leptobumdan başımı kaldırarak etrafa göz atım.camdan havanın karadığını görünce son kez dz üstü bilgisayarıma baktım elimdeki bilgileri konturol etim en öemli olan kısımları kendim sakladım bir kaç bilgiyi EFBI ile rakip çetelere yoladım ardından acık sayfaları kapatark hazırlanmak için odama girdim.

tam bir asker hayranıydım bu yüzden çarşaf örtüsünden tut birçok şey askeri kamuflaj kumaşı ve süsleri doluydu duvarlarda led ışıklarvardı fazla oyalanmadan dolaptan pantolon tişört falan cıkarıpp giydm ardından okul çantama elbiseler doldurmaya başladım leptopumun sığacağı kadar alan bıraktım ve çantayla beraber otruma odasına döndüm leptopu kapatarak çantama koydum elimi sehpadaki telefonuma uzatarak aldım, bir yandan ortak konferans arama yaptım ve alin ile arda abinin amasını bekledim cama iyice yaklaştım evin ışıkları kapalıydı buu yüzden biraz rahatım perdeyi parmağımın ucuyla ektim.

apartmanın önünde lüks bir araba vardı beliki onlardı çünkü araba ben ev geldiğimde geldi ve içinden inen olmamıştı

"Alo,Anka ben hazırım"

"Alo,bende hazırım güzelim sizi nerden alayım deyin hele"

alin ve arda abinin aynı anda konuşmasıyla göz devirdim "ikinizde camdan dışarı bakın evlerinizi önünde şüpheli birini görüyormusunuz"

kısa süre sonra arda abinin sesi duyuldu sonrada alin'in " güzelim evet şuan bizim binanın önünde lüks bir araba var ek bu mahalede görülen bir marka değil"

"kız bizim binnın önündede var ama baya pahalı birşeye benziyor acba markası ne pek beli olmuyor"

arda abininde benim gibi göz ddevirdiğinden emindim "alin başlama güzelm gine" kendisi tam bir araba bağımlısıdır kankam diye demiyorum ama motor varken araba mı cidenmi saten yedii yirmidörtbir kutunun içindeyiz motordan güzelimi var

"alin bizim eve gel" dedim göz devirrken camdan bakıyordum bir yandan

"kız fark etmesinleer şimdi evden çıktığımı"

"alin yavrum sen salak mısın biz senle kapı komşusuyuz yaa,apartmanda karşılıklı oturuyoruz ya salak kuzum mal knkim"

"aaaayy unutum yaa ne hakaret ediyorsun biranlık unutum sadece" huysuz cıkan sesiyle iç çektim ciden benim bu kızlaçektiğim neydi "sus alin,gel alin kapıyı açıyorum alin" dişlerimin arasına tıslarcasına konuşup konferansı sonlandıracaken " kız anka ben napıcam bana evde kal dedin?"

ahh doğru yaa arda abi vardı bu kız bende akılmı bıraktı "doğru doğru sen şimdi evden çık ama telefonunu evde bırak ve apartmanın arka kapısından çık orda bekle bizi alin cadı sende evde bırak telefonu tama mı"

"yes sör yes"

"emredersiniz komtanım" alin ile arda abinin aynı anda benzer cümleler kurması ile güldüm ve solandırdım görüşmeyi telefonu cebime koyarken sonkez derin bir nefes aldımallah bilirbaşımıza ne gelecekti artık bir sağ salim ercişe gidelim de sanki orası ço güvenilr gibi dyom tövbe tövbe..

kapı calınca gidip açtım "ee hani kapıyı açıyordun ben zile basmasaydım açacağın yoktu "dedi yüzünü asarak

"insan bir merhaba der bizim pirenses hemen tirip tsın" göz devirerek oturma odasına girdim çantamı alarak döndüğümde ayakabısını çıkarmak üzere olan alin'in ensesine vurup askıdaki montuma uzandım " yaaaaa ne vuruyorsun"

"çıkarma ayakabını çıkıyoruz şimdi" onun çemkirmesini umursamadan montumu giydim ve çamtamı taktım sırtııma

ayakabımı alıp giyindim ona göz ucuyla baktım " kız cadı de hele kendinle neler getirdin " bunu söylemem ile saymaya başladı

" yani pek bişi getirmedim aslında ir ğüneş,kremi,sapka, saç fönü, düzleştirici bikini ayakabı makyaj malzemeleri etek elbise ummmm birde tişört pantolon..." ona hayrtlerle baktım dilim tutulmuştu lan ,la oonca şeyi nereye koymuştu sonra gözüme ilişen bavul ile fal taşı gibi açıldı gözlerim "Alin biz tatile gitmiyoruz mafyadan kaçıyoruz mal arkadaşım"

valizden gözlerimi ayıramıyordum "ne yani been bunları getiremez miyim yani"

"Alin gülüm sen salak mısın yoksa salak rolümü yapıyorsun",biz mafyadan kaçıyoruz anladın mı mafyadan,MAFYADAN " sonda baya bağırmıştım tedirginlikl etrafa baktım sonra ona dödüm biraz şok olmuş gibiydi o,sakinleşince onu omzundan iteledim karşı dayreye yani oların evine

"şimdi git adam akılı küçük bir çantada eşya hazırla" diyerek uyardım

ben kapının önünde beklemeye başladım bir on dk sonra onun kapıdan çıkması ile sırtındaki devasa cantayı görünce göz devirdim bu kız iflah olmazdı,ben niye uğraşıyorsam ki öff boşver diyerek sabır çektimkendi kendime içimden.

"yürü baş belası süslü,arda abi senden nasıl hoşlandı beee hala anlamıyorum ben sana bakarak para kaybetiğimi hisediyorum yaaa."

omzuma carpmasıyla ona ters ters baktım

"arda benden hoşlanmıyor hoşlansaydı şimdşye çıkardık hem.."

yav he heder gibi elimi saladım havada " kız çene çalma da gidek bizi bekliyor senin aşık" dedim ona gülerek merdivenlerden koşarak inmeye başladım ,yoksa bu beni parçalar çok gencim ben daha nayır noamazzzz.

"gel kız buraya yolcam senin o kızıl kafanı gel" ona dil çıkararak yangın merdivenine yöneldim aklıma gelen unutuğum kıymetlimle zınk diye duru vermemle arkamdan alin de bana çarpı verdi " lan yavaş traktör" diye kısık sesle cırladım

"kız senin dlin papuç kadar olmuş koparırım hee,hem sen zık diye durmasaydın mal "saçlarıma yapışması ile bende onunkine yapıştım

"lan beni kovalamasaydın banane ve şimdi bırak beni de caferi alam mal evde unutum caferimi senin yüzünden" onun elerini iterek yukarı koştum nesef nefese üç kat çıktım "vay amk göt korkusuyla o kadar katı nasıl koşmuşum oyy nefesim giti"

bir yandan evin kapısını açarak içeri girerken göz ucuyla nefes nefese merdiven cıktığını görünce güldüm önüme döndüğümde caferin kapıdan kaçmaya kalktığını görünce kaptım hemen havaya kaldırdım "hayrola osmanııımm nereye gidersin"

"maaavvv hııhhhh meaaww " yüzüme pati atarak çırpınıyordu

hızlıca içeri girip onu kedi çantasına soktum az da yaş mama alarak ekledim cepliğine cantanın osnrada kapıdaki alin in yanına döndüm hızla apartmandan gizlice çıkıp ardanın mahalesine gitik onu bulunca bezginlikle bize baktı "hele şükür nerde kaldınız kalbime indi lan bişi oldu diye"

"relax enişte relax seninki süslülüğünü konuşturup valiz hazırlamış zorla bıraktırdım falan "

"ANKAAAAAA" ikisi aynı anda cırlaması ile kulağımı kapatım

"ÖFFF NE ANKA NEEE,SEVYONUZ AMK BİRBİRİNİZİ İŞTE KAPAYIN ÇENENİZİ BİZİ FARK ETMEDEN GİDEK "

arda abi hemen itiraz eti "anka bizim aramızda bişi yok hem alin daha çok küçük abisi yaşındyım sen beni ne sanıyorsun küçcük kıza göz dikecek kadar adi birimiyim" farkında değildi ama alin üzülmüştü

"bu senin ona duyguların olduğu gerçeğini değiştirmez..." daha devam edeceken alinin kolumu cimcirmesi ile sinirle arkamı döndüm tabi bukadar yükle hızla tiripli yürümek pek kolay değil sırtımda sırt çantamönümde kedim caferin bulunduğu kedi çantası vallah işim zor arda abiya göz ucuyla çantamı işaret etim kaş çatarak tiripli bir ifadeyle

o da bişi demeden çantamı aldı hızla ankara sokaklarında ikisi yn yana ben en önde şeklinde yürüyorduk metro istasyonuna gelince bindik iki farklı metroya binerek otogara gelip sahte kimliklele bilet ayarladık ercişe geceydi ama zorda olsa bilet buluştuk otobüse yerleştik arda yan taraftaki koridor kısmında oturuyorduu biz ise sağda yan yana oturuyorduk alinle.

ertesi sabah oğlen vakitlerinde çeirmeye otobüs yakalanması ile üçümüz göz göze geldik onlar sitresliydi ama ben rahatım sonuçta kimlikler sadece kağıtan değil sisteme de işlemiştim mesela benim adım zeliş Adar,Alinin adı ise Afra Savurgan -bence cup oldu ona ama neysem-Arda abinin ise Agah Soyluydu

kimlikler kontrol edildi sorun yaşamadan-adam beni görünce nedense şaşkınlıkla bakmıştı- yola devam edince ikisi de bana şaşkınlıkla bakınca kıkırdayarak camdan dışarı baktım gözüm jandarmanın arasındaki kadına komtana çarptı resmen benim yaşlı halimdi akadın adam bana bu yüzden mi şaşkınlıkla bakmıştı

omzuma dokunan alin ile irkildim "kız noldu birden donup baka kaldın camdan dışarı" yutkunarak başımı cama çevirerek baktım ama artık görünmüyorlardı bu yüzden " aman boşver ben bile neye şaşırdığımı anlamıyorum bazen"

"yani oda doğru"

arda abinin ne oldu diye sorması ile ikimiz de boşver der gibi elimizi saladık...

Ertesi sabah 5 gibi ercişe varmamız ile otbüsten inip terminale girdik.girmez olaydık...bir deli paltosun açmiş sikini etrafta salıyordu alin ve arda abiye baktım onlar şaşkınlıkla bakıyordu arda abi ağzı bir karış açık elini kaldırıp alin'in gözlerini kapatması ile kıkırdadım sonra önüme dönerek deli adama müdahale etmeye çalışa güvenliğe baktım adam zapt edemiyordu delii gözlerimi etrafta gezdirdim ve bir teyzenin turşu bidonunu görünce yanına gitim

"teyze iki dk'lığına alıyorum sapa sağlam getiricem söz"

Sapık adamı ayıplayarak izleyen teyze benim konuşmam ile dönüp bana anlamayarak baktı

"Napican kızım turşu bidonuna, tövbe tövbe"

"Görürsün tontik" göz kırparak bidonu aldım ve sapığın arkasında sesiz ama her adımımı geniş geniş atarak yaklaştım ve adamın kafasına indirdim ağır bidonu

Bana atılan şaşkın bakışları görünce kocaman gülümseyerek omuz silktim

"Ankaaaa delimisin seeenn" yanıma koşan endişeli alin'e baktım

"Yaa ne var güvenlikçi abinin işini kolaylastırdım işte" diyerek yerde 180 derece uzanmış yatan sapığı işaret etim

"Sen delimisin yaa öldüyse?"

Arda abinin dediği ihtimal ile yutkunarak başımı adama çevirdim etraftakiler bize şaşkınlıkla bakıyordu

Güvenlikçi ile göz göze geldiğimizde yutkundum...

Adam ölmemiştir yaaa bir darbeyle bence !

..................................................

yazar notu: oy ve yorumlrınızı bekliyorum bölüm hakındaki düşünceleriniz nedir?