Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Bölüm 13

@druilebicici

### Bölüm 13: Derin Sohbetler

 

Elenara, Kael’in yanına oturduğunda, içindeki karamsarlık bir nebze olsun hafifledi. Kael’in varlığı, ona bir tür güven veriyordu. Gözleri hala hüzünle doluydu ama Kael’in sakinliği, ona cesaret aşılamaya başlamıştı.

 

“Kael,” dedi Elenara, sesi yumuşak ama kararlıydı. “Senin gibi biri olmak ne kadar kolay olmalı. Her zaman güçlü, soğukkanlı ve kararlı. Beni anlıyor ve destekliyorsun. Ama ben… kendimi çok zayıf hissediyorum.”

 

Kael, Elenara’nın bu duygularını duyduğunda, kalbinde bir acı hissetti. “Herkesin zayıf anları olur, Elenara. Güç, her zaman dış görünüşte değildir. İçimizdeki savaşı kazanmak zorundayız,” dedi, gözleri Elenara’nın gözleriyle buluştu.

 

Elenara, Kael’in gözlerindeki derinliği gördüğünde, ona duyduğu hayranlık bir kez daha açığa çıktı. “Senin dirayetin, bana umut veriyor. Ama ben neden bu kadar karamsar olabiliyorum? Her şey üzerime geliyor gibi hissediyorum,” dedi, sesi titrek bir fısıldama halindeydi.

 

“Hayat zorlayıcı olabilir. Ama zayıflık, aslında insan olmanın bir parçasıdır,” diye yanıtladı Kael. “Kendine karşı nazik olmalısın. Duygularını bastırmak yerine, onlarla yüzleşmelisin.”

 

Elenara, Kael’in söylediklerini düşündü. “Ama Lirael ve Thalion arasındaki ilişki beni çok yaraladı. Bunu nasıl aşabilirim?” diye sordu, içinde büyüyen acıyla boğuşarak.

 

“Duygularını açıkça ifade et,” dedi Kael. “Thalion’la arandaki bu mesafeyi aşmanın tek yolu bu. Belki de ona, hissettiklerini anlatmalısın. Onun da senin gibi karmaşık hisleri var.”

 

“Bunu yapamazsam?” dedi Elenara, gözleri kararsız bir ifadeyle parlıyordu. “Belki de onu kaybetmekten korkuyorum. Ama aynı zamanda Lirael’in gölgesinde kalmak istemiyorum.”

 

Kael, Elenara’nın içindeki çatışmayı anlıyordu. “Ona kendini ifade edemediğin sürece, bu hislerin içini kemirip duracak. Belki de bu sürecin, ona duyduğun hayranlık ve güveni yeniden inşa etmen için bir fırsat olabilir.”

 

Elenara, Kael’in bu sözlerinin ışığında bir an duraksadı. “Seninle konuşmak her zaman içimi rahatlatıyor,” dedi. “Senin dirayetin, beni yeniden hayata döndürüyor. Ama içimdeki boşluğu nasıl doldurabilirim?”

 

“Zamanla,” dedi Kael, gülümseyerek. “Kendine karşı nazik olmayı öğren. Kendi değerinizi sorgulama. Gerçek dostluklar zaman alır. Kendine ve başkalarına karşı açık olmalısın. Bu, seni hem güçlü kılacak hem de yeni bağlar kurmanı sağlayacak.”

 

Elenara, Kael’in sözlerinin yankılandığı anı hissediyordu. “Seninle olmak, bana güç veriyor. Belki de senin gibi biri olabilmeyi isterim,” dedi. “Ama bunun için önce kendi içimdeki karanlıkla yüzleşmem gerekiyor.”

 

Kael, Elenara’nın elini nazikçe tuttu. “Sadece kendi karanlığınla değil, başkalarının karanlıklarıyla da yüzleşmelisin. Bu seni daha güçlü yapacak. Unutma, yalnız değilsin. Biz buradayız.”

 

Elenara, Kael’in elini tutarken, içindeki karanlığın bir nebze olsun azaldığını hissetti. Kael’in dirayeti ve dostluğu, ona yeniden umut aşılıyordu. Artık, geleceğe dair belirsizliklerin yanında, belki de yeniden başlamanın vakti gelmişti. Karanlık düşünceler yavaşça dağılırken, Elenara, içindeki ışığın yeniden parlamaya başladığını hissetti.

Loading...
0%