3. kişi anlatımıyla...

Profesör çalışma masasının üzerindeki dosyaları inceliyordu. Titreşen telefonu nedeniyle bir saniyeliğine olsun gözleri dosyalardan telefona kaydı. Kapatma tuşunu sağa kaydırdığı sırada arayanın Burak olduğunu fark etti.

Burak, "Profesör bugün nasılsın?"

Profesör, "Fazlasıyla meşgulüm. Umarım önemli bir nedenden ötürü arıyorsundur."

Burak, "Hâl, hatır sorma kısmını geçtik anladığım kadarıyla. Son incelediğin dosyaların teslim süresi yaklaştığı için hatırlatmak istedim."

Profesör, "Yollarım odana."

Profesörün kısa ve net cevabı karşı tarafta, Burak'ı oturduğu masada ayağa kalkıp oda içinde volta atmasına neden olmuştu.

Profesör telefonunda bazı belli rakamları tuşladı.

Profesör, "Bana Bilgi Departmanı'ndan Deniz'i bağlayın."

"Peki profesör."

Deniz, "Dinliyorum profesör."

Profesör, "15 dakika içinde odama uğrayabilir misin?"

Deniz, "Geliyorum."

Deniz elindeki yarısı içilmiş çay bardağına baktı.

Deniz, "2. bardağı içemeden çay soğuyacak. Ancak görev beklemez.

Bugün ısıttığı 3. çaydı. Bir tık gergin bir şekilde odasından çıktı. 20'lerindeki bu genç Bilgi Departmanı'nda göreve başlayalı çok olmamıştı. Şimdiden iyi ve iş bitirici bağlantılara sahipti. Profesörün odasının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı. Ardından kapıyı tıklattı. İçeriden sert ve tok bir ses geldi.

Profesör, "İçeri gir."

Deniz içeri girdiği sırada profesör ağır adımlarla masasına geçti.

Profesör, "Kapıyı kapat ve otur."

Oturduğunda, söze profesörün girmesi için bekledi.

Profesör ciddi bir yüzle Deniz'e bakıyordu.

Profesör, "Bu konuşulanlar aramızda kalacak."

Deniz onaylarcasına başını salladı.

Profesör, "Tam olarak 3 yıl önce öğrencilerimizden birinin Kızıl Kargalar'ın üyesi olduğunu öğrendik. Elbetteki asıl sorun bilgi sızdırmasıydı. Okuldan kaydı silindi. Uzun bir süredir hareketleri takip edilmesine rağmen şu son bir ayda okulda bilgi sızdıran başka öğrencilerin de olabileceğinden şüpheleniyoruz."

Deniz, "Anladığım kadarıyla bu bilgi bizim departmandan dahi gizleniyordu. Peki kimden şüpheleniyorsunuz?"

Profesör, "Şu an araştırmaya devam ediyoruz, elimize kanıtlar geçene dek hiçbir öğrenciyi zan altında bırakamayız. Proje-7'den haberin olduğunu düşünüyorum."

Deniz, "Elbette. Son düzenlemeleri ben yaptım."

Profesör, "O zaman bilmen gereken 2. bilgi Proje-7 hakkında bilgi sızdığı."

Deniz, "Dosya şu an güvende mi?"

Profesör, "Dosya güvende. Ancak artık her birimiz, en önemlisi organizasyonumuz tehlike altında. Baykuşlar'ın iyiliği için yeniden toplanacağız."

Deniz, "Kurucu üyelerin arasında onunda olması beni tedirgin ediyor."

Profesör, "Tekrar harekete geçerlerse Alp'e haber ver. İşler çıkmaza girmeden önce harekete geçsin."

Profesör masanın üstündeki dosyayı Deniz'e uzattı.

Profesör, "Bu dosyayı Burak'ın odasına bırakır mısın?"

Deniz dosyayı alıp Burak'ın odasının yolunu tuttuğu sırada tüm yüz kaslarının gerildiğini hissetti. Savaşın ayak sesleri yerin derinliklerinden yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu.

Deniz odadan ayrıldığında profesör dosyaları incelemeye devam etti.

Burak tekrar aradı.

Burak, "Dosyayı aldım. Şimdilik bir sorun gözükmüyor."

Profesör, "Yeni gelenlerlerin durumları nasıl?"

Burak, "İlerleyen süreçte öğreneceğiz. Bir ara odaya uğra."

Profesör, "Vakit bulduğum bir ara uğrayacağım."

Burak, "Hangisi katılacak?"

Burak elindeki dosyanın kapağını açtı. Sayfaları bir ileri bir geri çeviriyordu.

Profesör, "Yeni gelenlere çok yüklenmeyeceğini umuyorum."

Burak, "Yakında tanıtım etkinliği olacak. O gün okula uğrayabilecek misin?"

Profesör, "Çok duramam ama bir uğrarım."

Burak, "Detayları o zaman konuşuruz."

Profesör, "Olur."

Arama sonlandırıldığında Burak sayfalardan birini masanın üzerine bıraktı.

"Yağız Ak, 2. sınıf."