@durumgomencigkofte
|
2.Bölüm
Attığınız yorumlar beni çok mutlu ediyor🎀🎀🎀🎀 oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim 😽😽😽😽😽 Oy ve yorum yaparsanız sevinirimmm 💗💗💗💗💗
Araba durduğunda ona doğru döndüm. “Nereye geldik “ diye sordum çünkü konağa gelmemiştik.Boş bir arazideydik ilerisi uçuruma doğru gidiyordu. Arabadan inip yanıma doğru geldi kapımı açıp elini uzatınca elini tutup indim. Ben indikten sonra ardımdan kapıyı kapatıp yanıma geldi. “Neden burdayız”diyerek sorumu tekrarladım. Hala soruma yanıt vermezken “Gel” diyip elimi tuttu ve beni ileri yani uçurumun olduğu yere doğru götürdü.
Umarım beni öldürmezdi. Uçuruma doğru ilerlerken kalbim korkuyla atıyordu. Uçurumun gerisinde kalan bir düzlükteyken yere oturunca şaşkınlıkla ona baktım.
“Otursana” diyince yanına oturdum ve ona merakla baktım. “Narin” diye seslenince “Efendim?” dedim.
“Rızan var mı?”
“Neye?”
“Evlenmeye rızan var mı? Eğer rızan yoksa ne yapar ne eder bunu engellerim. Hatta kaçman için yardım edebilirim.”
Diyince bunu demesini beklemediğim için ağzımdan “Ne?”diye şaşkınlık dolu bir nida döküldü.
“Eğer istemiyorsan gerçekten bunları yaparım. Tekrar soruyorum rızan var mı?” diye tekrarladı.
Ne yapıcağıma dair hiç bir fikrim yoktu. Anneannem hep kalbini dinle derdi. Asıl sorunsa buydu kalbim güven diyordu. Ama tanımadığım birine nasıl güvenicektim bilmiyorum . Ama sanırım kalbimi dinliyecektim.
“Var” dedim. Bu yaptığım akıl kârı değildi. İstemsizce ona güvenmek istiyordum.
Ona baktığımda sanki güler gibi olmuştu ama ben yanlış görmüştüm heralde .Sırıtarak “Güldün mü sen “ diye sordum. Sorduğum soruyla afallamış bir şekilde bana bakarken “Ben mi? Ne gülmesi sen yanlış görmüşsün “diyerek inkar edince üstelememek için “Doğru söylüyorsun ben yanlış gördüm” dedim.
Ciddi bi ifadeye bürünüp “Narin farkında mısın bilmem ama biz evlenicez ve birbirimizi tanımıyoruz. Birbirimizi sevmesek bile en azından iyi anlaşmamız lazım. Sen başla istersen. “ diyince
Ben de aynı şekilde ciddileşip kendimi tanıtmaya başladım “Narin Arzemşah. 23 yaşındayım. Üniversite son sınıfım. İç mimarlık okuyorum. Annemle babamı kaybettim. Amcamla kalıyorum. Bu kadar,başka diyecek bir şeyim yok” dedim.
“Başın sağolsun”dedi mahcup bir şekilde
“Sağol. Sıra sende anlat bakalım kimsin sen ”dedim konuyu kapatmak için o da bunu anlamış olmalı ki konuşmaya başladı.
“Pars Karahanlı. 29 yaşındayım. Şirket sahibiyim. İnşaat mühendisliği okudum. Bu kadar.”dedi.
“İsmin güzelmiş”dedim gülerek.
“Sen öyle diyorsan öyledir”diyip Mardin’in güzel ama içi acı dolu manzarasını izledi. Hangi annenin çığlığı, hangi genç kızın kanı dökülmüştü bu topraklarda bilemem ama acının eviydi Mardin.
Ben de ona eşlik ederek manzarayı izlerken cebimde titreşen telefonun zil sesi kulaklarıma doldu. Elimi cebime atıp telefonu çıkartırken kimin aradığına baktım. Amcam arıyordu. İçimi huzursuzluk kaplamıştı. Amcam da sevmezdi beni. O evde beni kimse sevmezdi. Bir yengem severdi. Babamın ölümü için beni suçluyordu amcam. Haklıydı aslında.
Telefon kapanmak üzereyken aramayı yanıtladım. Kulağıma doğru götürüp “Alo” dedim. Karşı taraftan amcamın sinirli sesi duyuldu “Narin! Nerdesin sen niye geç kaldın. Çabuk eve geliyorsun” demedi resmen haykırdı. Amcamın bu hallerine alışık olduğum için bıkkınlıkla “Tamam amca “diyip telefonu kapattım.
Pars’a doğru dönerken onun ise bana baktığını görünce gözlerimi kaçırdım. Başımı manzaraya çevirirken “Amcan mı?”diye sorduğu için ona doğru dönmek zorunda kaldım. “Evet amcam. Eve çağırıyor geç oldu.” diyerek sorusunu yanıtladım. Ben ona bakarken ayaklanıp üstünü çırpmaya başladı. Üstünü çırpmayın bitirince bana doğru dönüp elini uzattı. Hala şaşkınlıkla ona bakarken “Hadi kalksana geç kaldık” diyince gülümseyip elini tutarak ayağa kalktım ve üstümü hızla çırptım. Her yerimiz toz olmuştu.
Arabaya doğru yürüyüp benden önce kapımı açtı. Teşekkür edip arabaya binince hemen ardımdan o da arabaya bindi. Arabaya çalıştırıp konağa doğru yol alırken ona doğru döndüm ve içimde tutamadığım soruyu sordum.
“Pars sen Ağa mısın?” dedim. Ben meraklı gözlerle sorumun yanıtını beklerken arabayı Pars’ın kahkahası doldurdu. Ne demiştim sanki? Alt tarafı merak etmiştim. Ne kadar ona sinirlensem de çok güzel gülüyordu. Herkesin isteyeceği gamzeleri vardı. Ben gülüşüne takılırken o sorumu yanıtladı. “Evet. Babam Ağalığı bana devrettiği için Karahanlı aşiretinin Ağası benim. “ dedi. Kendini tutuyordu gülmemek için bu halini görüp “Gül gül tutma kendini tutma” dedim.
“Tamam. Gülmüyorum sakin ol civciv” diyince sinirle çıkıştım.
“Ben miyim civciv?”diyip kaşlarımı çattım.
“Tabi sensin civciv sarı saçlarınla sinirlenince tam bir civciv oluyorsun” dedi.
“Sarı saçlı olmam beni civciv yapmıyor. Öküz!”diyerek başımı cama doğru çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Ama çoktan konağa gelmiştik bile. Tam kapıyı açıp inecekken beni durdurdu. Durdurmasıyla ona döndüm. “Kendine dikkat tamam mı? Bir de şu öküz işini sonra konuşucaz olmaz böyle. İnsan hiç kocasına öküz dermi çarpılırsın sonra”dedi.
Arabadan indim kapıyı kapatmadan önce ona doğru dönüp “Sen de dikkat et. Öküz!” dedim. Arkama bile bakmadan hızlıca konağın kapısını açıp konağa girdim.
Karşımda amcamı görünce afalladım. Yüzüme bile bakmadan “Otur şuraya!” diyince uzatmadan sedire oturdum. O da karşıma geçip oturdu. “ Haftaya evleniyorsun” dedi. “ Biliyorum” dedim. Böyle bir şey dememi beklemediği için afallamıştı. Kaşlarını çatıp “Sen nerden biliyorsun!”diye sorunca hiç çekinmeden “Pars’laydım “ dedim.
Şimdi daha çok şaşırmıştı “Pars mı?”dedi inanamayarak. “Evet Pars. Ben odama gidiyorum “ dedim. Konuşmasını bile beklemeyip odama çıkmak için merdivenleri çıkmaya başladım. Odamın olduğu kata çıktığımda Merve odasından çıktı. Amcamın kızıydı ne ben onu ne o beni severdi. Onu aldırmayıp odama gidecekken kolumu tuttu. “Pars’la benim evlenmem lazımdı ama berdel olduğu için sen evleniyorsun. Zaten yakında senden bıkıp güzelliğimi farkedecek ve o zaman beni senin üstüne kuma olarak alıcak” dedi. Bunu diyecek kadar yüzsüzdü. Kolumu bırakıp gidecekken bu sefer kolunu ben tuttum. Kulağına yaklaşıp”Merve ben nerdeydim biliyor musun? Pars’la birlikteydim. Uçurumun tepesinde oturduk. Baş başa sadece ikimiz vardık. O yüzden boş hayallere kapılma derim” dedim ve kolunu bırakıp odama geçtim. Hemen dolabı açıp üstüme giyecek bir şeyler alıp banyoya girdim. Güzel bir duş alıp dişlerimi fırçaladım. Üstümüde giydikten sonra yatağa geçtim.
Telefonu elime aldığımda bilinmeyen bir numaradan mesaj vardı. Mesaj sayfasına girdim
05** N’aber civcic
Siz: İyidir öküz sen
05**kişisini Öküz olarak kaydettiniz
Öküz: Bu konuyu kapattık zannediyordum
Siz: Kapatmamışız demek ki
Öküz: Neyse yarın müsait misin
Siz: Evet niye sordun ki?
Öküz: Birlikte kahvaltı yapalım diyecektim
Öküz: Hem birbirimize alışmış oluruz
Siz: Olur. Saat kaçta?
Öküz: Saat 08.00’de seni almaya gelirim
Siz: Tamam.Yarın görüşürüz.
Öküz: Görüşürüz. İyi geceler.
Siz: İyi geceler.
Öküz çevrimdışı
Siz çevrimdışı
Telefonu kapatıp yatağın yanına koydum. Yorganın altına girip başımı yastığa koyup güzel bir uykuya hazırlandım. Bir süre daha öyle kalınca gözlerim yavaş yavaş kapandı ve kendimi karanlığa teslim ettim.
Kitap hakkında düşünceleriniz?
Öneriniz var mı?
Bölümü yazarken şahlanış marşı dinleyen benle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Çarşamba ve Pazar günleri bölüm atıcam
Lgs öğrencisi olduğum için çok bölüm atamam Lütfen anlayış gösterin
Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor Sizi çok seviyorummmm😽😽😽😽🎀🎀🎀🎀🎀
Yeni bölüm atana kadar Kendinize iyi bakınnn💗💗💗💗💗💗
|
0% |