fotoğraftan tanıyordum.Fotoğrafta olduğundanda yakışıklı ve kalıplıydı.

Evet artık birbirimizi görmüştük bundan sonra ne olacaktı?

 

Hala birbirimize bakıyorduk.Ona o kadar sinirliydim ki kendimi şu an bağırmamak için zor sıkıyordum.Elimdeki telefonu bakıp mesaj yazmaya başladım.

 

'Hemen aşağı in konuşacağız!'

 

Mesajı gönderdikten sonra sinirle son kez ona bakış atıp balkondan çıktım.Dolabımdan bir kapüşonlu hırka alıp aşağı indim.Yavaş şekilde evden çıkıp beni bekleyen Alaz'ı gördüm.Onu kolundan çekip parka yürümeye başladım.Eğer burada konuşursak biri bizi görebilirdi.O yüzden en mantıklısı parktı.Park'a geldiğimizde onun kolunu bırakıp ona baktım.Onun yüzüne bakmadan çekip getirdiğim için bir anda bakınca içimde bir şeyler kıpır kıpır oldu.Çok çok yakışıklıydı,size anlatamam resimden de çok yakışıklıydı.O yeşil gözleri var ya kopkoyuydu.Çok güzeldi yeşilleri.O da bana hayran şekilde bakıyordu.Sonunda kendime gelip sinirle ona vurdum.

"Sen kimsin?He kimsin?Biz seninle tam 1 haftadır konuşuyoruz ama ben bir öğreniyorum ki tam bak tam 2 hafta önce karşı binama birileri taşınıyor.Ve bir anda bana siteden mesaj geliyor bu nasıl bir denk Alaz nasıl?"diye bağırıyordum.Ama o sadece susuyordu ve benim en nefret ettiğim şey bir tartışmada veya kavga da karşı tarafın susup hiçbir şey olmamış gibi durmasıdır.Bunu yapanlardan nefret ederdim ve şu an bunu yapıyordu.

"Ya niye susuyorsun be adam konuşsana!"diye bağıyorum.

"Sakinleşmeni bekliyorum ondan sonra anlatıcağım ve sakinken daha iyi anlayacaksın beni."

"Ya sen benimle dalga mı geçiyorsun?Bu durumda nasıl sakin olabilirim ya nasıl?Bir siteden mesajlaştığım adamın karşı binama taşındığını öğreniyorum.Ve bu adam benimle 1 haftadır konuşuyor ama o 2 hafta önce buraya taşınıyor.Bu sence rastlantı olabilir mi ha olabilir mi?"

"Doğru rastlantı.Her şey rastlantı Gaye.Bak gel otur şuraya her şeyi anlatıcağım."deyip sağ tarafımızda duran bankı gösterdi.

'Sakin ol Gaye ve onu dinle şu an çok sinirlisin ve sen sinirlenince gözün hiçbir şey görmez o yüzden sakin ol ve otur onu dinle.'diyen iç sesimle derin bir nefes alıp verdim.Gösterdiği banka oturdum.Benim biraz sakinleştiğimi anlayıp o da yanıma biraz mesafe koyarak oturdu.

"Bak şimdi her şeyi anlatıcağım beni bölme tamam mı?"

"Tamam"

"Her şey gerçekten tesadüf 2 hafta önce buraya taşınırken seni tanımıyordum.Neyse biz seninle sitede konuşmaya başladığım sıralar gördüm seni ben."Öyle diyince kaşlarımı çatıp "Niye gelmedin o zaman yanıma?"

"Emin değildim ki senin olduğundan."

"Peki nasıl gördün?"

"Şöyle gördüm..."

 

ALAZ'IN AĞIZINDAN (O GÜN)

 

Gaye'yle çok güzel anlaşmıştık.Onu görmesem bile konuşmaları beni hem mutlu hem de değişik şeylere sebep oluyordu.Ben düşüncelere dalmışken annemin seslenmesini duydum.

"Oğlum ekmek bitmiş bir koşu bakkala gidip alda gel hadi oğlum."

"Bu evin büyüğü mü küçüğü müyüm belli değil.Furkan ne halta yarıyor anne o gitsin."

"O dersine çalışıyor oğlum biliyorsun tıp okuyor ve zor o yüzden çalışması lazım.Senin ise mesleğin elinde hadi kalk bakkaldan ekmek al benim yavrum aslanım hadi evladım."

Ulan her evde küçük gider bakkala bizde ters büyük gidiyor bu nasıl iştir yarabbi?Gerçi ben buna şaşırmıyorum neden mi çünkü benim ailem biraz değişik ailedir.Bende biraz değisiğim fakat onlar kadar değil.Neyse kalk oğlum yoksa annenin dırdırını çekecen.Kalkıp üzerime kot ceketimi geçirip evden çıktım.Bakkala girip ekmeği aldım tam kasaya ilerleyecektim ki iki kız girdi.Girmeleri bir şey değil ama bir kızın yanında ki kıza Gaye diye seslenişiydi.Kızın ismini duyunca şok oldum.Acaba benim konuştuğum Gaye miydi?Arkamı dönüp kıza baktığımda ise kıvırcık siyah uzun saçlarının uçlarında hafif grilik,kocaman siyah gözleri ve bir şeyler anlatırken ki mimikleri beni çok etkilemişti.

"Gaye şundan alsana."

"Ya sen beni dinlemiyor musun?"

"Ya dinliyorum dinliyorum ama canım şundan çok çekti."

"Sana şurada hastanede yaşadığım bir olayı anlatıyorum ama sen."diyerek yanında ki kıza kızıyordu.Tek takıldığım hastaneydi,ve benim konuştuğum Gaye doktordu.Bu kadarı tesadüfmüydü acaba.Onlar konuşa konuşa çıkıp gittiler.Bende masaya ilerleyip ekmeği amcaya verdim.Ekmeği verirken hafif muhabbet açıyordum amacım Gaye'nın benim ki olduğunu öğrenmeye çalışıyordum.Adamda sanki dedikodu meraklıymış gibi anlatmaya başladı.

"Gaye o bizim şımarık tayfadan biri aralarında en sinirlileri ve en anlayışlı olanıdır."

"Peki amcacım bu Gaye'nin başka adı madı var mı?"

"Var var neydi ha Gaye Derin Öztürk o sadece Gaye'yi kullanır.Derin ismini kimseye kullandırtmaz."Ben ismini hepsini öğrenince kopuş koptu.Benim Gaye'mdi.O olmasına sevinmiştim onu görmüştüm.Çok güzeldi.

"Neyse amcacım Allah bereket versin"deyip bakkaldan çıktım.

 

GAYE'NİN AĞIZDAN

 

Anlattığı günü hatırlıyordum.Yanımda Meri vardı o gün hastane bir olay olmuştu onu anlatıyordum.Demekki beni o zaman görmüştü.Aklıma takılan şey neden beni gördüğü halde bir şey söylememişti.

"Peki niye yanıma gelmedin Alaz he niye ben bunu anlamıyorum."dediğimde bir şey demedi.

"Bu duruma düşmekten korktuğum için."

"Ama anlatmadın ben bunu senden duymadım.Peki ben şimdi sana nasıl güveneceğim Alaz he nasıl?"

"Elimden geleni yapacağım bana güvenmem için."

"Çok geç kaldın onun için bu seninle ilk ve son canlı görmem ve konuşmam.Ben güvenmediğim insanları hayatımdan çıkarırım.Benim her ilişkim güvenle başlar bu güveni sarsanı hayatımdan çıkarırım."deyip ayağa kaltım.

"Bundan sonra ne karşıma çık ne de mesaj at."dedikten sonra ona son kez bakıp parktan ayrıldım.İnanın ne düşüneceğimi bilmiyorum.Hissiz gibiydim.Onun burda olması hoşuma gidiyordu ama bana bunu kendisi söyleseydi.Kızardım ama yine ondan duymuş olurdum.Güvenimi sarsmazdı.Affederdim daha güzel olurdu her şey hem de her şey...

Loading...
0%