@duslerkutuphanem
|
Eski püskü bir kitabı çektiğim sırada onun sesini duydum. Leksi, "Rose yine mi kütüphanedesin?" Kitabı bulunduğu raftan aldığım sırada görüş alanıma giren Leksi bulunduğumuz bölümün giriş kısmına yaslanmış, kollarını birbirine kavuşturmuş, kendini bilmiş bir edayla duruyordu. Ona dönmeden kitaba odaklanmış bir şekilde cevapladım sorusunu. Roselina, "Kitabın tozunu alıyorum Leksi." Elimdeki kitabı kütüphanenin ortasındaki masanın üzerine bıraktım. Leksi, "Bu kitap labirentinin içinde seni bulmam hiç zor olmuyor Roselina." Kapıya yaslanan Leksi, bulunduğu konumdan ayrılarak masanın yanına geldi. Önümdeki kitabı çekip aldı ve kapağına yargılar gözle baktı. Leksi, "Hımm, bu da neymiş? Okçuluk Tarihi." Şaşırmış bir ses tonu vardı. Kahkaha atmaya başladı. Yüzünü bana çevirdi ve alaycı bir ses tonuyla, "Senin böyle şeylere ilgin var mıydı?" Roselina, "Böyle şeyler derken?" Leksi, "Tarih gibi mesela." Roselina, "Leksi toz olmak için 20 dakikan var. O sırada ben bu kitabı okuyacağım. Sende ormanın içinde kaybolacaksın, ta ki okumun tadına bakana dek." Leksi, "Fazlasıyla eğlenceli olacak. Ben savaş ortamını hazırlayayım. 20 dakikaya olmuş bil." Hızıma hız katacağım bir antrenman olacak. Önce araştırmaya devam. Kitabın sayfalarını hızlı hızlı karıştırıyordum. Roselina, "Bu kitapta da hiçbir şey yok."
|
0% |