Kulübede akşam yemeğini yedikten sonra rehineyi kontrol etmek için kolidordan geçerek kilitli odaya doğru gidiyordum. Bir taraftanda durum raporu veriyordum.

"İşi hallettim vurulan adam artık sorunumuz değil ama bir tanık var. O veled ise yakalanmış bir şekilde bekliyor."

Kapının önüne geldiğimde bir an duraksadım. Kapının kilidi ve kilidin çevresinde zorlama izleri vardı. Kulübeye başka biri girmiş olabilir miydi? En önemlisi rehinenin durumu, kaçmış olabilir mi?

Ani bir refleksle kapıyı açtım. Bir iki adım attım. Çok derinden bir nefes alışveriş duyuyordum. Bir iki adım daha attığımda göz ucuyla kapının arkasındaki kızı fark ettim. Kız çok tanıdık geldi. Sanki yıllar önce bir yerde karşılaşmıştık. Bu sırada arkamdan Murat içeri girdi. O geldiği sırada kapıyı biraz daha geri ittim.

Murat, "Bir sorun mu var?"

"Kapının zorlanarak açıldığını fark ettim. Murat, şu dolabın içine bir baksana."

Murat "Olur." der gibi bana baktıktan sonra dolaba doğru ilerledi. Yavaşça eğildi ve tuttuğu kapakları sert bir şekilde açtı.

Murat başını olumsuz bir şekilde salladı.

Murat, "Acar, bu dolabın içinde kimse yok."

Bu sırada Murat'ın telefonu odanın içinde yankılana yankılana çalıyordu.

Murat "Ben telefona cevap vereyim. Acar sen de odaları kontrol et. Sonra dışarı çıkarız."

"O zaman başka odalara da bir bakalım. Ardından bahçeyi ve çevreyi de bir araştırırız."

Murat dışarı çıktıktan sonra kapıyı yavaşça kendime doğru çektim ve kilitledim. Sessizce oradan uzaklaşıyorum.

Bahçeye çıkacağını söyleyen Murat'la dış kapının önünde karşılaştık.

Murat "Hadi gidelim."

Araca binip buraya yakın olan bir depoya gidiyoruz. Depoya yaklaştığımız sırada 2 el ateş sesi duyduk. Aracı kullandığım için ani bir fren yapmış bulundum.

Murat, "Ne yapıyorsun? Sürsene."

"Peki, sürüyorum."

Murat, "Bizi bekleyemedi herhalde."

Deponun önüne geldiğimizde araçtan indik.

Deponun pas tutmuş kapalı kapısını zorlanarak açtık.

İçeri girdiğimizde 2 cesetle karşılaştık.

Murat, "Bekleyemedin değil mi?"

Mert "Çoktan karar verilmemiş miydi?"

Yerdekileri işaret ederek,

Murat, "Rehinenin kaçmasına neden olan iki adamımız, bu durumla senin ilgilenmeni istiyorum. Kanıtları ortadan kaldır." dedikten sonra çekip gitti.

Aradan yarım saat geçmişti ki telefonum çaldı. Kanla kaplı kıyafetler içinde telefonu açtım.

Murat, "Rehine kaçmış."

"Nasıl kaçmış? Kapı kilitli değil miydi?"

Murat, "Camı kırıp çıkmış. Hemen onu bul. Yoksa sonun kötü olur."