Yeni Üyelik
1.
Bölüm

/Tanıtım/

@duslerulkeesi34

Alya ÇETİNER:

Ben Deniz'in kızı Alya.Kendimi bildim bileli bu şehir de bu memleket de yaşarım.Burası İstanbul.İmkansız aşkların , savaşların , destanların , acıların olduğu tek yer.Babam'ın tek varlığı annemin ilk göz ağrısıyım.

Çocukluğunu son damlasına kadar yaşayan genç bir kadınım.Ta ki onu tanıyana kadar.

Ben ölümün eşiğin de olan , kirli işlerin döndüğü o yer de yaşayan bir adamın ellerine kalbini veren bir kadın.Ben Kızıl Ejderha.Yirmi iki yaşına girdiğim o akşam kömür gözler beni rehin aldı.

Hayatımı kabusa çeviren o adamı bir yerden tanıyordum aslında.Nereden bilebilirdim ki kalbimi de ruhu gibi kirletebileceğini?

Kalbime hançerini saplayıp beni tutsak edebileceğini kim bilebilirdi ki?

Çıkmaz sokağın her sonu ona çıkıyordu.

Sizce bu içimde olan kalbimi sızlatan o his ona mağlup mu gelecek?

Yoksa o tutsak kafesden kurtulup özgürlüğüme mi kavuşacağım?

♡♡♡♡

✵Miraç KARADAĞ:

Göğe yükselirken sevdiğini de alan bir adam nasıl merhametli olabilirdi ki?Karanlıklar için de büyüyen , kalbini tüm beyaz renklere kapatan bir adam.Sıraç Karadağ'ın oğlu Miraç Karadağ.Henüz yirmi yedi yaşındayım.Böyle söylediğime bakmayın siz benim asıl hedefim o şerefsizden intikamımı almak.Bir babanın pardon bir itin iti olmak nefretimi , öfkemi körüklüyor her saniye.Benim babam bir mafya.Ben de onun sayesin de buralara kadar geldim yani kendisi öyle söyler hep.Beni zorladığı bir takım işler yüzünden kendi benliğimi bulamadım hiç bir zaman.Biliyor musunuz benim babam bir kere olsun bana 'oğlum' demedi.Hep sert , hep emir veren bir varlık.Biz de onun elin de oynattığı kuklalarıyız.Annem Nehir.O benim tek tutunağım.Bir de kardeşim Helin o da benim canımdan bir parça.Bir de saçları alev alev yanan bir kadın var beni kendine çeken.İçim ona öfkeyle doluyken ben nasıl onunla baş edeceğim?Beni körükleyen kalbim onun aleviyle kül olup yok olacak mı yoksa lavların içinden püskürtecek mi beni?

/KESİT/

Devlerin aşkları büyük olur derler.

İmkansız sandığımız şeylerin olması gibi bir döngü vardır hayatımız da.

Yanlışları , yalanları bile bile susmak ve kendini o ateşe atmak gibi bir salaklığı var insanoğlunun.

Çıplak doğduk çıplak ölecektik aslın da neydi bu insanoğlunun savaşı?

Ben hiç bir zaman gerçek aşka inanmadım çünkü geçmişte kalbimi paramparça eden bir adam vardı.

O günden sonra kendime zor geldim çok zor toparlandım.Kalbi kırık , yaralı bir ceylana kim merhem olurdu ki?

Yıllar geçse de kalbime gömdüğüm ismi dün gibi tazeydi.Unutamam dediğim ilk an onu gördüm.

O zaman anladım insanın kalbinden silemediği tek bir heceyi iki hece silebiliyormuş.Gözleri kömür kadar koyu yüzü bir erkeğe göre fazlasıyla kusursuzdu.Elimde bulunan içkiyi biraz daha kavrayıp kıyametime doğru yürüdüm.Attığım her adım da altımdan yer kayıyordu.Ona yaklaştığım her saniye gözleri daha çok koyulaşıyordu.Kaşları çatık sanki avını bekleyen bir aslan gibi yavaş yavaş ceylanını bekliyordu.

Her sabah bir ceylan yuvasından uyanıp aç karnını doyurmaya gidiyordu.Tek bildiği en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir.Sonra bir aslan uyanır.En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir,yoksa aç kalacaktır.Aslan ve ceylan olmanız fark etmez.Önemli olan güneş doğduğun da koşmaya başlamak.

Uzakdan zayıf , güçsüz görükse de çelimsiz görükse de için de taşıdığı ruhu ve zekasıyla baş etmek zordur.

Ben de bu sefer av olmayacaktım.

Tüm erkeklerden nefret eden bir kadın.Tek kadına düşman olan bir adam.Kadın adamın yanın da ki boşluğa oturdu ve adamın gözlerine daha yakından baktı.Adam elinde bulunan içki bardağını kadına doğru uzattı ve sinsice gülümsedi.

 

"Şeref verdiniz bana eşlik ederek."

 

Kadın gözlerini kıstı ve kızıl saçlarını geriye atıp adama doğru yaklaştı.

Cahil cesareti gibi bir şeydi bu.

İlk defa gördüğü bir adama kim güvenirdi ki?

Fakat bu araların da olan şey böyle bir şey değildi.Alya bir şeylerden şüphelenmese asla cesurca adım atmazdı o da biliyordu.

"Ben size değil kalbime eşlik ediyorum."

Adam bundan zevk alarak kahkaha atarken Alya duruşunu bozmadı.

Adam elinde bulunan içkisini geriye çekip önüne döndü.Alya içinde bulunan bu garip hisse engel olmadı ve Miraç'ın dibine kadar yaklaştı.

Adam rahat bir şekil de mekanın sahibi bir rahatlık da otururken bakışları Alya 'yı buldu.

İkisi de ilk defa karşı cinsten birine bu kadar yakın ve yabancıydı.

Kalp atışlarları gögüs kafeslerinden çıkacak bir hızda atarken kadın dudaklarını yaladı.İkisi de sessizce birbirlerine bakarken kadın adamın kulağına doğru yaklaştı.Kokusu tüm etkileyici kokulara inat daha güzeldi.

İnsanı bağımlı kılan bu his tüm bedenimi sararken hiç tanımadığım adama biraz daha sokuldum.

" Beni takip ederken daha dikkatli olmalısın eğer olur da bir daha seni yakınlarım da görürsem aklının almayacağı bir yola adım atarım Miraç Karadağ.Emin ol sen de o yüzümü görmek istemessin."

Onun etkisinde kalmamak için o pislikden hızlıca uzaklaştım.

Yüzümü onun yüzüyle aynı pozisyona getirdim ve gözlerine korkusuzca baktım.Bana bakıyor ve bir şeylerden emin olmaya çalışır gibi bir dengede duruyordu.Öyle güzel bakıyordu ki...Düşmanım olmasa bir saniye bile düşünmezdim.Tüm düşüncelerimden sıyrılırken elini saçlarıma götürdü.

Öyle naif öyle güzel dolanıyordu saçlarım da parmakları insanın derin bir uykuya dalası geliyordu.Fakat olur da onun zehirli elmasından yersem sonsuza dek onun tesirin de kalacaktım.Her bir hücrem etkileşime girerken dudaklarımı ısırdım.Bu sefer o zaferle bana yürüyordu.Yüzü bana yaklaşırken tüm düşüncelerim benden bir kuş misali uçtu.Boğazım düğümlenirken her yer onun gibi kokuyordu.

Gözlerim yüzünü unutmamak için ezberledi her bir zerresini.Bir yanım öfkeyle taşarken bir yanım gizemli bir yolculuğa yelken açıyordu.

Kimsin sen ?

Ne istiyorsun benden Karadağ?

Neden karşıma çıkıyorsun?

Ona soracak o kadar çok sorum vardı ki hiç birini dile getirememek beni deli ediyordu.Bir akrep kadını olarak zehrimi her yere akıtmak istiyordum.

Onu avcuma alıp yavaş yavaş zehrimi akıtmak için can atıyorum.Diğer eli belimi sardığın da zaman durdu.

Bedenim tarif edemediğim uzun zamandır duymadığım o şeyi tatmak için can atıyordu.Belin de olan eli sertleşirken gözlerim dudaklarından gözlerini buldu.Nefesi bana bu kadar yakınken tenimi okşuyordu dokunuşları.Saçın da bulunan eli yavaşca yüzümü sararken kara gözler beni bataklığına çekmek için doğru zamanı bekliyordu.Tepkimi ölçerken yüzümün her bir yerine gözlerini değdirdi.En son gözlerim onun gözlerini esir alırken o kalın , dolgulu dudaklarını araladı.

"Senin o yüzünü görmek için yandığımı seni tatmaya o kadar yakınım ki... kızıla boyanan saçlarının için de yanmaya varım Alya."

Dudaklarımı zorla ayırıp ona cesurca adım attım.

"Nasıl bu kadar eminsin kendinden?"

Güldü ve gözlerime alayla baktı.

"Çünkü seni istiyorum.Miraç Karadağ istediğini almadan asla vazgeçmez.

Ben seni istiyorsam zaten çokdan benim olmuşundur."

"Asla böyle bir şey olmayacak asla kalbim sana yenik düşmeyecek bunu böyle bil.Ben senin esirin değilim.

Ben senin istediğin de oynayacağın sonra kenara atacağın oyuncağın hiç değilim.O yüzden ayağını denk al ve adımlarını akıllıca at."

"Eğer adımlarımı akıllıca atmassam ne olur kızıl cadı?"

Sinsice gülümsedim ve gözlerimi kıstım.

"Eğer olur da tılsımıma kapılırsan hiç tahmin etmeyeceğin bir zaman da bu akrep kadını seni sokar.Onunla da kalmaz zehrim tüm vücuduna yayılır.Yavaş yavaş seni içine alır.

Sonra hiç bilinmeyen o yola girersin.

O yüzden benimle uğraşma Karadağ."

"Senin elinden ölmek dünyada en çok istediğim şey emin ol."

"O zaman dene de gör tabi ki buna cesaretin varsa."

Gözleri öyle keskin bakıyordu ki bedenim buz kesti.Vücudum titrerken gözlerimi kırpmadan ona bakmayı sürdürdüm.Gözleri dudaklarımdan ayrılmazken bedenim kas katı oldu.Bile bile ölüme gitmek denen şey bu olsa gerek.

"Emin misin?"

Başımı olumlu anlam da salladım.

"Ben en baştan beri emindim zaten eğer sen korkuyorsan yıkıl karşımdan.Benim korkak heriflerle işim olmaz Karadağ."

Kaşları çatıldı öfkesi körüklendi.

Gözlerinin koyuluğu beni içine çekerken zor yutkundum.

"Peki bunu sen istedin Alya Çetiner."

Gözlerini benden uzaklaştırırken dudaklarıma baktı.Belimde olan eli hareketlenirken yüzüm de olan eli sertleşti.Dudakları beni etkisine aldığı an zaman durdu.Kalbim ölümün hızıyla atarken tılsım bozuldu.Dudaklarım onun dudaklarını etkisine alırken kollarımı istemsizce ona doladım.Ellerim boynun dan saçlarını sararken ne zamandır kucağın da olduğumu anlamadım.Bacaklarımı onun beline doladım ve sonu olmayan bir hisle onu tatdım.Ateş ile suyun aşkı gibi imkansızdı belki sonumuz ama denemeden bilemezdik.

Kim bilebilirdi ki düşmanına aşık olabileceğini onun için yanıp tutuşacağımı?

Kimse.

Siyah kuğu kızıl ejdarhasını bataklığına çekerken , kızıl ejderha çokdan onu ateşiyle kül etmişti.

Alev alev yanan bir beden kül olan bir kalp ne kadar yaşardı ki?

Bilmiyorlardı.Yasaklanan bu aşka karşı koyamamışlardı.Ne Karadağ ailesi ne Çetiner ailesi buna engel olabilecekti.Uzun zaman sonra buluşan iki kalp dönüşü olmayan bir tutkuyla birbirlerine kenetlendi.

Sonra onlardan bir parça olan Ateşin kızı ile Siyah Kuğu dünya'ya geldi.

Geldi ama kül oldu.

Sevgileri gibi onlar da uçtu gitti.

Yok oldular.

 

/𝑆𝑂𝑁/

 

𓆙 Hᴇʀᴋᴇsᴇ ᴍᴇʀʜᴀʙᴀ!

𓆙 Yᴇɴɪ ᴋᴜʀɢᴜᴍʟᴀ sɪᴢʟᴇʀʟᴇʏɪᴍ.

𓆙İɴşᴀʟʟᴀʜ ʜᴇᴘɪᴍɪᴢ ɪᴄ̧ɪɴ ʜᴀʏɪʀʟɪ ʙɪʀ ʙᴀşʟᴀɴɢɪᴄ̧ ᴏʟᴜʀ.

♕︎ᴋᴀʀᴀᴋᴛᴇʀʟᴇʀʟᴇ ɪʟɢɪʟɪ ᴅᴜ̈şᴜ̈ɴᴄᴇʟᴇʀɪɴɪᴢɪ ᴍᴜᴛʟᴀᴋᴀ ʙᴇᴋʟɪʏᴏʀᴜᴍ.

𓆈 Oʏ ᴠᴇ ʏᴏʀᴜᴍʟᴀʀɪɴɪᴢɪ ʙɪᴢᴅᴇɴ ᴇᴋsɪᴋ ᴇᴛᴍᴇʏɪɴ.

☯︎ 1. ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ ʏᴀᴋɪɴ ᴅᴀ ʏᴀʏɪɴʟᴀɴᴀᴄᴀᴋᴛɪʀ.

✈︎ Sᴇᴠɢɪʏʟᴇ ᴋᴀʟɪɴ ᴍɪɴɪᴋ ᴋᴜşʟᴀʀɪᴍ.

 

ʕ •́؈•̀ ₎

Loading...
0%