@dunyadanmarsa355
|
eğer bir ruhu yaşarken öldürmek istiyorsan ilk kalbinde unutmayacağı bir iz bırak bu onu yavaş yavaş öldürür derdi anaannem, haklıymışta çünkü birini gerçek anlamda ancak böyle öldürür insan ... Benim yaramı sorsalardı dk 'ar önce aldatılmaktı şimdi ise aklımın bile gördüğüm şeyı kabul etmek istememesidir, benim kalp sızımdı o gök gözlü küçük adam unuturulmuştu zorla, benim kalp sızımdı şuan yansımasına baktığım safir gibi parlayan gözler ile bana bakan adam, dilim lal olmuş tek kelime edemezken sadece baktım o ise suskunluğumdan işkilenmiş durmadan yalvarırcasına konuşuyordu daha fazla dayanamadım elerim ile yüzümü kapatım görmek istemedim unuttuğum derin yaramı. Sesim boğuk cıkarken kelimeler döküldü dudaklarımdan. "yeter lütfen sus artık dayanamıyorum,delirdim kesin" panikle çikan sesini işitim "hayır hayır delirmedin ben gerçeğim sana herşeyi anlatacam yemin ederim ama sen delirmedin bana bak nolur" elerimi çekinerek yüzümden indirdim yavaşça çeneme doğru "gerçeksin yani!" "evet gerçeğim" tam dudaklarım aralanmış kelimeler döküleceken telefonumdan yükselen melodi ile gözlerimi ondan çekmeden elimi yatağımın üzerine uzatıp elimle çarşafı yokladım parmaklarımın arasına giren metal ile kaptığım gibi açtım aramayı, gözlerimi ondan bir saniye çekemiyordum sanki ona bakmayı kesersem kaybolacak gibiydi "alo ahsen kız cırto ne cırlıyıp duruyon tüm apartman ayaklandı resmen sesinle, ne oldu gine o oruspu çocuğu mu geldi, bekle lan bezbol sopas bulup geliyorum.." ben tek kelime edemeden taramalı gibi konuşup öfkeyle telefonu kapatması ile şokla gözlerimi telefona indirdim "haaa" azımdan çıkan hayret nidasına mani olamamıştım gözlerim roj roj yazılı ekranda dona kalmıştı sonra hızla kafamı kaldırıp aynaya baktım, o hala orda sakince beni izliyordu, bir cesaret dizlerimin üzerinde emekleyerek yalaştım aynaya "sen gerçeksin yani" mırıldandım kendi kendime, beni duymuş olcaki kafasını kaldırıp bana bakarken yüzünde geniş bir gülümseme oluşmuşu "evet zümrüt gözlüm ben gerçeğim." hırsla aynaya elimi vurdum "amk bunca sene sonra neden geri döndün senin yüzünden her zaman bana deli dediler kimseye inandıramadım belki o it kurusunun yaratığı travma yüzüden seni gine hayal ediyorum buu- bu çok sinir bozucu ahhhhhhhh " "bir dakika bir dakika ilk olarak ben gerçeğim ikincisi o basetiğin it kim ve sana naptı" dişlerinin arasından tıslarcasına konuşmaya başladığında cidi anlamda ilk halinden ese kalmamış sanki kırmızı kumaş görmüş boğaya dönüşmüştü beni bu korkunç görüntüden kurtran kapı zili olmuştu ona parmak salayarak tehditkar bir sesle konuştum "sakın bir yere kaybolmaa, şimdi senin gerçek olup olmadığını öğrenecez sakıın kaybolayım deme" bir yandan sırtımı kapıya dönüp gözümü aynadaki yansımadan ayırmadan geri geri ilerledim sırtım kapıya çarpınca elimi kapı kuluna uzatıp ve açtım çıktığım gibi hiç kesilmeden çalan kapıyı açmya koştum kapıyı açtığım anda, kapı komşusu olmanın yararları işte hemen geli veriyor çağırınca kurban olduğum "kızım niye açmıyorsun ödüm koptu o aşağlık herif sana bişi yaptı diye, nerde o soysuz " biraz soluklanıp tüm öfkesiyle evin içinde cirit atarak bağırmaya devam eden roj rojun kolunu tutarak kendime çevirdiğimde yüzümdeki dalgın ve şaşkın ifadeyi fark edebilmişti elindeki bezbol sopasını yere savurarak yanaklarımı tutu "kızım iyimisin neyin var bu ne hal ne eti de böyle şoka girdin noluyor gülüm" sesim okadar kısk çıkıyorduki biran ben bile duyamadım "roj ben sanırım delirdim" "nee sen saten delisin kız deli olmasan her allahın günü olay çıkarıp nezarethaneye düşermisin" "yok yok roj bu öyle bişi değil " yanağımı tutan elini tutup aşağı indirdim bırakmadan, arkamı dönüp odama doğru sürüklerken yaşadıklarımı alatım "roj hatırlıyormusun ben sürekli küçüken hayali bir arkadaşım vardı ve birden yokoldu derdim..!" nefes nefese durup ona baktım diğer elimle kapı kulunu tutum açmadan durdum "yaa o gerçekse ve ben delirmemişsem sonuçta sırf bunun için yılarca tedavi gördüm" kalbim gümbür gümbürdü ve roj' un dudaklarından dökülecek tek bir kelime bile benim kalbimi durdura bilirdi, gözlerindeki belirgin bir şaşkınlık vardı "oy kuzum o it kurusu yüzünden hayali çocukluk arkadaşını yeniden mi var etin" dudak büzerek saçımı sevince göz devirdim "cidiyim roj, inanmıyorsan kendin gör "diyerek kapıyı açtım ve yan taraftaki aynanın karşısına sürükledim korkuyordum ya gitiyse ve ben ciden delirmişsem gözerimi aynaya çevirmedim tek odağım roj'un mimikleriydi ve o sanki dünyanın var oluşunu izliyormuş gibi şoka girmişti, yere doğru bedeni bilinçsizce düşmesiyle hızka onu yakaladım "roj bukadar abartmana ne gerek vardı kendine gel kızım burda delirmiş olanda terk edilmiş olanda depresyonda olanda benim sen niye bayılıyorsun" bir yandan kedi kendime konuşuyor diğer yandan yanaklarına vurarak ayıltmaya çalıştım "o neden bukadar abartılı tepki verdi ki, ve artık şu şahsı kim olduğundan söz et sen mi" kulaklarıma dolan atık aşina olduğum safir gözlünün sesi ile göz ucuyla ona sinirle baktm "sen salak mısın yoksa salak numarasmı yapıyorsun,kız resmen başka evrendeki bir adamı aynanın içinde gördü herkez bir ben değil de hemen kabul etsin olayları" "yalnız sen bile kendine deli diyorsun bu senin beni kabulenme şeklin mi şimdi "kolarını bağdaştırmış bana alaycı gözlerle gülüşünü görünc sinirle tısladım kedi misali "uuuu benim zümrüt gözlü küçüğüm büyüyünce kedi mi olmaya karar vermiş, aslında küçüende hep derdin ben büyüyünce kedi olcam diye şaşırmadım yani" aynanın diğer tarafından bana alaycı sözler söylemesiyle cırladım "yeter magnus seninle uğraşamam şu anda ayıltmam gereken biri var gördüğün gibi,bu yüzden kes sesini" "küçüğüm çok isterdim susmak ama yıların hasreti susturmuyor bak gördünmü" elerini bilmem dercesine iki yanına açmış alaycı bir sırıtışla bakaya devam etiğini görüncr göz devirdim ve onu görmezden gelmeye karar verdim yerde yatan roj rojun yanaklarını tokatlayarak ayıltmaya çalışıyordum ayağa kalktım ve koşarak odadan çıktım kolanyayı bulup geri geldim yanına diz çökerek elerime ilk döktüm sonra burnuna tutarak ayıltmaya çalıştım.uzun süre çabalamanın sonucu hafif kendine gelmişti gözleri yarı baygın şekilde ana güldü "kız ahsen ben öyle bir rüya gördüm ki anlatamam kırk yılın fantastik rüyası gibiydi hahahahha" kendi kendine konuşup güldüğünü görüncee göz devirdim "yok gülüm rüya değil bak gerçe anaannemin antika aynasında bir meteor var doğru gördün" son anda ne dediimi far edince göz ucuyla magnus'a baktım başını eğmiş kıs kıs gülüyordu gülsen gül ben sana neler etcem bekel sen "neeeeee gerçek bu lann rüya değilmiydi bir dk yani sen ciden çocuken ayna ruhuyla mı arkadaş oldun ay birde tamda sevdiğin gibi gök avisi ve safir rengi arasında gözleri var bunun ay bana birşeyler oluyor gine" kendini gine yere bırakacaken kolarından tutum "sakın bayılayım deme ayıltana kadar canım çıktı ve şunun önünde böyle knuşmasan mı baksana pişmiş kele gibi sırıtıyor " "ne yani yakışıklı herif ulan varmı acaba kardeşi falaan banayapsak" bu sözlerine bezgin bir iç çektim ve kafasına vurdum "kız bizim derdimiz şimdi magnusun kardeşimi yoksa aynadaki magnus mu" "yani şey sanırım ikisi birden" roj'un kurduğu cümle ile aynadan yükselen şen bir kahkaha ile sinirle cırladım "ben yılardır kendime deli derdim ama asıl deliler sizsiniz bee" uzun uzun beni çıldıırtıktan sonra roj ile benim yatağıma oturmuş ve aynanın diğer tarafında geniş bir altın kaplamalı yatağaın kenarına sırtını yaslamış yere oturmuş durumda bize bakan magnus'a bakıyorduk ne o konuşuyor nede biz, bu durma daha fazla dayanamayınca gözlerimi sinirle kapatım ve saatlerdir beynimi kemiren soruyu sordum çat diye. "18 yıl önce o gün ne oldu da bu ayna çatlayı verdi ve birdaha seninle konuşamadım ,insanlar beni deli olarak görmesine sebeb olan olay neydi anlat derhal" kolarını bağdaştırıp gözleri yerde dalgın bir ifadeyle benim son sözlerimi de söylememi bekledi ve başını kaldırarak bana, gözlerimin içine baktı "anlatacam ama ilk se benim soruma cevap ver ,şu durmadan dilinizden düşmeyen it evladı kim ve sanane yaptı zümrüt gözlü küçüğüm" durmadan omzumu heycanla dürten roja dönüp kısıkça cırladım "neee neee ne dürtüp duruyon istersen kolumu koparıp sana vereyim bir dur kızım yaaa" göz devirerek heycanlı bir sesle fısıldadı "yaa kızım çocuk resmen ikide bir zümrüt gözüm diyor sana yaa ben de istiyorum şöylebirini ayy çock tatlı" "çok beğendiysen al senin olsun yeterki delmeşu kolumuartık ve bir de susarsan iyi olur şu meseleyi bir öğreneyim" "hanımlar bölüyorumama,artık soruma cevap mı versen Ahsen kim bu koduğumun iti ve sana ne yaptı" ses roj gelmeden önceki konuşmamızda ki ses tonuna bürünmüştü ve bu içinde bir gıdıklama yaratıyordu bukadar gür ve etkileyici bir sese sahip olmak zorundamıydın beee gök gözlüm göz ucuyla knkma baktım da resmen dibii kazana yapışmış sütlaca döndüğünü görünce göz devirdim uyarı dolu bir şekilde ensesine vurdum ve magnusa döndüm "eski sevgilimdi sorduğun kişi " dedim homurdanarak o koduğumun piçini düşünmek bile moralimi bozmuştu gözüm aynadaki yansımasına takıldı srıtını yataktanayırmış sinirli ve anlayamadığım bir ifadeyle bakıyordu eleri yumruk şeklini almış kanıyana kadar sıkıyordu "elini sıkmayı kes kendine zara veriyorsun salak " başını ğerek yavaş yavaş kan akmaya başlayan avcuna baktı ve elini pantolonunun kumaşına sürterek sildiğinde yüzümü bruşturdum "pardon fark etmemişim bukadar sıktığımı"gibi birşeyler mırıldandı beli belirsiz, içimdeki deli kadın durmadan beni aynaya doğru itiyor aynadan geç ve elerini tedaviet diyordu bunu görmeezden gelmeye çalışarak başııbeli belirsiz iki yana saladım ve gözlerimi ondan çektim roj ile göz göze gelince ne var dergibi omuz silkip aynaya döndüm "bu herif sana ne yaptı da ayrıldınız" ben azğzımı açmama kalmadan ortaya atladı roj "aldatı hemde fahişe kuzeniyle üüsteik biliormusun bu tamda nikah masasındayken ortaya çıktı da beni güzelim o amk herifiyle evlenmedi allahıma bin şükür olsun..." bitmek bilmeyen hakaretler ede ede bütün olayları tek tek anlatmasını başım eğik elerime yaslı dirseklerim bağdaş olmuş dizime yaslı onun bitirmesini bekledim ciden bu kızın çene bağlarını bir ara sıksam iyi olur bu nasıl boş boğazlık yarapim "... sonra ahsende aldı bunun kafasını masaya vur vuura komalık eti,bak komalık eti diyorum çünkü iki gün hastanede bilinçsiz yatı ay birde yüzsüz gibi takılar için dava açmaya kalktıı bu amk cocuğu tabi Ferman amca ve adar abi durur mu bunu iş yerinden kovdurdular sonra her yerde bunu borca soktular ve tehdit ehdit dayak derken davadan çekilmesini sağladilar." derin bir nefes alarak devam etiğini görünce bezginlikle kendimi yatağa atım "vallah görcektin bu eli kız o gün nasıl çıldırdı bende azcık fahişeyi dövdüm ayy birde bunlar evlenecekler yüzsüz gibi davetiye yoladılar iğrennçç...." onlae konuşmaya dalarken ben ise düşüncelere daldım gözlerim tavandaa aykutla yaşadığımız anıları düşündüm sonra düğün gününü ardından davetiyeyi hamillk haberini bundan sonra aykutun kaapımagelerek af dilenmelerini ve daha nicesi beni bundan kurtaran magnusun yaratıcı küfürleriydi kafamı kaldırarak ona şaşkınlıkla baktım "ben o amk evladını bir elime geçireyim o siki koparıp ağzına vermez miyim lan,onu yılan çukuruna atacam en zehirli yılanlara yem edecem o kim ulan benim küçüğümü aldatır lan ben onu yaşatırmıyım " öfkele eline aldığı cam bardağı duvara fırlatmasıyla ilkilerek oturur pozisyonuna döndüm roj ile göz göze gelince ikimizin gözlerinde de bariz bir şok vardı çünkübukadra büyük bir tepki ... konuyu değiştirmeni dha iyi olacağını fark etim aynadan odasına bakarken şimdi fark ediyordum da onu aynada gördüğümden beriodanın içi kırık cam kaynıyordu rojun kolumu dürtmesiyle fısıldadım "evet evet fark etim roj roj "dedim yutkunarak "kızım insan nasıl onca cam kırıklarının içine durabilir kesilecek bir yeri" "sus kızım sus herif çıldırmış durumda sırf aldatıldığımı duydu diye" aynanın diğer tarafında magnus hala küfürler ederek birşeyler fırlatıyordu" "yeter magnus kendine gel yoksa konuşmam senlen ulan çocuk gibi davranmayı kes" derin derin nefes alarak sakinleşme çabalarını iledik roj ile ama kendisi çeesini tutamadı"enişte relax yok artık o osruspu evladdı sakinleş " "ya sen bir susana kızım enişte de nerden çıktı cozutma iyice" dedim şaşırarak sonra magnusa dödndüm "ve sen sakinleş ve bana o gün ne olduğunu anlat yoksa bu aynayı çöpe atarım ona göre, şimdi anlat" sözlerimden dolayı panikle aynaya yapıştı yüzünde öyle bir ifade vardı ki sanki ondan canını istemiştim bukadar tepki fazlaydı "tamam tamam anlatacamama birdaha bu aynayı atmakla tehdit etme beni"derin bir nefes aldı kendini hazırlamaya çalıştığı çok beliydi ne tür bişi yaşamış olabilirki bukadar zorlanıyordu anlatmakta o değerli taşaları andıran gözlerinde bir burukluk vardı naki göz bebekleri titriyordu resmen bu görüntü neden kalbime hançer saplanıyormuş gibi hisetiriyordu,elimin üzerinde hisetiğim tombul ama yumuşak el ile göz ucuyla knkma baktım magnus aynadan uzaklaştı ve eski yerine yatağın dibine cam parçalarının içine oturmsı ile kaşlarım çatildi "kalk lan ordan götü camlı ,mal herif kalk yatağa otur saplanacak şimdi götüne cam falan "kafasını şaşkınlıkla kaldırıp bana batı yüzünde belirsiz bir gülümseme ile banabaktı gülüşünü örtmeye çalıştı ama yermi anadolu çocu "tamam tamam patron emir büyük yerden"alaycı sözleri ile kalkıp yatağa oturdu "hah şöyle şimdş anlat hadi anamlar yakındır gelmeleri seni görmesinler allahi anam kalp krizi geçirir" yanımda ykselen kıkırtı ile dirsek atım karnına "peki peki,nerden başlasam ki "magnusun sesi biraz dalgındı "en baştan başla magnus en baştan" "evet enişte en baştan başla vallahi meraktan çatlıyorum" "ROJİİİİNNNN KAPA ÇENENİ NE ENİŞTE DİYİP DURUYON LAN YOK ENİŞTEN FALAN SENİN ÇOCUKLUK ARKADAŞIM O BENİM" "ne güzel kızım işte bugün arkadaş yarın enişte"derin birnefes aldım yoksa parçalardım bu kızı tamam birz mantıklı konuşuyor olabilr ama bunu niye herifin önünde diyip duruyor yahuuu "roj döverim kapa çeneni" göz ucuyla aynadan magnusa baktım keyfi yerindeydi pezevengin "ay bişi demedik al senin olsun" yarapim ya sabir hızla magnusa döndüm "sende sırıtıp durma anlat şunu artık " diye cırladım valahi bıktım yavvv " tamam anlatıyorum sakin ol küçüğüm" şimdi bana kçüğüm diyip durma diye kızsam yeni bir artışma başlar da anlatamaz falan neyse sakinim. "ilk olara bilmeisin i benim yaşamım normal değil ben bir imparatorluğun ikinci prensiyim annem benim doğumumda ölmesiile birçok insanın gözünde katil olarak görüldüm babamın yani imparatorun üç eşi bir metresi vardı ben üçüncü eşinden olma çocuğum annem halk arasında sevilen ir imparatoriçeydi ölümüyle beni suçladılar falan" aba derken oadar tiksintiyle demiştiki roj ile aynı anda yutkunduk ama onu bölmekte istemedik. "seninle onuşmamı salayan ayna annemin aynası senle tanışmam biraz kötü ğeçen bir gün sonucu olmuştu..."o günü htırladım yanağı mosmordu saçı başı dağınıktı ve dudağı patlaktı nasıl bir gün olduğunu tahmin edebiliyordum "17 yıl önce gine eğitimlerden dönmüş seninle konuşyor ve oynuyorduk sonra tüm sarayı sarsan bir çığlık duydum ilk takmadım ama biliyordum eğer cidi bir şey ise ben suçlanırdım bu yüzden kalktım ve oddadan çıktım 4 prens yani ikinci kraliçeden olma en küçük prens albrt suikaste uğramiş ve zehir içirilerek ldürülmüştü bu durupmda bile beni suçladılar kıskançlıktan yaptığımı ida etiler çünkü antrenman sırasında küçük prensleri benimle oynamak istemiş abisi olan lk prens olan rampel buna izin vermemişti bu yüzden intikam için daha 4 yaşıındaki bir çocuğu öldürdüğümüida ederek beni suçladılar kralie hınçlaodama girerek anneme ait ne varsa kırmaya başladı ve aynaya bir şamdam fırlatması ile ana kırıldı ben ise iki sene zindana hapsedildimimparatorluk kanından olduğum için idam edilemiyordum saten sonradan heşey ortaya çıktı alberti öldürenin imparatorun metresi olduğu ortaya çıktı zindandan çıktıktan sonra aynayı tamir etirdim ama çalışmadı birçok araştırma yaptım her yeri dik buca aradım ama yoktu en ufak bilgi bile yoktu küçüğüm" sesi boğuktu alamak istiyorda ağlayamıyor ggibiydi benim boğazımda da bir düğüm oluşmuştu biliyordum ki çok acı çekmiş ona rağmen benim için yılarca uğraşmıştı gözlerim dolunca beli etmeden emin elimin tersiyle sildim ama ortamın dramını bozan sesle göz devirmeden edemedim "vay amk bu nasıl kader be enişte sen küçük emrahın gelişmiş versiyonu falan mısın?" magnusla beraber göz devirdik ama bu yoruma gülmeden de edemedik fazla takılmadan devam eti anlatmaya "nir gün annemin gizli bir günlüğünü buldum annemin bir cadı ırkının son varisi olduğunu o gün örendim ve bu aynalar ise üyük babamın ayna ruhları ile yaptığı bir anlaşmanın sonucunda verilen bir hediye olduğu yazıyordu annem bu ayna sayesine bir kadınla derin bir bağ krduğu kadının ise ayna bekçileri soyundan geldiği yazıyordu" bir yandan alatırken ayağa kalkmış bir defter ile dönmüştü dikatli bakınca bunun bir günlük olduğu beli oluyordu "ne yani ahsen sen şimdi ayna bekçisi falan mısın " "kız ne saçmalıyorsun ben öyle bişi değilim sanırımm magnusun annesnin günlüğünde geçen kadın anaannem çünkü ayna ona ayiti"m "eee anaannen de sana miras bıraktı hemde onca malın mülkün arasında sadece bunu "yani şimdi böyle düşününce ben bekçimi oluyordum,gözlerim şaşkınlıkla açıldı snuna kadar başımı aynaya doğru çevirdim magnusa bakınca onunda böyle düşündüğü çok beliydi... Kafmda deli sorular vadı neden ben neden beni seçti anaannem ?...
....................................................................................... yazar notu: evet 4 bölümde geldi yorumlarınızı ve oy vermeyi eksik etmeyin öptüüümmm (bölüm hakındaki sorularınız nelerdir ?)
|
0% |