@druilebicici
|
### Eldoria'nın Kayıp Yıldızları
**Bölüm 9: İspat Arayışı**
Karanlık kaleye yaklaşırken, Lirael’in içinde bir ateş yanmaya başladı. Elenara’nın Thalion’un yanında güvenle durması, onun içindeki kıskançlığı daha da alevlendiriyordu. “Artık bu durumu değiştirmeliyim,” diye düşündü. “Kendimi ispatlamalıyım.”
“Thalion, seninle birlikte bu karanlığa girmek, gerçekten büyük bir cesaret gerektiriyor,” dedi Lirael, sesinde bir heyecanla. “Ama ben de buradayım! Ben de bu savaşa katkıda bulunabilirim!” Kendi sesinin tonundaki abartı, Elenara’nın dikkatini çekti.
Elenara, Lirael’in aniden bu kadar heyecanlanmasını anlamakta zorlandı. “Elbette, Lirael. Hepimiz buradayız ve birlikte savaşacağız,” dedi, ama Lirael’in gözlerindeki yoğunluk, onu rahatsız ediyordu.
Lirael, bu fırsatı değerlendirmek istiyordu. “Thalion, biliyor musun? Benim de bazı yeteneklerim var! Belki de en güçlü savaşçılardan biriyim!” dedi, sesi biraz daha yüksek ve iddialıydı. “Yani, Elenara’nın yanında durduğumda, onun kadar cesur ve güçlü olduğumu gösterebilirim!”
Thalion, Lirael’in bu aniden artan enerjisini fark etti. “Lirael, senin güçlü bir savaşçı olduğun kesin. Ama bu savaşta birlikte hareket etmemiz önemli,” diye yanıtladı, ama Lirael’ın içindeki kıskançlık, onu daha da hırslı hale getiriyordu.
“Biliyorum, ama bazen Elenara’nın yanında durmak, benim yeteneklerimi gölgede bırakıyor gibi hissediyorum,” dedi Lirael, bir an için içini dökmeye cesaret ederek. “Ona bir şeyler kanıtlamalıyım. Belki de bir düşmanla yüzleşirken, gücümü göstermeliyim!”
Elenara, Lirael’in sözlerinin altında yatan gerilimi hissediyordu. “Lirael, senin yeteneklerin her zaman takdir ediliyor. Ama bu savaşta birlikte hareket etmemiz gerekiyor,” dedi, ama Lirael’in gözlerindeki kararlılığı göremedi.
Lirael, “Ama ben sadece Elenara’nın yanında değil, Thalion’un da yanında olmak istiyorum!” diyerek, düşüncelerini bir adım ileriye taşıdı. “Bunu başarmalıyım! Belki de düşmanla karşılaştığımızda, en önde ben olmalıyım. Böylece Thalion’a kendimi kanıtlarım!”
Elenara, Lirael’in bu aniden artan hırsını ve kararlılığını tuhaf buldu. “Lirael, bu bir yarış değil. Hepimiz birbirimize destek olmalıyız,” dedi, ama Lirael’in gözlerindeki ısrar, onun için bir muamma haline geliyordu.
Thalion, Lirael’in bu tutumunu dikkatle izledi. “Kendini kanıtlamak istiyorsan, bunu birlikte yapmalıyız. Tek başına hareket etmek, bizi zayıflatabilir,” dedi. Ama Lirael, bu sözlerin ardında yatan anlamı görmezden gelerek, içindeki hırsın daha da büyümesine neden oldu.
“Belki de bir düşmanla karşılaştığımızda, ben en önde olmalıyım,” dedi Lirael, sesi artık daha da yüksek ve cesur bir tonda. “O zaman Thalion, benim ne kadar güçlü olduğumu görecek!” İçindeki kıskançlık, bir tür saplantıya dönüşüyordu.
Elenara, Lirael’in bu garip tavırlarını anlamakta zorlanıyordu. “Kendini kanıtlamak için böyle bir şeye gerek yok, Lirael. Sen zaten güçlü bir savaşçısın,” dedi, ama Lirael’in gözlerinde parlayan hırs, onu daha da tedirgin ediyordu.
“Hayır, Elenara! Benim de bir şeyler yapmam lazım!” diye yanıtladı Lirael, sesindeki kararlılık artık bir tutkuya dönüşmüştü. “Karanlıkla yüzleştiğimizde, Thalion’un gözünde bir yer kazanmalıyım. Bunu başarmalıyım!”
Thalion, Lirael’in bu ısrarını görünce, durumu dengelemeye çalıştı. “Hepimiz bir bütün olarak hareket etmeliyiz. Birbirimizin yeteneklerini desteklemek, bu savaşı kazanmamız için en önemli şey,” dedi. Ama Lirael, bu sözleri duymazdan gelerek, kendi içsel mücadelesine odaklanmaya devam etti.
Elenara, Lirael’in bu tutumunu anlamak için çabalarken, Thalion’un yanında olmanın getirdiği güven duygusuyla ilerlemeye devam etti. Ama Lirael’in içindeki kıskançlık ve ispat etme arzusu, onları daha da karmaşık bir duruma sürüklüyordu. Eldoria’nın kaderi, artık yalnızca savaşın değil, aynı zamanda dostlukların ve gizli rekabetlerin de bir yansımasıydı. |
0% |