Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Bölüm 17

@druilebicici

### Bölüm 17: Acı

 

Thalion ve Kael, ormandan ayrılırken içlerindeki acıyı ve çaresizliği taşıyarak, Elenara’nın yanına gitmek üzere yola koyuldular. Lirael’in mektubunu, içlerindeki duygularla birlikte ona iletmek zorunda olduklarını biliyorlardı. Her adım, kaybın ağırlığını daha da hissettiriyordu.

 

Elenara, kamp alanında oturmuş, derin düşüncelere dalmış bir şekilde onları bekliyordu. Yüzünde bir endişe ifadesi vardı. Thalion ve Kael, yaklaştıklarında Elenara’nın gözleri onlara döndü. “Neden bu kadar solgun görünüyorsunuz?” diye sordu, içindeki kaygıyı gizlemeye çalışarak.

 

Thalion, sesini titrek bir şekilde yükseltti. “Elenara… Lirael… O… O artık aramızda değil,” dedi. Elenara’nın yüzündeki ifadeyi görünce, içindeki acı yeniden kabardı. “Onu ormanda bulduk. Kendini… asmış.”

 

Elenara, bu sözleri duyduğunda tüm vücudu titredi. “Hayır! Bu mümkün değil!” dedi, sesi panik doluydu. “Neden bunu yaptı? Neden kimse ona yardım etmedi?”

 

Kael, derin bir nefes alarak Lirael’in mektubunu çıkardı. “Bu mektubu bıraktı. İçindeki tüm acıyı ve düşüncelerini burada dile getirmiş,” dedi, Elenara’ya uzatarak.

 

Elenara, mektubu alırken elleri titriyordu. Okumaya başladığında, Lirael’in yaşadığı içsel savaşların acısı, kelimelerle yeniden canlandı. “Kendimi bir yük gibi hissettim…” diye fısıldadı. Gözleri dolarak devam etti: “Sizlere zarar vermektense, kendimden vazgeçmek en iyisiydi…”

 

Her kelime, Elenara’nın yüreğine saplanan bir ok gibiydi. “Bu… bu kadar çaresiz olduğunu bilmiyordum. Onun için neden savaşmadım?” diye düşündü, gözyaşları yanaklarından süzülerek düştü.

 

Thalion, Elenara’nın acısını görmekten dolayı daha da kötü hissetti. “Elenara, bunu kimse bilemezdi. Lirael, içindeki karanlıkla tek başına savaşıyordu. Belki de bu, onun için en kolay yol gibi görünmüştü,” dedi.

 

Elenara, mektubu bir kez daha okuduktan sonra başını eğdi. “Bunu aşmak için birlikte olmamız gerekiyordu. Ama Lirael, bizi uzaklaştırdı. Neden bize güvenmedi?” dedi, sesi kırık bir fısıldama halindeydi.

 

Kael, Elenara’yı teselli etmeye çalışarak, “Artık onu geri getiremeyiz ama anısını yaşatmak bizim elimizde. Lirael’in kaybı, birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini hatırlatmalı,” dedi.

 

Elenara, gözyaşları içinde başını kaldırdı. “Onun anısını yaşatacağız. Ama içimde büyük bir boşluk var,” dedi. “Bu kaybı nasıl aşacağım?”

 

Thalion, Elenara’nın elini tuttu. “Birlikte aşacağız. Lirael’i hep anacağız, ama bu acıdan daha güçlü çıkmalıyız. Karanlığın üstesinden gelmeliyiz,” dedi, kararlılıkla.

 

Elenara, başını salladı ve derin bir nefes aldı. “Evet, Lirael’in anısını yaşatmalıyız. Ama bu yolda birbirimize ihtiyacımız var. Artık yalnız değiliz,” dedi.

 

Kael, Elenara ve Thalion’a baktı. “Birlikte, Eldoria’nın kaderini değiştirebiliriz. Lirael’in kaybı, bizim için bir dönüm noktası olmalı,” dedi.

 

İkisi de bu düşünceyle kendilerine güç buldular. Lirael’in anısı, onları daha da bir araya getirmişti. Eldoria’nın karanlığına karşı, dostluklarıyla savaşmaya kararlıydılar.

Loading...
0%