Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@duslerkutuphanem

O gecenin karanlığını gökyüzüne yükselen alevler aydınlatıyordu. Adeta o çevrede gece gündüze dönmüştü. Hastanenin laboratuvar bölümünde nedeni bilinmeyen bir patlama olmuştu. Kimsenin bilmediği gerçekse bu patlamanın etkilerini yeni neslin derinden hissedeceğiydi. Haberlerin sadece bir hastane yangını olarak adlandırdıkları bu trajedi, yıllar sonrasındaki acı yakarışların sebebiydi.

O günse laboratuvara yakın bölümdeki doğumhaneden bebek çığlıkları yükseliyordu.

Anneler feryat figan hastaneye girmeye uğraşıyordu. Görevliler izin vermiyordu.

Laboratuvardan yükselen kara dumanlar hastanenin içine yayılıyordu.

Cesur itfaiye görevlileri hastaneye girerek bebekleri annelerine sağ sağlim teslim etmişlerdi.

Son bebek kurtarıldığı sırada bebeği kurtaran itfaiye eri yanan tahtaların arasında kalarak can vermişti.

O gün kurtulan son bebek bu geçmişten habersiz yaşamına devam etmekteydi...

Son kurtulan bebeğin adı Mark'tı. Anne ve babası bilim insanlarıydı. O gece hastanenin laboratuvar bölümünde olan babası, çıkan curcuna içinde üstünde önlüğüyle laboratuvar bölümünden insanları tahliye edenlerin arasına karışmıştı. O an tek düşündüğü buradaki sorumluluğundan sıyrılıp eşinin ve oğlunun yanına gidebilmekti.

Annesi, Mark'a kavuştuğunda gözyaşlarını tutamıyordu. Onu sardı sarmaladı. Babası ise yorgunluğu yüzüne yansımış, yüzü kara dumanlar içinde alel acele yanlarına geldi.

Mark'ın annesi, babasına ciddi bir şekilde bakıyordu. Artık karar vermişlerdi. Buradaki laboratuvar çalışmalarından olabildiğince uzaklaşacaklardı.

Tüm amaçları ilk çocuklarını kaybettikleri hastalığa bir çözüm bulmaktı. Şu an ise işler sarpa sarmıştı. 2. çocuklarının sağlığı risk altındaydı.

İlk bebeklerini hastanedeki bir kaza sonucu hamileyken kaybetmelerinin ardından şimdi laboratuvardaki bir patlama sonucu aynı hissi çocuklarında yaşayacaklarından endişe duyuyorlardı.

Farklı hastane ama aynı şehirdeydiler, belki de çok uzaklara gitmeliydiler.

O gün bebek Mark'ı apar topar başka bir hastaneye götürmüşlerdi. Kontrolleri yapıldıktan sonra yorgun bir şekilde eve döndüler.

Bebek Mark bu süreçte başlangıçta ağlamıştı, çığlık çığlığa. Ancak şimdi etrafa gülücükler saçıyordu. Aile derin bir nefes almıştı. Bebekleri sağlıklı ve bir sorun yoktu.

O hafta çalıştıkları yerden ayrılarak atama istediler. Aradan geçen 1 ayın sonucunda başka bir şehre geçmeyi başarmışlardı.

Yeni taşındıkları bu şehirde biraz daha kırsal bir yer olmasından ötürü kendilerine uygun şirin bir eve geçmişlerdi. Çocuklarının doğayla iç içe büyümesini istiyorlardı.

Bu geçen süreçte Mark 2 yaşına basmıştı. Emeklemeden yürümeye geçiş aşamasındaydı.

Bu durumda bir gariplik olmamasına rağmen ağzından tek bir kelime dahi çıkmamıştı.

3 yaşına bastığında ailesi konuşamamasını garipsemeye başladı. Annesi ve babası Mark'ı doktora götürdü.

Mark annesinin elini tutmuş sokakta yürürken yanlarından siyah kapuşonlu bir adam geçti.

Mark o yaşta daha hiçbir şeyin farkında değilken bile ürperti hissi ile annesinin kıyafetini tutarak arkasına saklanmıştı.

"Bir şey mi oldu hayatım?"

Annesi arkasını dönüp baktı ama kimse yoktu.

"Mark bir şeyden korkmuş gibi, arkama saklandı."

Annesi yere çöktü.

"Mark, tatlım bir şey mi oldu? Göster bana."

Mark arkasına bakındı ama kimseyi göremedi. Hızlıca başını sağa ve sola salladı.

Annesi Mark'ın elini tekrar tuttu ve hastaneye girdiler.

Doktor bazı tetkikler yaptı. Ardından başını olumsuzca salladı. Derin bir nefes verdi.

"Oğluma ne oldu doktor?"

"Hanımefendi oğlunuzun hiçbir sorunu yok. Korkuya bağlı yaşadığı travma kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Yani konuşamadığı için değil, konuşmak istememesinden kaynaklı bu durum."

Babası, "Nasıl yani?"

Annesi, "Bu çocuk daha 3 yaşında. Onu bu kadar korkutan ne olabilir?"

Doktor, "Çocuğunuzu gözlemlemelisiniz. Bir ay sonra tekrar kontrole gelin."

Annesi, "Bir ilaç yok mu bu durumu çözebilecek?"

Doktor, "Bir ay sonra tekrar geldiğinizde duruma göre bir tedaviye başlayabiliriz. Şu an için bir tedavi başlatmayacağız. Sadece şu doktora da bir görünmeli küçük Mark."

O doktora da Mark'ı götürdüler.

***

"Çocuğunuzun psikolojik desteğe ihtiyacı var."

Doktor, "Mark seninle bir oyun oynayalım."

Mark'a oyuncakları gösterdi.

Doktor, "Bunlardan hangisiyle oynamak istersin."

İçlerinde oyuncak olarak silah olmamasına rağmen aldığı oyuncağı silah gibi doğrultup nişan alıyordu. Ardından oyuncağı doktorun eline verdi ve korkak bir halde koluyla yüzünü kapatarak bir köşeye sindi.

Doktorun bir şey demesine gerek kalmadan ailesi 4 yaşındaki çocuklarının silahı gördüğünü kavraması ve korktuğunu fark etmiş olmaları için bir açıklamaya gerek yoktu. Annesi oğlunun yanına gidip onu sarıp sarmaladı.

Annesi, "Bebeğim korkma annen yanında."

Mark'ın babası düşünceliydi. Bu duruma ne sebep olmuş olabilirdi?

Düşmanlarından biriyle mi karşılaşmıştı çocukları? Nerede ve Nasıl?

Loading...
0%