@dracomalfoy_hp
|
Olayların üstünden 2 gün geçmişti ama ben uyuyamıyordum bile. Herkes uyumuştu ben ise odamın içinde dönüyordum. Üstelik odamdan hiç çıkmamıştım. Eren bana örgüt hakkında daha çok bilgi vermişti. Biliyordum polise söylememesinin başka bir sebebi vardı. Böyle önemli bir olayı kendisi nasıl çözebilirki? Ben bunu yapamicam. Neden evet dedim ki. "Kaçıcam" dedim kendi kendime. Güvenlikleri çok karanlık diye penceremden göremiyordum. Tek çarem aşağıya inmekti. Sessizce odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim ve yavaş adımlarla merdivenleri indim. Asıl sorun kapıyı açmaktı. Çok ses çıkarabikirdi. Neyseki katilim her hangi bir duruma karşı banada anahtarı vermişti. Dışarıda güvenlikler var diye bunu sorun etmemiş olmalı. Yavaşça kilidi çevirdikten sonra kapıyı çektim. Ses çıkmasın diye çok yavaş hareket ediyordum. Kapıyı açtıktan sonra dışarı çıktım ve yine kapıyı yavaşça kapattım. Bahçeye çıkmayı başarmıştım. Arka ve ön kapıda bir sürü güvenlik vardı. Duvardan atliyim desem duvarlar benim boyumun iki katı kadardı. Başka hiç bir yol yoktu yüzden duvarlardan çıkmalıydım. Belki merdiven bulurum diye etrafa bakınmaya başladım. Sonra aklıma serada gördüğüm merdiven geldi. Seraya gidip merdiveni sessizce aldım ve duvara dayadım. Son kes etrafıma baktım ve merdivenlerin basamaklarına bastım. Şuan duvarın tam üstünde duruyordum. Aklıma gelenlerle düşmekten zor kurtuldum ben aşağıya nasıl atlicaktım? Kafamı eğip yola bakarken arkamdan bir ses duyunca hemen önümü döndüm. "Git" dedi sakin bir sesle. Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyordu? Arkasını döndü ve gitti. Ben ise arkasından öylece bakıyordum. Gitmedim neden bilmiyorum yapamadım ama bu bir daha denemiceğim anlamına gelmiyor. Güneş doğmuştu ve ben sabaha kadar hiç uyumamıştım. Sadece başıma gelecekleri düşünüyordum. Birden kapı açıldı ve içeriye Giray girdi. Arkasından kapıyı kapatıp yanıma geldi. "Bugün bizimle kahvaltı yapmaya ne dersin?" Dedi ben ise onun yüzüne anlamsız bir ifadeyle bakıyordum. Ona cevap vermeyince Giray beni zorlamadı. "Seni anlıyorum İklim ama onunda yaşadıkları kolay değil artık kurtulmak istiyor." "Ne zaman oldu bu olay ve nasıl?" Dedim ona, bu belaya nereden karıştıklarını merak ediyordum. "Bir yıl önce oldu. Eren'i ailesini öldürmekle tehdit ettiler ve bütün önemsediği kişileri. O polise haber verdi ama bunu bir şekilde öğrenip Eren'in bütün ailesini gözü önünde öldürdüler. İşte o günden beri polise hiç haber vermedi ne dedilerse yaptı çünkü bir tek biz kalmıştık ve bizimde öleceğimizden korkuyordu. Sonra bizde bir şekilde işin içine girdik. İklim bir yıl boyunca onları çökertmeye çalışıyoruz ama üçümüzüde gözetlerlerken bu hiç kolay değil. Onların aklına bile gelmeyecek birisinin bize yardım etmesi gerekiyor ve işte o kişi sensin. Bir yıldır çökertemediğimiz örgütü senin sayende çökerticez." Giray'ın dediklerine üzülmüştüm katilimin yaşadığı şeyler kolay değildi o bir yıl önce katil olmuştu. Şuan yirmi üç yaşındaydı yani bir yıl öncesine göre yirmi iki yaşında katil olmuştu. "Kahvaltıya inelim mi?" Dedim bu böyle devam edemezdi Giray bana gülümsedi ve başını salladı birlikte aşağı kata indik yemek salonuna girince katilim ve Ediz tam karşımızda duruyordu. "Neden gitmedin?" Dedi katilim. "Evimi sevmiyorum." dedim ona dönüp. Birlikte masaya oturduk. Belki ben bu işi biraz eğlenceli hale getirebilirim. "Eren sahte evlilik olsa ve senden nefret ediyor olsam bile ben neden evlilik teklifi almadan evleniyorum?" Dedim ve yalandan surat astım. Katilim ise az önce dediğim şeyin şokuyla bana bakıyordu. "Tek sorun gerçekten bunu İklim!" Dedi. Şuan onu çok sinirlendirdiğimin farkındayım ama bu işten benimde bazı çıkarlar olmalı. Ona başımı salladım. Ediz, "Bence İklim'in dediği çok doğru hem onlara böyle bir kaç resim gösterirsek daha inandırıcı olur." Dedi. Katilim masadan kalkıp, "Akşam yemeği dışarıda yicez." Dedi ve gitti. O gittikten kısa bir süre sonra bizde kalktık. Ben odama geçtim ve bir duş aldım. Sonrada yarım bıraktığım kitabımı okumaya başladım. "İklim" diyen bir ses duydum ve başımı kaldırdım gelen Ediz'di "Hazırlansan iyi olucak bir saat sonra dışarı çıkıcaz. Bide şık bir şeyler giyin unutma inandırmamız gereken birileri var." Dedi ve odadan çıktı ben ise uykulu gözlerle kapıya bakıyordum. Kitap okurken uyumuş olmalıyım dün gece hiç uyumamıştım penceremden dışarıya baktığımda havanın kararmaya başladığını gördüm. Giyinme odama gittim. Bir süre kıyafetlere göz gezdirdikten sonra bordo rengi bir elbise aldım elime. Elbise dizlerimde bitiyordu. Üstelik kumaşıda çok hoştu. Kolsuzdu ama yaka kısmı çok hoş duruyordu. Elbiseyi giyindikten sonra beyaz taşları olan bir kolye taktım. Saçlarımın doğal dalgasını sevdiğim için sadece düzeltmek amacıyla perçemlerime fön çektim. Beyaz tenim elbiseyi oldukça ön plana çıkarmıştı. Odadan çıktığımda herkes beni bekliyordu. Katilim bana bakarak "Çok güzel olmuşsun." Dedi Giray ve Ediz Katilime bakınca bana bakmayı kesip onlara döndü. "Birbirimizden ne kadar nefret etsekte teknik olarak karım olucak." Dedi. Ona güldüm ve yanlarına gittim. Birlikte evden çıktık ve arabaya bindik. Yarım saatin sonunda bir restorantın önünde durduk. Kapıyı açıp dışarıya çıktım. Eren ve ben önden yürürken Ediz ve Giray arkamızdan geliyordu. Restoranta girip bir tane masaya oturduk. Giray yemeklerimizi sipariş ediyordu. Eren burada olmak istemiyor gibiydi aslında bende istemiyordum. Neden gelmiştik ki biz buraya. Yemeklerimiz gelmişti hiç aç olmama rağmen bir kaç lokma yemiştim. Yarım saattir buradaydık ve ben gerçekten çok sıkılmıştım. "Ben çok sıkıldım biraz dışarı çıkıcam." Dedim ve ayağa kalktım. Ama ben kalkar kalkmaz Eren'de ayağa kalktı neler oluyor anlamamıştım. Eren birden cebinden bir yüzük kutusu çıkarttı ve Ediz'e dönüp, "Çekmeye başla." Dedi. Onları inandırmak için cidden bunu yapıyormuyduk. Eren geri bana dönüp dizinin üstüne çöktü ve kutuyu açtı. "İklim, benimle evlenir misin?" Onun bu hali bende gülme isteği yaratıyordu çünkü bir şey zorla yapınca çok komik oluyordu. Bir an hayır demeyi o kadar çok istedim ama yapamadım çünkü onlar bunu görecekti. "Evet" dedim. Bir yandanda gülüyordum. Eren kalktı ve yüzüğü elime taktı. Ona zorla olsada sıkıca sarıldım. Sadece bizim duyacağımız şekilde fısıldadım. "Senden nefret ediyorum." Ardından ondan ayrıldım. Evet herkes bize bakıyordu. Geri yerime oturdum ve Eren'e baktım. Zorla gülümseyip oda yerine oturdu.
Ertesi gün "Ya istemiyorum diyorum gelmicem." Dedim onlara bakarak. Beni zorla gelinlik seçmeye götürmeye çalışıyorlardı. "Eren bir şey yap gitmek istemiyorum!" Dedim katilime bakarak. Sonuçta bu sahte bir evlilikti ve bu kadar önemsenmesi gerekmiyordu. "Abartmasakmı normal gidelim bir tane gelinlik seçsin, bende damatlık alırım ve geri geliriz bu kadar." Dedi Eren. İstemeye istemeye kabul etmiştim dediğini. Hazırlanmak için merdivenlere yöneldiğimde kapı çaldı. Giray gitti ve kapıyı açtı. Gelen kişiyi görünce orada mutluluktan ağlayabilirdim. En yakın arkadaşım tam karşımda duruyordu. Yanına gidip boynuna sarıldım Hale'nin. Oda bana sıkıca sarılıyordu. Ondan ayrıldım ve geri çekildim. Hale, "Ediz her şeyi anlattı. İnandırmamız gereken bir senaryo varmış ve bende bu senaryoda senin arkadaşınım." Dedi. Ona nasıl güvendiler bunları anlatırken bilmiyorum ama onun geldiğine çok sevinmiştim. "Hemen gelicem üstümü giyinip." Dedim ve odama çıktım.
Alışveriş merkezi gibi bir yere gelmiştik. Giray Eren'le damatlık bakmaya gitmişti Hale ve Ediz'de benimle gelmişti. Evet Ediz ben onların yanında sıkılırım diye peşimize takılmıştı. Bir mağazadan içeriye girdik. İçeride her çeşitten gelinlik vardı. Hale ve ben gelinlik ararken Ediz etrafa bakınıyordu. O kadar çok çeşit vardı ki insan hangisini alacağını şaşırırdı. Fakat ben zorla istemediğim biriyle evlendiğim için pek ilgimi çekmiyordu.
Bir saat sonra Hale ve Ediz sayesinde dört tane gelinlik denemiştim güzellerdi ama ben kendi seçtiğimi denemek istiyordum. Elime bir gelinlik aldım ve geri kabine geçtim benim seçtiğim gelinlik daha salaş duyuyordu. Yan tarafında dizimin üstünde biten bir yırtmacı vardı. V yakaydı üstelik omuzlarımda duran tül kollarıda çok şıktı. Gelinliğin kuruğuda çok güzeldi kendime aynadan son kez baktıktan sonra dışarıya çıktım. "İklim sana çok yakışmış ama olmaz." Dedi Ediz. "Neden?" Dedim Edize bakarak. "Çünkü yanında yırtmacı var ve bunu görmesi gereken bir Erenimiz var." "Onu hiç ilgilendirmiyor hem o benim neyim oluyor ki bana karışıyor." "Kocan oluyor." "Sahte kocam." Hale, "Sizi bölmek istemem ama bunu herkesin ortasında demeseniz mi acaba?" Dedi. "Hale haklı bizi burada bile takip ediyor olabilirler. İyi alalım bari ama Eren bir şey derse suçu üstüne yıkarım." Kabine girip gelinliği çıkardıktan sonra kasaya gittik. Tam parayı ödeyecektik ki Hale, "Duvak almadık!" Dedi. Artık eve gitmek istiyordum ne duvak nede gelinlik hiç bir şey umrumda değildi. Duvakların olduğu yöne gittim ve elime bir duvak alıp kasaya koydum. Aldıklarının parasını ödedikten sonra dışarıya çıktık ve arabaya gittik. Eren ve Giray bizi bekliyorlardı. "Bir saat boyunca sizi bekliyoruz." Dedi Giray. "Tabi siz hemen aldınız geldiniz biz orada iki saat gelinlikle uğraştık." Dedi Ediz. "Sana ne oluyor anlamıyorum ki!" Dedi Giray. Bir saat daha onların kavgasını dinlememek için Ediz'i kolundan çekip arabaya ittim.
Üç gün sonra Düğün günü gelmişti belkide bu evlilikle hayatım değişicekti ama ben bu ihtimalide göze alarak bunu kabul etmiştim. Başıma gelecek hiç bir şey için katilimi suçlayamazdım çünkü o bana her şeyi anlatmıştı ve bende kabul etmiştim. Şimdi yapmam gereken tek şey mutlu gözükmekti. Her şeye rağmen. Hayatım bir katilin elinde olsa bile. Eren girdi içeriye ben ise aynadan kendime bakıyordum. Tam arkamda durdu. Onu aynadan görüyordum. Damatlığını giymişti ona çok yakışmıştı. Benimde üstümde gelinliğim vardı. "Özür dilerim. Dedi. "Yaşattığım ve yaşatacağım her şey için." Diye ekledi cümlesine. "Böyle düşünmemiştim." Dedim hala aynadan ona bakıyordum. "İlk gelinliğimi aşık olmadığım biriyle sahte evlilik yaparak giyinmeyi, düğünümde zorla mutlu görünmeye çalışıcağımı, bir katille evleneceğimi ve ilk dansımı bir katilin gözlerinin içine bakarak yapacağımı düşünmemiştim." Diye ekledim. Yanıma geldi ve elimi tuttu. "Herkes bizi bekliyor İklim Koçalar." Dedi ve gülümsedi. "Gidelim o zaman Eren Koçalar." Dedim ve gülümsedim.
|
0% |