Yeni Üyelik
31.
Bölüm

30. Bölüm

@duslerkutuphanem

Alper'in gözünden...

Rüya ve Pelin'in güvenle bu çatışma alanından uzaklaşmasının ardından kulübenin arkasında Murat'ta derin bir uykuya dalmıştı. Onunla daha fazla sohbet etmek isterdim ama indirmem gereken bir organizasyon ve bir kolye teslimatım vardı.

Alper, "Patron beni tehtid etmiştiniz hatırlıyor musunuz?"

Patron, "Ne tehdidinden bahsediyorsun?"

Alper, "Hemen hatırlatayım. Hani organizasyon tarafından düzenlenen yemekte Alp'in işini bitirdiğim için bir yemek düzenlemiştiniz. Alp'le aynı yetenek seviyesine sahip olduğum için övmüşdünüz. Çünkü Alp'le aynı okulda aynı eğitimi almıştım. Bende afiyetle yemek yerken birden bıçağı ete saplamıştınız ve şunları söylemiştiniz."

Kısa bir süre durdum.

Alper, "Profesörün kızını bul. Bu senin son akşam yemeğin olmasın", demiştiniz ve yemek benim boğazıma takılmıştı. Umarım son akşam yemeğinizi güzel yemişsinizdir."

Patron, "Bu ne cüret. Korumalar!"

Korumaların ve keskin nişancıların silahlarındaki lazerler beni işaret ediyordu. 10'dan fazla kişi vardı. Bense gülümsedim. Gökalp iki korumanın işini takla atarak ortaya girerken halletmişti bile ki diğerleri zaten bizim adamlarımızdı.

Alper, "Patronu alıyoruz. Paket teslimatı gecikmesin."

Bütün lazerler yönünü patrona çevirmişti.

Patron, "Hainler, hainler!", diye bağırıyordu.

Alper, "Güzel bir iş çıkardınız. Şimdi Deniz'in yanına dönme zamanı."

Deniz'in olduğu araca az bir mesafe kala Gökalp'e seslendim.

Alper, "Gökalp, Deniz'i çağırır mısın?"

Gökalp, "Hemen çağırıyorum. Ajan Alp."

Alper, "Alp demen yeterli."

Gökalp, "Peki, ajan Alper."

Alper, "Bu böyle olmayacak. Git bana Deniz'i çağır ve tek kelime dahi etme bana."

Gökalp onaylarcasına başını sallayıp Deniz'in yanına gitti.

Bir 10 dakikanın ardından Deniz gelmişti.

Alper, "Deniz bu kolyeyi Anahtar'a verebilir misin? Bu onda olmalı. Ona ait."

Deniz, "Kendin vermek istemez misin? Nasıl olsa yeniden koruma programına alınacak."

Alper, "Beni bilmemesi onun için daha iyi olacak. Ben ona zarardan başka bir şey getirmem."

Deniz, "Ancak onu az önce sen kurtardın Alp."

Alper, "Hayır. Onu ben kurtarmadım. Onu kurtarmak isteseydim yüzüme öfkeyle bakan Rüya benimle gelmezdi. Ancak okul arkadaşını tanıyordu ve onun kurtarmasına izin verdi."

Deniz, "Alp..."

Alper, "Deniz açıklama yapmaya çalışma. Durumu ona açıklamam çok uzun sürerdi. Kardeşimi öyle bir tehlikeye atamazdım. Benden uzaktayken bile benim yüzümden tehlikeye girdi. Ondan olabildiğince uzaklaşmalıyım."

Deniz, "Sen ondan ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş. Er ya da geç Rüya seni bulacak Aras."

Alp, "O gün geldiğinde hazırlıklı olacağım ve elimden geldiğince o günün gelmemesini sağlayacağım."

Deniz, "O lensler, o saç boyamaların kardeşinin seni tanımasını engelleyeceğini sanmıyorum. Bunu bir ajan olarak değil, ajan bir arkadaşın olarak söylüyorum. Peki, ver bakalım şu kolyeyi."

Kolyeyi Deniz'e verdim ve gözden uzaklaşana kadar bekledim. Bu sırada bir arama geldi.

Telefonu açtım.

"Ajan Alp. Görevi başarıyla tamamladın. Yeni görevin için hazır mısın? Hazırsan yer, zaman ve koordinatları mesaj yoluyla ileteceğiz."

Alp, "Görevi kabul ediyorum."

"Mesajı okuduğun an mesaj silinecek. Bu nedenle dikkatli okuman konusunda uyarıyoruz. Görevinde başarılar. Başaramazsan ne olacağını biliyorsun değil mi?"

Alper, "Biliyorum. Engelleri ortadan kaldırmalıyım. Yoksa engeller beni ortadan kaldıracak."

Loading...
0%