Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Başlangıç

@dorasvd

Rüzgarın esintisi mavi ve yeşilin bir olduğu kendimi yeniden güçlü hissettiğim bağ evine gelmiştik. İkizim ben ve babam her yaz buraya gelip babamın bizi hazırladığı yerdeydik ama bir sorun vardı, babamın canını sıkan şey olayları çözemediği zaman bize hazır olmamız gerektiğini söylemesiydi. Özellikle benim gücüme henüz erişemediğim için gücümün kaynağını keşfedemediğimden hep tehlikede olduğumu düşünürdü. İkizim ise bu duruma farklı bakıyordu.

 

Miray gücünü bulmuştu, onun 'rüya kontrol' gücünü vardı. İlk keşfettiğinde benim rüyama girmiş karanlık bir ormanda beni bir uçuruma yönlendiriyor. Korkudan rüyamda çığlıklarımı duyan babam uyanıp beni o korkunç yerden kurtarmıştı her şeyi gerçek sanmıştım. Babam bunun üzerine Mirayı'ın gücünü üzerimde geliştirerek gücünü kontrolünü sağladı. Aynı zamanda benimde zihnimi güçlendirerek gerçek ve rüyanın arasındaki farkı görmemi sağladı. O süreçte gücüm ortaya çıkmayınca artık bunu bir gereksinim olarak görüyordu.

 

Kendi dünyasınada verilen aile eğitim süresi dolunca beni ve ikizimi kendi dünyasına götürecekti. Her 'Gölgelerden doğanlar' gibi 18 yaşıma gelmeden gücüme sahip olmam gerekiyordu. Bizim yaşımız Mirayla 18 olmuştu. Buda artık aile eğitimi yerine sessiz "Shadowborn" dünyasında eğitime başlamamız gerekiyordu.

 

Bu eğitim kardeşimle beni ayıracaktı o ve ben enerji seviyelerimize göre farklı eğitimler alacaktık.

 

Ailemin vârisi olduğum için yöneticiler bölümden eğitim alacaktım. Bu durum doğduğumuz da enerjimizden berileniyordu. Kimin enerjisi yüksekse o ileride daha güçlü olurdu. Asıl sorun burda başlıyordu. Her konuda Miray'dan fiziksel olarak güçlüyüm ama gücüm açığa çıkmaması dışında elbetteki. Babam benle Miray'ı değiştirme şansı olsaydı, kesinlikle

değiştirirdi. Bu konuda ona kızmazdım.

 

Son derslerini veriyordu gideceğimiz okullardaki varisler hakkındaki bilgiler hangi varisin kendi nasıl geliştirdiğiyle ilgiliydi. Bu güçler hakkında önceden aldığımız eğitimlere atıfta bulunarak güçleri daha iyi anlamamızı sağladı.

Kısacası benimle birlikte dokuz kişi hakkında bilgi aldım.Kendi gücümüz dışında dört ana gücümüz daha vardı. Bunun dışında diğer grupta da beş farklı güç vardı. Bu sınıf ileride Kraliyet yöneticiler olarak yönetici mevkilerinde yer alacaktık.

Beni asıl korkutan şey gücü elinde tutmak isteyen insanlar tarafından zarar görmek istemiyorum kimsenin bunu yapmasına izin vermiyecektim. Ailemi korumak benim en önemli görevim olacaktı. Bunları düşünürken Miray'ın bana seslendiğini az kalsın duymayacaktım.

 

"Dolunay!"

"Dolunay iyi misin?"

Küçük bir tebessümle

"İyim dalmışım sadece."

 

"Canını sıkan bir sorun mu var?"

 

"Senden ayrılmak istemiyorum."

 

"Benden temeli ayrılmıyorsun sadece biraz ayrı kalacağız. Hem ben seninle hep iletişim halinde olacağım. Dolunay Canını sıkıp beni üzme lütfen."

 

"Miray senin için kolay bunları söylemek ama gücüm bile yokken yönetici kısmın içine yerleşiceğim."

 

" Biliyorum bu senin için büyük bir sorun ama biz bunun için hazırlanıyoruz. Kimse bunu anlamayacak."

 

"Her saklanan şey bir gün ortaya çıkmak gibi huyu vardır."

"Farkındayım Dolunay ama sen çok güçlüsün bunun üstesinden sadece sen gelirsin" dedi.

 

Nasıl olursa olsun bu bir gerçekti gücümün olmaması beni çok zorlayacaktı. Aslında en büyük problem yaydığım enerjinin yoğunluğu okuldaki herkesin ilgisini çekecek olmasıydı.

Bu da beni açık hedef haline getirecekti elbette. Sanırım gücümün olamadığı öğrenilirse ölümle baş başa kalmışım demekti. Bunu babam sorduğumda yüzünün aldığı görüntüyle doğru olduğu anlamına geliyordu. Anlayacağınız ölüme gidiyorum.

 

Bütün hazırlıklar yapıldıktan sonra babamın dünyasına giriş yaptık.

İlk defa geldiğimiz için bu bizi büyüledi. Hayal ettiğimizden daha güzeldi. Babam kalacağınmız yerleri, gideceğimiz okulu gösterdikten sonra annemle nasıl tanıştıklarını anlatıyordu. Ama ben yanımızda akan şelalenin sesine odaklanmıştım. Gök yüzündeki yıldızların pırıltısı, esen rüzgar beni ait olduğum yerin burası olduğunu söylüyordu. Adeta kendimi dış dünyaya kapatmıştım. Dünyada kaldığımız süre boyunca bu kadar güzel bir yerele karşılaşmamıştım.

 

Akademi bahçesine adım attığımda, geniş çimenlik alanlar dikkat çekiyordu. Yolların her iki tarafında sıralanmış büyük ağaçlar gölge sağlıyordu . Banklar ve oturma alanları vardı. Çeşitli çiçekler ve çalılıklar, bahçeye renk ve canlılık katıyordu. Kuş sesleri ve hafif bir esinti, huzur verici bir atmosfer yaratıyordu.

 

Akademiyi koruyan bir büyü vardı. Bu büyülü koruma duvarına Miray ve babam dokundu. Ama içeriye giremediler büyü onları engeldi. Sonra bana baktılar Babam ;

 

" Sende dene Dolunay." Dedi.

Elimi uzatığımda büyü beni engellemedi. Babama döndüğümde, kafası karışmış gibi bana bakıyordu.

Bu durum onun için ilk gibiydi. Miray'a döndüğümde ise bana bakarak:

 

" Sen buraya aitsin kimse sen izin vermediğin sürece senin olanı alamaz"

Bu sözler bana çok iyi gelmişti.

Ardından babam şöyle dedi:

 

"Düşüncelerini okuyabiliyorum Dolunay dünyada bu imkansızdı. Buradayken savunmasız durumdasın düşüncelerini kapatmalısın."

 

Bunu duyunca korkmaya başlamıştım.

"Aslında koruma devre dışında değil "

Bu kelimeleri Bir araya getirmek benim için çok zor olmuştu.

 

" O zaman burada koruma güçsüz demek oluyor. Burada artık zihinde geçen her şeyi karşıdaki herkes okuyabilir bundan sonra düşüncelerine dikkat etmelisin."

 

Her şey çok iyi birde bu dert eksikti neyseki babam bu konuda beni egitmişti.

 

" Dolunay aklını okuyorum kızım birde bu büyülü duvarı geçebildiğini kimse bilmesin"

 

Miray tüm bu olanlara anlam veremediği için benim yerime:

"Neden baba yine ne gibi sorun var?"

 

"Bunu ilk denemede kimse geçemez Miray farkındaysan ben dahi geçebilmek için savunma gerektirmem gerekiyor. Bunu eğitim almadan yapmamız imkansız ama az önce Dolunay bunu başardı."

 

"Ama baba sende geçemedin."

Bu sözler üzerine babam güldü.

 

"Bunu bilerek yaptım. Size buradan geçme şansı verecek olan burda aldığınız eğitim diyecektim ama Dolunay yine beni şaşırttı. Demek istediğim onun için artık anlamsız oldu."

 

Babam yine büyülü duvara temas etti ve diğer tarafta geçti.

 

"Demek istediğim Miray eğitimden sonra buradan geçebilirsin Dolunay bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama gizli bir şekilde araştıracağım."

 

"Bu şimdiye kadar en inanılmaz olay demek isterdim ama sen doğduğun zaman enerjin çok yüksekti. Geçer sanıyorduk Ama enerji hâlâ çok yüksek ve güçlü "

 

Miray bana bakarak gururlanıyordu.

 

"Baba bence benim kardeşim olduğu için böyle."

 

Babamla beraber güldük.

 

" Bence de senin dediğin gibi."

Dedi babamda.

Bu beni biraz farklı kılıyor olabilir ama bunu ben seçmediğim hâlde bunları yaşıyordum.

 

Etrafı gezmeye başladık.

Tekrardan benim dikkatimi çeken akademinin tam ortada olup diğer yerleşimlerin onun etrafında konumlanmış olmasıydı.

Kendi kafamda bir teori üreterek:

 

"Bu şekilde konumlanmış olması aynı zamanda akademiden ilerledikçe korumanın artığını görüyorum. Bu bir savaş taktiği mi,

Bir şeyden korunuyor anlamına mı geliyor?" Dedim.

 

Babam sanki bunu sormam yanlış gibi bakıyordu ya da cevap vermek istemiyordu.

 

" Aslında evet, doğru ama şu an bu gibi bir tehlike yok olursa da bunun siz çözmek zorunda kalırsınız muhtemelen. Çünkü biz aileler sizin çözemediğiniz yerde devreye gireriz."

 

" İlk başta sizi yalnız bırakırız ama başarısız olursanız devreye biz girebiliriz ayrıca bu sizin birlikte ne kadar başarılı olup olmayacağınızı bize gösterebilir."

 

"Özelikle Dolunay savaş stratejisi üzerine de kendini geliştirmelisin ne olacağını bilemeyiz belki gücün olmayabilir. Ama bunun üstesinden sadece sen gelebilirsin." Dedi.

 

Yine sorduğum sorudan pişman oldum. Ne olursa olsun kabak benim üzerime kalıyordu. Her zaman ki gibi Miray'a baktım.

Gözlerim dolmuştu.

 

"Miray benim yerime sen olmaz mıydın? Bunları kaldıracağımı sanmıyorum. Ben baştan beri bir sorunum sanırım."

 

"Dolunay sorun yok hem babam olacak demedi. Olabilir dedi."

 

"Her ihtimalin olacağını anlamına geliyor." dedim

 

"Olacak demedi. Hem ben ne olursa olsun arkandayım. Güçlerimiz dışında büyü dersleride alacağız kendini bu konuda geliştirerek sorunların üstesinden gelirsin. Büyü konusunda ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz."

 

O anda babam konuya katılır şekilde kafasıyla onayladı.

 

"Kesinlikle Dolunay bu konuda sadece gücünün şimdilik bilinmemesi dışında Miray 'ın dediği gibi büyü eğitimiyle bu durumu geciktirebilir daha sonra bu konuyu üstlerime söyleyeceğim sadece şimdilik kötü duruma düşmeni istemiyorum "

Dedikten sonra Miray'la birlikte bana sarıldılar. Bu sarılma bana güven vermişti.

 

'Üstesinden gelmek zorundaydım'

diye aklımdan geçirdim.

 

Babam ve Miray aynı anda zihnimi okumuş olacaklarki ikisinde aynı sözcük dudaklarında çıktı.

" Kesinlikle üstesinden geleceksin"

Bu sözcükten sonra hep birlikte gülmeye başladık.

 

Babam beni kalacağım yere getirdi.

Sonra Miray'la birlikte yanımdan ayrılarak gittiler. Artık yanlız kalmıştım görevli odamı göstermek için önden ilerlemeye başladı. Yaydığım enerjiden dolayı sürekli bana dönerek bakıyordu. İki kat yukarıya çıkabilmiştik sonunda koridorda yürümeye başladık koridorun siyah olması ve sadece tablolarda olan renkler çok kasvetliydi. Buda benim ilgimi çektiğinden bir tablonun önünde durdum onu incelerken tamamen unuttuğum görevlinin sesi beni odaklandığım anda ona dönmemi sağladı

"Odan burası tek başına kalmayacaksın Aurara'la kalacaksın sorun çıkarmasanız herkez için iyi olur."

Odanın önüne doğru ilerlediğim anda bir gölge sulyetu üzerime doğru gelmeye başladı tamamen yanıma vardığında isteksizce kendimi göreviyle çarpışırkan buldum. Bu durumu görevli pek iyi karşılamadı. Biraz yüksek bir tonla

 

"Ne yapıyorsun kendine gel"

Anlaşılan bu durum beni biraz ürküttü kadın neden bunu yaptığımı anlamadığını farkedince hemen bu durumu farklı bir şekilde değiştirdim.

 

"Koridor biraz karanlık ben karanlıktan korkarım kusura bakmayın"

 

Kadın anahtarı bana verip gitti. Bu konu hakkında babama danışmak istedim ama buna nasıl yanıt vereceğini bilemediğim için bu durumu mesaj atarak kısa bir şekilde açıkladım. Bu konuda bazen bir şeyler anlatırdı ama ileri güce sahip olan kişiler büyü kullanarak takip edilip edilmediğini anladıklarıyla ilgilidi. Yine bu onun için ilk olacaktı. Ailemin ana güçlerinden birine sahip değilken eğitim almamışken bunu nasıl yapabilirim aklım almıyor. Eşyalarımı yerleştirip yatağıma bıraktım kendimi sonra olanları tekrardan düşündüm. Sonra odada bulunan balkona çıkıp ayın dolunay halini izledim Aurara gelmeyince yatağıma geri döndüm uykuya damak üzereyken üstümde beliren gölgeyle bağırarak yataktan çıktım o sırada açılan kapıda Aurara belirmişti bana ne yapıyorsun der gibi bakıyordu. Ona tebessüm ederek baktım.

 

"Hoş geldin"

Oda bana gülerek baktı

 

"Sende hoş geldin"

Odaya girdi. Eşyalarını yerleştirilmesine yardım ettim. Sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlam veremedim. Geceliklerimizi giyip uyumak için ayaklarımıza geçtik. Biz bunu yaparken gölge hiç bir yere gitmemişti. Bizi izleyip dinlemişti anlaşılan benim hakkımda bilgi toplamak için bir gölge büyüsü kullanılmıştı. Yarın uyanınca herşey yenidenRüzgarın esintisi mavi ve yeşilin bir olduğu kendimi yeniden güçlü hissettiğim bağ evine gelmiştik. İkizim ben ve babam her yaz buraya gelip babamın bizi hazırladığı yerdeydik ama bir sorun vardı, babamın canını sıkan şey olayları çözemediği zaman bize hazır olmamız gerektiğini söylemesiydi. Özellikle benim gücüme henüz erişemediğim için gücümün kaynağını keşfedemediğimden hep tehlikede olduğumu düşünürdü. İkizim ise bu duruma farklı bakıyordu.

 

Miray gücünü bulmuştu, onun 'rüya kontrol' gücünü vardı. İlk keşfettiğinde benim rüyama girmiş karanlık bir ormanda beni bir uçuruma yönlendiriyor. Korkudan rüyamda çığlıklarımı duyan babam uyanıp beni o korkunç yerden kurtarmıştı her şeyi gerçek sanmıştım. Babam bunun üzerine Mirayı'ın gücünü üzerimde geliştirerek gücünü kontrolünü sağladı. Aynı zamanda benimde zihnimi güçlendirerek gerçek ve rüyanın arasındaki farkı görmemi sağladı. O süreçte gücüm ortaya çıkmayınca artık bunu bir gereksinim olarak görüyordu.

 

Kendi dünyasınada verilen aile eğitim süresi dolunca beni ve ikizimi kendi dünyasına götürecekti. Her 'Gölgelerden doğanlar' gibi 18 yaşıma gelmeden gücüme sahip olmam gerekiyordu. Bizim yaşımız Mirayla 18 olmuştu. Buda artık aile eğitimi yerine sessiz "Shadowborn" dünyasında eğitime başlamamız gerekiyordu.

 

Bu eğitim kardeşimle beni ayıracaktı o ve ben enerji seviyelerimize göre farklı eğitimler alacaktık.

 

Ailemin vârisi olduğum için yöneticiler bölümden eğitim alacaktım. Bu durum doğduğumuz da enerjimizden berileniyordu. Kimin enerjisi yüksekse o ileride daha güçlü olurdu. Asıl sorun burda başlıyordu. Her konuda Miray'dan fiziksel olarak güçlüyüm ama gücüm açığa çıkmaması dışında elbetteki. Babam benle Miray'ı değiştirme şansı olsaydı, kesinlikle

değiştirirdi. Bu konuda ona kızmazdım.

 

Son derslerini veriyordu gideceğimiz okullardaki varisler hakkındaki bilgiler hangi varisin kendi nasıl geliştirdiğiyle ilgiliydi. Bu güçler hakkında önceden aldığımız eğitimlere atıfta bulunarak güçleri daha iyi anlamamızı sağladı.

Kısacası benimle birlikte dokuz kişi hakkında bilgi aldım.Kendi gücümüz dışında dört ana gücümüz daha vardı. Bunun dışında diğer grupta da beş farklı güç vardı. Bu sınıf ileride Kraliyet yöneticiler olarak yönetici mevkilerinde yer alacaktık.

Beni asıl korkutan şey gücü elinde tutmak isteyen insanlar tarafından zarar görmek istemiyorum kimsenin bunu yapmasına izin vermiyecektim. Ailemi korumak benim en önemli görevim olacaktı. Bunları düşünürken Miray'ın bana seslendiğini az kalsın duymayacaktım.

 

"Dolunay!"

"Dolunay iyi misin?"

Küçük bir tebessümle

"İyim dalmışım sadece."

 

"Canını sıkan bir sorun mu var?"

 

"Senden ayrılmak istemiyorum."

 

"Benden temeli ayrılmıyorsun sadece biraz ayrı kalacağız. Hem ben seninle hep iletişim halinde olacağım. Dolunay Canını sıkıp beni üzme lütfen."

 

"Miray senin için kolay bunları söylemek ama gücüm bile yokken yönetici kısmın içine yerleşiceğim."

 

" Biliyorum bu senin için büyük bir sorun ama biz bunun için hazırlanıyoruz. Kimse bunu anlamayacak."

 

"Her saklanan şey bir gün ortaya çıkmak gibi huyu vardır."

"Farkındayım Dolunay ama sen çok güçlüsün bunun üstesinden sadece sen gelirsin" dedi.

 

Nasıl olursa olsun bu bir gerçekti gücümün olmaması beni çok zorlayacaktı. Aslında en büyük problem yaydığım enerjinin yoğunluğu okuldaki herkesin ilgisini çekecek olmasıydı.

Bu da beni açık hedef haline getirecekti elbette. Sanırım gücümün olamadığı öğrenilirse ölümle baş başa kalmışım demekti. Bunu babam sorduğumda yüzünün aldığı görüntüyle doğru olduğu anlamına geliyordu. Anlayacağınız ölüme gidiyorum.

 

Bütün hazırlıklar yapıldıktan sonra babamın dünyasına giriş yaptık.

İlk defa geldiğimiz için bu bizi büyüledi. Hayal ettiğimizden daha güzeldi. Babam kalacağınmız yerleri, gideceğimiz okulu gösterdikten sonra annemle nasıl tanıştıklarını anlatıyordu. Ama ben yanımızda akan şelalenin sesine odaklanmıştım. Gök yüzündeki yıldızların pırıltısı, esen rüzgar beni ait olduğum yerin burası olduğunu söylüyordu. Adeta kendimi dış dünyaya kapatmıştım. Dünyada kaldığımız süre boyunca bu kadar güzel bir yerele karşılaşmamıştım.

 

Akademi bahçesine adım attığımda, geniş çimenlik alanlar dikkat çekiyordu. Yolların her iki tarafında sıralanmış büyük ağaçlar gölge sağlıyordu . Banklar ve oturma alanları vardı. Çeşitli çiçekler ve çalılıklar, bahçeye renk ve canlılık katıyordu. Kuş sesleri ve hafif bir esinti, huzur verici bir atmosfer yaratıyordu.

 

Akademiyi koruyan bir büyü vardı. Bu büyülü koruma duvarına Miray ve babam dokundu. Ama içeriye giremediler büyü onları engeldi. Sonra bana baktılar Babam ;

 

" Sende dene Dolunay." Dedi.

Elimi uzatığımda büyü beni engellemedi. Babama döndüğümde, kafası karışmış gibi bana bakıyordu.

Bu durum onun için ilk gibiydi. Miray'a döndüğümde ise bana bakarak:

 

" Sen buraya aitsin kimse sen izin vermediğin sürece senin olanı alamaz"

Bu sözler bana çok iyi gelmişti.

Ardından babam şöyle dedi:

 

"Düşüncelerini okuyabiliyorum Dolunay dünyada bu imkansızdı. Buradayken savunmasız durumdasın düşüncelerini kapatmalısın."

 

Bunu duyunca korkmaya başlamıştım.

"Aslında koruma devre dışında değil "

Bu kelimeleri Bir araya getirmek benim için çok zor olmuştu.

 

" O zaman burada koruma güçsüz demek oluyor. Burada artık zihinde geçen her şeyi karşıdaki herkes okuyabilir bundan sonra düşüncelerine dikkat etmelisin."

 

Her şey çok iyi birde bu dert eksikti neyseki babam bu konuda beni egitmişti.

 

" Dolunay aklını okuyorum kızım birde bu büyülü duvarı geçebildiğini kimse bilmesin"

 

Miray tüm bu olanlara anlam veremediği için benim yerime:

"Neden baba yine ne gibi sorun var?"

 

"Bunu ilk denemede kimse geçemez Miray farkındaysan ben dahi geçebilmek için savunma gerektirmem gerekiyor. Bunu eğitim almadan yapmamız imkansız ama az önce Dolunay bunu başardı."

 

"Ama baba sende geçemedin."

Bu sözler üzerine babam güldü.

 

"Bunu bilerek yaptım. Size buradan geçme şansı verecek olan burda aldığınız eğitim diyecektim ama Dolunay yine beni şaşırttı. Demek istediğim onun için artık anlamsız oldu."

 

Babam yine büyülü duvara temas etti ve diğer tarafta geçti.

 

"Demek istediğim Miray eğitimden sonra buradan geçebilirsin Dolunay bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama gizli bir şekilde araştıracağım."

 

"Bu şimdiye kadar en inanılmaz olay demek isterdim ama sen doğduğun zaman enerjin çok yüksekti. Geçer sanıyorduk Ama enerji hâlâ çok yüksek ve güçlü "

 

Miray bana bakarak gururlanıyordu.

 

"Baba bence benim kardeşim olduğu için böyle."

 

Babamla beraber güldük.

 

" Bence de senin dediğin gibi."

Dedi babamda.

Bu beni biraz farklı kılıyor olabilir ama bunu ben seçmediğim hâlde bunları yaşıyordum.

 

Etrafı gezmeye başladık.

Tekrardan benim dikkatimi çeken akademinin tam ortada olup diğer yerleşimlerin onun etrafında konumlanmış olmasıydı.

Kendi kafamda bir teori üreterek:

 

"Bu şekilde konumlanmış olması aynı zamanda akademiden ilerledikçe korumanın artığını görüyorum. Bu bir savaş taktiği mi,

Bir şeyden korunuyor anlamına mı geliyor?" Dedim.

 

Babam sanki bunu sormam yanlış gibi bakıyordu ya da cevap vermek istemiyordu.

 

" Aslında evet, doğru ama şu an bu gibi bir tehlike yok olursa da bunun siz çözmek zorunda kalırsınız muhtemelen. Çünkü biz aileler sizin çözemediğiniz yerde devreye gireriz."

 

" İlk başta sizi yalnız bırakırız ama başarısız olursanız devreye biz girebiliriz ayrıca bu sizin birlikte ne kadar başarılı olup olmayacağınızı bize gösterebilir."

 

"Özelikle Dolunay savaş stratejisi üzerine de kendini geliştirmelisin ne olacağını bilemeyiz belki gücün olmayabilir. Ama bunun üstesinden sadece sen gelebilirsin." Dedi.

 

Yine sorduğum sorudan pişman oldum. Ne olursa olsun kabak benim üzerime kalıyordu. Her zaman ki gibi Miray'a baktım.

Gözlerim dolmuştu.

 

"Miray benim yerime sen olmaz mıydın? Bunları kaldıracağımı sanmıyorum. Ben baştan beri bir sorunum sanırım."

 

"Dolunay sorun yok hem babam olacak demedi. Olabilir dedi."

 

"Her ihtimalin olacağını anlamına geliyor." dedim

 

"Olacak demedi. Hem ben ne olursa olsun arkandayım. Güçlerimiz dışında büyü dersleride alacağız kendini bu konuda geliştirerek sorunların üstesinden gelirsin. Büyü konusunda ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz."

 

O anda babam konuya katılır şekilde kafasıyla onayladı.

 

"Kesinlikle Dolunay bu konuda sadece gücünün şimdilik bilinmemesi dışında Miray 'ın dediği gibi büyü eğitimiyle bu durumu geciktirebilir daha sonra bu konuyu üstlerime söyleyeceğim sadece şimdilik kötü duruma düşmeni istemiyorum "

Dedikten sonra Miray'la birlikte bana sarıldılar. Bu sarılma bana güven vermişti.

 

'Üstesinden gelmek zorundaydım'

diye aklımdan geçirdim.

 

Babam ve Miray aynı anda zihnimi okumuş olacaklarki ikisinde aynı sözcük dudaklarında çıktı.

" Kesinlikle üstesinden geleceksin"

Bu sözcükten sonra hep birlikte gülmeye başladık.

 

Babam beni kalacağım yere getirdi.

Sonra Miray'la birlikte yanımdan ayrılarak gittiler. Artık yanlız kalmıştım görevli odamı göstermek için önden ilerlemeye başladı. Yaydığım enerjiden dolayı sürekli bana dönerek bakıyordu. İki kat yukarıya çıkabilmiştik sonunda koridorda yürümeye başladık koridorun siyah olması ve sadece tablolarda olan renkler çok kasvetliydi. Buda benim ilgimi çektiğinden bir tablonun önünde durdum onu incelerken tamamen unuttuğum görevlinin sesi beni odaklandığım anda ona dönmemi sağladı

"Odan burası tek başına kalmayacaksın Aurara'la kalacaksın sorun çıkarmasanız herkez için iyi olur."

Odanın önüne doğru ilerlediğim anda bir gölge sulyetu üzerime doğru gelmeye başladı tamamen yanıma vardığında isteksizce kendimi göreviyle çarpışırkan buldum. Bu durumu görevli pek iyi karşılamadı. Biraz yüksek bir tonla

 

"Ne yapıyorsun kendine gel"

Anlaşılan bu durum beni biraz ürküttü kadın neden bunu yaptığımı anlamadığını farkedince hemen bu durumu farklı bir şekilde değiştirdim.

 

"Koridor biraz karanlık ben karanlıktan korkarım kusura bakmayın"

 

Kadın anahtarı bana verip gitti. Bu konu hakkında babama danışmak istedim ama buna nasıl yanıt vereceğini bilemediğim için bu durumu mesaj atarak kısa bir şekilde açıkladım. Bu konuda bazen bir şeyler anlatırdı ama ileri güce sahip olan kişiler büyü kullanarak takip edilip edilmediğini anladıklarıyla ilgilidi. Yine bu onun için ilk olacaktı. Ailemin ana güçlerinden birine sahip değilken eğitim almamışken bunu nasıl yapabilirim aklım almıyor. Eşyalarımı yerleştirip yatağıma bıraktım kendimi sonra olanları tekrardan düşündüm. Sonra odada bulunan balkona çıkıp ayın dolunay halini izledim Aurara gelmeyince yatağıma geri döndüm uykuya damak üzereyken üstümde beliren gölgeyle bağırarak yataktan çıktım o sırada açılan kapıda Aurara belirmişti bana ne yapıyorsun der gibi bakıyordu. Ona tebessüm ederek baktım.

 

"Hoş geldin"

Oda bana gülerek baktı

 

"Sende hoş geldin"

Odaya girdi. Eşyalarını yerleştirilmesine yardım ettim. Sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlam veremedim. Geceliklerimizi giyip uyumak için ayaklarımıza geçtik. Biz bunu yaparken gölge hiç bir yere gitmemişti. Bizi izleyip dinlemişti anlaşılan benim hakkımda bilgi toplamak için bir gölge büyüsü kullanılmıştı. Yarın uyanınca herşey yeniden değişecekti.

 

🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘

   

 

                                                                 G.G.

 

Instagram golgedek_guc

 

değişecekti.

 

🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘

   

 

                                                                 G.G.

 

Instagram golgedek_guc

 

 

Loading...
0%