@dorelius
|
Kirazın anlatımıyla; Sabah gözüme vuran güneş ışıkları ile başlamıştım.Sonunda haftasonu gelmişti hergün bu anı bekliyorum diyebilirdim böyle bir rahatlık yok ama pazartesi günü yine bir duruşmam vardı.Aklımdaki düşünceleri kenara atıp banyoya girdim ve kısa bir duş alıp çıktım.Kahvaltımıda hazırlayıp yedikten sonra kahve içmek için bir kafeye gidecektim onun için hazırlanmaya başlayacaktımki telefonuma gelen bildirim buna engel oldu.Telefonu açtım ve mesajda şöyle yazıyordu; Merhaba Kiraz hanım rahatınızı bozduğumuz için özür dileriz fakat maalesefki pazartesiye olan duruşmanız bugüne ertelenmiştir bilginize.İyi günler dileriz. Bu haberden sonra iyi olmamımı bekliyorlardı? Ürkünç cidden böyle tahlissizlikler hep benim başıma gelecek zaten.Altıma siyah bir etek üstümede siyah bir crop ve bir ceket alıp mahkeme salonuna doğru yürümeye başladım biraz uzun sürsede en kısa sürede gelmeye başlamıştım mahkemedeki bir danışman yanıma gelip "Ha Kiraz hanım geldinizmi mahkeme odasındalar sizi bekliyorlar" dedi. Duruşmama geçmi kalmıştım? Bu şaka olmalıydı danışman kıza teşekkür edip hemen mahkeme salonuna ilk adımımı attım geç kalmamıştım onlar erken gelmişlerdi odada yakışıklı uzun boylu iri ve kaslı yapılı bir adam vardı uzun bir süre ona baktım sonra içimden "napıyorsun sen kızım kendine gel" dedim resmen ve duruşma başlamıştı size olayı en kısa şekilde anlatacak olursam; Yakışıklı dediğim adamın ismi Altay ve adam öldürme suçundan bir çok kez mahkemeye veriliyor bunların bir kaçından kurtuluyor fakat bundan kutulabilecekmi bakalım. Altayın anlatımıyla; Avukat hanımın ismini tek tük bir yerden duyduğumdan biliyorum "bu güzellik nerden acaba?" diye sormak bile geldi aklıma Kirazın anlatımıyla; Duruşma bitti Altay kendi avukatına yüklü miktarda para verdiği için onu ölesiye savunmuştu resmen ve Altay yine serbest bırakıldı duruşma yaklaşık 2 buçuk saat mı ne sürmüstü buna bile dayanamayıp çok yorulmuştum.Mahkeme salonunun bahçesinde yürüyordum ve çıkıp eve doğru yürümeye başladım bu sefer farklı bir sokaktan eve gidecektim ama sokak aşırı tenha ve korkunç bir yerdi kimse yoktu resmen sadece ben ve ayak seslerim ve evet arkamdaki Altay.Bir anda ağzıma bir bez bastırıldı bağırmaya çalıştım ama olmadı bi 30 saniye sonra bayılmıştım zaten kalktığımda ise boş bir depo gibi bir yerdeydim hala beni kimin kaçırdığını anlayamamıştım.Ta ki depoya giren Altaydan sonra. "YA SEN KENDİNİ NE SANIYORSUNDA BENİ KAÇIRIYORSUN" bağırarak konuşuyordumki etraftaki diğer insanlar duysunlar ama ne alâ ne bir ses var ne bir cızırtı "Öyle keyfine yapıyorum bu işi güzel insan kaçırıp öldürmek hoşuma gidiyor." dedi Altay. "BEN GÜZEL DEĞİLİM BENİ ÖLDÜRME O ZAMAN." diyebilmiştim sadece bağırarak. "Şhh kim demiş güzel değilsin diye hem benim beğenmem gerekli sen beğenmesende olur." dedi Altay. Ne kadar kendini beğenmiş bir piskopattı kendini ne sanıyordu? Hala hiçbirşeyi anlayamamıstımki bu ortamdaki sessizlikten belli oluyordu. Altay bana yaklaştı kollarım sandalyeye bağlı olduğu için hiçbirşey yapamıyordum ama ağzımı kullanabilirdim eve aklınızın uucundan gelmeyeceği o şeyi yaptım ani bir kararla Altaya yüksek bir şekilde küfür edip yüzüne tükürmüştüm.Şuan çok korkuyordum çünkü artık ne yapacaksa herşey ani olacaktı hiçbirşeye hazır değildim ne ölmeye ne yaşamaya.
|
0% |