Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm:Bilmiyorum

@dolunay_061722

Sizinle burda...

 

Ben bu dünyaya ne için geldim bilmiyorum.

 

Bir rivayete göre çocuklara Allah bu dünyada neler yaşadıklarını gösterilmiş ve sonra onlara sorarmış dünyaya gitmek istiyormusun diye çocuklar kabul ettikten sonra onları anne karnına üflenirmiş. Üflenirien gördüğü bütün geleceği silinirmiş zihninde başka bir bilgide de anne ve babanızı kendimiz seciyormuşuz.

 

Neden böyle bir hata yaptım ki. Küçükken annem bana keşke seni doğururken öldürdeydim demişti. O zmanlar neyden bahsettiğini az çok anlıyordum ama ölümü hiç anlamıyordum. Küçük bir köyde doğmuşum. Ulaşım iletişim çok zormuş kar boyu aşıyormuş annemin dediğine göre doğduğum gece çok fazla kar yağmış elektrikler kesilmiş benim uğursuzluk getirdiğime inıyormuş. Hayat ondan sona bana çok zor oldu zaten içimde bitmek bilmeyen bir kırgınlık var nefes alırken bile o kırgınlık boğazımı sıkıyor. Göğsüme batıyor çokça çaresiz bir şekilde ağlıyorum. O kadar çok kırgınım ki ölsem bile o kırgınlık benimle geleek gibi hissdiyorum. Çözüm değil biliyorum ama bazen diyorum hiç olmasam bu kadar yükü taşıyamıyorum. Her nefes alışımda bu kırgınlık batıyor kalbimin derinlerine çokça acı barındırıyor.

 

Siz hiç kalbimizin kırılma sesini duydunuz mu?

Ben duydum. Hemde çokça kes kalbim sanki bir cam ve düşüp kırıldı ben görmedim ama hissettim duydum bildim içimde kırıldığımı sonra ne mi oluyor? Kırılmadan önce çıkan sesiniz susuyor bütün bedenin susuyor. Konuşan dilin beynin,bedenin hatta kalbin bile o an duruyor. O an bütün dünya duruyor o kıscık sürede bütün dünya duruyor.

 

Karşındaki insana ne kadar kendini anlatmaya çalıştın?

Ben çok uzun zaman önce bunu yapmayı bıraktım. Ne kadar anlatırsan anlat ne kadar kanıtlarsan kanıtla asla sana atılan bir çamurdan asla kurtulmasın temizledikçe daha çok batar üstün başın.

 

Benim de herkes gibi büyük yaram ailem. Aile dediğime bakmayın aile yok. Ailem beni hep bir köle olarak gördü o ailenin kızı değildim kölesiydim. Herşeyi yapardım ciddiyim herşeyi yapardım. Yemek, evi temizleme, ya erkeklerin yaptığı herşeyi bütün işleri yaptım çünkü ben o ailenin kızı değildim kölesiydim. Hastamısın yapacaksın ben doğuştan astım bronşit hastasıyım ona rağmen inşaat' da çalıştım. bir keresinde elimi kesmiştim dört dikiş atılmıştı. O dört dikişe rağmen ben kalkıp evi temizledim yemek yaptım misafirler geldi ağırladım yaram açılmıştı çok derindi çünkü ne kadar acı çeksem de yapmak zorundaydım. Bu satırlar bana o kadar ağır geliyor ki. hep merak etmişimdir acaba sevilmek nasıl bir duygu?

 

Ben çok fedakar bir insanım sırf babam işten geldi yorgun diye elli kg'lik çuvalları ben taşımıştım kendi kilomda bir şeyi taşıdım. Sonrasında belim çok ağrıdı tabi kolarım da. Ama ... Ama hiç biri sonrasında görmezden gelmeniz kadar ağır değildi o elli kg'lik çuvallar sen bir hiçsin duygusundan daha hafifti. Bilmiyorum ben sırf karşımdaki insan üzülmesin diye kendimi hep hiçe mi harcadım.

 

Biz kız çocuklarının hiç bir evi olmaz biliyormusunuz? Baba evinde büyür, koca evine gider sonra da toprağa kendi ayaklarının üstünde durmak da o kadar zor ki benim hep dizlerim ellerim düşmekten kanlar içinde ama ben yatağa kalkıp gülümsüyorum karşımdaki çocuğa.

 

Küçükken babam beni seviyor sanmıştım beni kucağına almıştı ne kadar güzel bir duygu öyle değil mi? Değil benim açımdan hiç olmadı. O mutluğu nasıl mı ağlattılar. Kucağına aldı yukarı atılıp tutulur ya çocuklar ben de babam bana onu yapacak sanmıştım nasıl da mutluydum ama sanki ellerime dünyaları vermişler. Yukarıya attı beni çok yukarı attı kafam tavana değdi ama tutmadı babam beni yere çaklidim. O an kanayan kafam umrunda olmamıştı. Sanki o an içimde sevgi ölmüştü ama ne ölmek nerden bile bilirdim ki sevgi öldürür benim çocukluğumu öldürdü.

 

Sonrasında ne mi oldu hiç bişey herkes o halime güldü. O gün anlamıştım can acısı komik mi? Kafam kanıyordu ama onlar gülüyordu birinin canının yanması neden mutluluk verir ki?

 

Her ailede olduğu gibi bizim ailede de günah keçisi bendim. Hiç yapmadığım bir şey yüzden az kalsın beyin kanaması geçiriyordum onu size ilerleyen zamanlarda anlatacağım.

 

Sizinde hiç içinizde biseyler sanki kopup gittiği oldu mu ?

 

Benim oldu ilk defa mutlu olmuştum ki kursağımda kalmıştı. böyle almazsınız ki başa dönelim.

 

Babam... Babamla bir garaj yapmaya karar verdik. Daha çok o karar verdi ve ona bir çalışan gerekiyordu bir köle, bir sevgiye muhtaç etrafında beni sev diye dört dönen birine tabiki de bendim. Şimdi geriye bakıyorum da ben hiç sevilmemişim. Neyse işte yardım ettim koca koca taşlar taşıdım,Tuğlalar, çatı için takta ya aklınıza gelebilecek herşeyi yaptım çivi çaktım, söktüm yanlışlıkla elime de vurmuştum işaret parmağıma acısı çok kötü arkadaşlar. Sonra zaten parmağım morardı işte tırnağım dan beli oluyordu kan fln toplamıştı. Neyse arkadaşlar yaralandım ağrıdan duramadığım çok zaman oldu bitirdik sonra işte bayramlık almaya gidecektik bayrama üç gün falan kalmıştı. Neyse gittik herkes aldı. Arabaya bincekken babam bir elektronik eşya satan bir mağazaya girdi. Ben erkek kardeşim de yanındaydık. Babam tablet fiyatlarını sordu o sıra sevindim yani çünkü hani çalıştım o kadar beni ödüllendirecek sanıyorum.

Ama bana değildi ben kimim ki ? Kardeşime aldı yine de çok mutluyum kardeşime aldı mutluydum.o mutlukla kardeşim babama sarıldı ben de mutluydum sarıldım. Babam beni öyle bir itti ki düşmemek için zor durdum. Bana şunu söylemişti " sana almadım, oğluma aldım " bu cümlenin o küçük bedenimle altında kaldım. Bundan büyük bir şey daha var ki babam evdekilere "oğlum bana yardım etti"demisti.

O an ne hissttim siz tahmin edin. Bütün yaz kış için çalıştınız kış gelmedi. Bütün çabam ufak bır sevgi kırıntısı iken kalbimi açmazlığı ile dolduruldu.

 

Hiç gündüzüm olmadı ki, hep gecelerim oldu onlarda da çaresizlik ve göz yaşı aldı benim elimden. Bazen Karanlık aydınlığı örttüğü zaman düşünüyorum acaba diyorum.. acaba bu kadar

Şey yaşamasaydım nasıl biri olurdum?

 

Kızların kahramanı babalarıdır ya benim hiç olmadı. Bir babam vardı ama hiç kahramanım olmadı ben de onun biricik kızı olmadım.

 

Hani klişe birşey diyeceksiniz ama geçerkenten ben bazen böyle babaları kızlarını okula görürken görürdüm kıskanırdım. Babası kapının önünde kızının yanaklarını öper başını okşar. Bilmiyorum gördükçe hem kıskanır hemde icerlenirdim. Hala da öyleyim böyle genç kızları görüyorum babalarıyla o kadar güzel anlaşıyorlar ki. İçli bir derin nefes alıp başımı döndürürüm.

 

Hiç bir sebep yokken annemin beni nasıl dövdügünü hatırlarım cenin pozisyonunda kafamı korunmaya çalışırdım ama annem o ayaklarıyla kafama kafama vururdu. Yetermi sizce ona yetmez! Saçlarlarımdan tutup çekerdi.

 

Bir kere sevmediği saçlarımı kökünden sökerdi.

Benim saçlarım sevmeye değer değil mi? Şimdi ise saçlarım dökülüyor. Belki de hiç sevgi görmediklerindendir.

 

Bugün bir şiire denk geldim.

 

Ne gitmek istiyorum

Ne kalmak

 

Ne yaşamak

Ne ölmek

 

Ne gülmek

Ne ağlamak

 

Aldığım nefes başına buyruk.

Gülüşlerim emanet.

 

Ne zaman hangi saat başladı kayboluşum?

Bilmiyorum...

 

 

 

 

 

Görüşmek üzere hoşçakalın.

Loading...
0%