
Kendimi çok güçlü sandım bazen, ama gerçekte bu gücün içinde derin bir yalnızlık vardı hep. Çünkü güçlü olmak zorunda kaldım. Korunmadan büyüyen her çocuk gibi, ben de kendi kalkanımı örmek zorunda kaldım. Kendi kendine acıları üzerinde durmak zorunda kaldım.
Ve şimdi, ne zaman sokakta kardeşini koruyan bir abiyi görsem, içim sızlıyor. Sanki eksik bir sayfa çırpınıyor içimde.
Yazılmamış bir hikâyenin baş kahramanı gibi. Beni koruduğunda kahraman demek isterdim. Beni sinirlendirdiğinde gıcık demek isterdim. Ben, abisiz bir kız çocuğuyum. İçim hep sessizce “Keşke” dedi. "Keşke bi abim olsaydı." dedi.
Abim olmadı. Ne öz ne de öylesine sahip çıkan bir abi... Her kavgada arkamda duran biri olmadı. Omzuma dokunup “ben varım” diyen bir el hissetmedim. En çok da o eksikti.
Hayat bazen korkunç ve iğrenç olduğunda, üstüme gelen yükler ağırlaştığında, keşke bir abim olsaydı da “sen kenara çekil, ben hallederim” deseydi.
Keşke biri olsaydı sırf varlığıyla bile bana cesaret verseydi.
Okuldan üzgün döndüğümde sessizce yanıma oturacak biri, sofrada bana son kalan yemeği uzatacak biri, “Ne oldu abim? Bana anlat" diyecek kadar ilgili biri yoktu.
Bir abi, omzuna yaslanmadan da özlenirmiş. Hiç var olmamış birini bu kadar çok özlemek tuhaf belki ama ben özlüyorum.
Bir abiyle yaşanacak anıların hayalini kuruyorum bazen. Kavgalarımızı, sarılmalarımızı, bana öğrettiği şeyleri, koruduğu anları, sahip çıkışlarını...
Abi deyince içimde sızlayan acı, hiç bir zorbalığın verdiği acı kadar fazla değil.
Azıcık boş yaptım ama. Kusura bakmayınn
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |