Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@duslerkutuphanem

Bir kıvılcım şeklinde son sürat ormanı gezerken Leksi'nin gizlendiği yeri buldum. Leksi attığım oklar sayesinde ağaca sabitlendi. Neye uğradığını şaşırmışçasına bana bakıyordu. Ona doğru yaklaştım. Kılıcı Leksi'nin boynuna dayadım.

Roselina, "Leksi."

Yavaşça başımı kaldırdım.

Roselina, "Bayrağım nerede?"

Leksi, "Beni hakladın Rose."

Sinirli bakışları yumuşadı ve gülümseyerek başını bayrağın olduğu yöne çevirdi.

Kaybettiği için içten içe kendini yiyordu anlaşılan.

Bu kez yenilgiyi gerçekten kabullenmiş gözüküyordu. Bir ağacı işaret ediyordu. Kılıcı boynundan çektim. Ondan uzaklaştığım sırada kendini oklardan kurtarıyordu. Bayrağın olduğu ağaca yöneldim.

Üst dallara takılan bayrağı aldığım sırada ayağım kaydı. Metrelerce yüksekten düşüyordum. Leksi beni kurtarmak için hazır gözüküyordu. Enerji kalkanımı açsam hem o haşlanacak hemde üstüne düşmüş olacaktım.

Roselina, "Kurtarmak mı?"

Güldüm. Kıvılcıma dönüşüp rüzgârın esintisiyle karşı ağacın dalına geçiş yaptım. Eski formuma döndüğümde ağacın dalına oturmuş etrafa bakınıyordum.

Roselina, "Kristıl."

Kristıl bize doğru geliyordu. Buz kesmiş gözleriyle bir benim koluma birde Leksi'ye bakıyordu. Etrafı soğuk bir atmosferin sardığı sırada yerde oluşan buz kristalleri Leksi'ye doğru ilerliyordu.

Leksi elindeki kılıcını savurduğu ve bir adım geri çekildiği sırada sessizce olup biteni izliyordum. Kılıcın tehtid işareti olduğunu fark ettiği anda kılıcı elinden bıraktı.

Leksi, "Sadece antrenman yapıyorduk."

Roselina, "Doğru ama yersiz bir cevap."

Leksi ayakkabılarından bacaklarına doğru buz kristtalleri yükseldiği sırada son kez kurtulmak için çabaladı.

Kristıl, "Rose'un koluna ne oldu?"

Leksi, "Dikkatini dağıtmak için attığım hançer kolunu yaraladı. Antrenman kazası."

Bana baktı.

Leksi, "Antrenman yapıyorduk değil mi Roselina?"

Ses çıkarmazsam buzdan bir Leksi heykeline sahip olacaktık.

Roselina, "Antrenman yapıyorduk Kristıl."

Sesim yankılanmıştı. Leksi üzerindeki buz kristalleri geri çekildiği sırada Kristıl elindeki mektubu gösteriyordu.

Kristıl, "Gitmeliyiz Rose. Hemde hemen, babam bizi bekliyor."

Uzun bir aradan sonra saraya dönen kardeşimin yanında bitmiştim. Havadayken eski formuma dönüşmüş doyasıya sarılıyordum.

Leksi, "Bende gideyim o zaman."

Loading...
0%