@duygu_alp
|
Mardin yolculuğu başladıktan kısa bir süre mola verdiğimizde hem birşeyler yemiştik hemde Afsa minik oğlunun daha doğrusu oğlumuzun karnını doyurmuşdu. Ben de o arada haber vermem gereken kişileri arayıp geldiğimi söylemiştim. Hayatımda ki tek kadına da ana sana gelinini ve torununu getiriyorum demeyi unutmamışdım. Aklımdaki düşünceler ve planlar ile konağa yaklaşırken bir yandanda Afsa'nın hareketlerini inceliyordum. Zor olacaktı onun için bilmediği bir yerde ve kalabalık bir çakal sürüsünün içinde... Mardin sınırlarına yaklaştıkça vücudumda gerginliğin hat safhaya çıktığını hissediyordum. Tabi bu sırada aşağıda aile arasında kopan kıyamet ile meşguldü herkes Ahlas'ın amcası Haşim eşi Delal hanım oğlu Azat ve ailelerinin kıymetli kızları Zilan diğer tarafta içinden göbekler atan Ahlas'ın annesi Melek hanım ama dışardan bakan en çok onun bu durumdan rahatsızlık duyduğunu sanıyordu.. Melek hanımla aynı düşüncede olan kardeşinin ona emaneti olan İzem ve şuan yurtdışında olan abisi Asaf.... Haşim ağa ve Delal hanım büyük bir sınır ve nefret ile konuşmaya başladı. - Melek bu da ne demek senin bu oğlun benim kızımı yarı yolda bırakamaz birde utanmadan resmi nikah ile evlenmiş. Dedi Haşim ağa, Melek Hanım ona bakarken Delal hanım söze başladı. - Derhal o kızı boşayacak ve kızıma nikah kıyacak ve resmi nikah kıyacak diye belirtmeyi de unutmadı. - Oyyy anam oyyy kafam, ayyy tansiyonum çıktı. Bu oğlan ne olduğu belli olmayan kızı gelin getirmiş bana siz hâlâ nikah diyonuz ya, kalk kız İzem şu başıma patates getir birde tuzlu ayran yap hemen.. Sizde merak etmeyin ben o kıza nefes aldırmam bu konakda.. - Melek hanım kızımız ne olacak peki ortada kaldı ya, bu durum duyulursa vay başımıza gelenler Haşim Ağam diyerek Haşim ağayı sahada sinirlendirmek istedi. O sırada İzem bir tespside patates ve tuzlu ayran ile aşağı indi önce teyzesine ayranı içirdi sonrada tam patatesleri başına bağlıyordu ki Melek hanım bir patatese bir İzem'e baktı. - Kız Allah seni almaya kızartmalık değil başıma bağlamak için istedim patatesleri ne bunlar gözüm görmesin seni yürü git hemen. De haydi sizde kalkın ben bakacam o kızın carsine zaten kafam çatlıyor. - Melek dedi. Delal hanım ama sonra sustu kimse onun kızının ve çocuklarının gururunu ayaklar altına alamazdı. Eğer Melek onu göndermezse kendisi gönderirdi. Bu durumdan sıkılan Melek hanım herkesi sakinlestirip evlerine gönderdi ve yavaş yavaş yeni gelinin odasına doğru yol aldı. Kapıyı açınca minik oğlunu uyutup yorgunlukdan yanına kıvrılmış kadına baktı ve sonrada sakince odadan çıktı. Bir süre gelininde uzak durmalıydı.
|
0% |