
Karan Arslanbey
Kafam çok doluydu. Yeni ihaleler, binalar, sözleşmeler. Ama şuan en küçük kardeşimi almaya gidiyorum. Of Kenan of. 18 yaşına girdi ehliyet alsa nolur ki. Söylene söylene okula vardığımda bir kızla gelmeye başladı. Sırıtarak arabaya yaslanmaya başladığımda sırıtışım yüzümde dondu. Kız Kenan'a çok benziyordu şaşırmaya başlamıştı. Adının İpar olduğunu öğrenince daha da şaşırdım. Normalde ağlamazdım ama ona benzerliği ve kokusunun aynı olmasına dayanamadım. Eve gelince düşünmeye başladım. Sabah uyandığımda şirkete gittim. Faysalla konuşmamızdan sonra olanları düşünmemek için kendimi işe verdim. Eve gidince yemek yemeden hemen uyku mooduna geçtim. Fakat beynimde hala "acaba olabilir mi?" sorusu adeta dans ediyordu.
***********************************************************************************************
Kenan'ın bağırmasıyla endişe içimi kemirmeye başladı. İpar'ın evine ne ara geldik ne ara İpar'ı kucaklayıp arabaya bindirip hastaneye getirdik bilmiyorum. Şuan hepimiz sadece İpar'ı izliyorduk. Kafam allak bullaktı. Mesaj gelince telefonuma gözlerimi çevirdim. Mesajda sadece " çevrene dikkat et diyordu" bu Faysal'a da gelmişti. Kaşlarımı çatıp bu numarayı araştırmayı aklımın köşesine yazdım. Kafamı İpar'a çevirdiğimde hareket etmeye başladı. Gözlerini açtığında bizi görmüş olmayı beklemiyor olmalı ki şaşkın şaşkın bize bakıyordu. Ve doğrusunu söylemek gerekirse çok tatlı görünüyordu. Kenan ile konuşmaya başladıklarında onları tebessümle izliyordum. İpar acı içinde inleyince yerimde dikleştim. Kolunun kanadığını fark etiğimizde İpar'a doğru koşmaya başladım. Kucağıma alıp doktoru beklemeye başladık. Sakinleştirici verdiğini ve odayı boşaltmamız gerektiğini söylediğinde odadan çıkıp tam karşısındaki duvara yaslanıp odayı izlemeye başladık. Karanlığa doğru çekilmeye başladığımda ağlama sesiyle gözlerimi açtığımda etrafa baktım. İpar'ın kaldığı odaya doğru yürüdüğümde ağlama sesi arttı. Hızla içeri girdiğimde İpar cenin pozisyonunda ağlıyordu ama uyanık değildi. Onu öyle görünce yerime mıhlandım sanki. İpar daha şiddetli ağlamaya başladığında hareket edip İpar'ın yanına gidip sarsmaya başladım. Gözlerini hızla açınca sakinleştirmeye çalıştım.
"Sakin ol rüyaydı"
"Gerçek değildi "
Bana onaylamamı istercesine bakınca gözümü evet dercesine kırptım. Yerinde doğrulup duvara bakmaya başladı.
"Uyumalısın, eğer korkuyorsan ben burada olacağım."
"Sizin için sorun olmaz mı?"
"Hayır olmaz, hatta hasta birine yardım etmek beni mutlu eder"
Kafasını sallayıp yatağa uzandı. Kısa bir süre sonra uyudu. Onu mırıldanmaya başladı. Onu daha iyi durabilmek için koltuktan kalkıp yanına çömeldim.
"Anne, baba beni neden bıraktınız?" dedikleri kanıma dokunmuştu. Uyanık olsa kucağıma çeker ve ağlardım ama şuan bunu yapamazdım. Koltuğa tekrar oturup bütün gece onu izledim.
***************************************************************************************************
İpar Arslanbey
Sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Odaya baktığımda kimse yoktu. Yatakta doğrulduğumda boğazımın kuruduğunu fark ettim komodinin üstünde su şişesine uzanıp içtim. Su bitince ayağa kalktım, galiba hızlı kalkmış olacaktım ki başım döndü. Kendime gelince yürümeye başladım, odadan çıkınca karşımda ki manzarayla kalakaldım. Duvarla bitişik bir şekilde çömelip uyuyakalmış 4 adet adama bakıyordum. Odaya geri dönüp 4 tane pikeyi alıp hızla çıktım. Ben de onlar gibi çömelip üzerlerini örttüm. Ayağa kalkınca onlara bakmaya başladım lakin kendime engel olamayıp odama geri döndüm. Telefonumu bulunca hemen dışarı çıktım ve ilk önce onların resimlerini çektim, sonra kadraja kendimi de alıp çektim. Onlara bakınca çok tam gibilerdi. Arkama dönüp odaya girecekken
"İpar?" diyen Kenan'ı duydum
"Efendim" fısıldayarak konuşurken arkama döndüm.
Kenan ayakta bana bakıyordu.
"Günaydın"
"Günaydın"
"İyi misin?"
"Evet."
"Şey kusura bakmayın benim yüzünden uykunuzdan oldunuz."
"Hayır hayır olmadık sak-"
"Yada şimdi düşündümde evet olduk bunu telafi etmeye ne dersin?"
"Olur ne yapayım?" dediğimde hınzır bir şekilde sırıtmaya başladı.
"Mesela o harika ötesi kurabiyelerinden"
"Bunu söyleyerek biraz fırsatçı gibi oldun ama neyyyse yaparız"
"Yaparızdan öncesini duymamış gibi yapacağım, hadi gel kantine inelim abimler aç uyanır şimdi"
Kafamı sallayıp yürümeye başladık.
"Ha bu arada" deyip sarılıp devam ettim "her şey için teşekkür ederim
beni hiç yalnız bırakmadınız"
Bir şey demedi ama sıkı sarılması yeterliydi. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra ayrılıp yürümeye başladık. Kahvaltılıkları Kenan, kahveleri ben taşıyordum. Kaldığım odanın katına çıkınca Kenan'ın abilerinin hala uyuduğunu fark ettim. Ben durmama rağmen Kenan hala yürüyordu. Tam önlerinde durduğunda yüksek sesle :
"Koğuş kalk!" diye bağırdığında hepsi aynı anda uyanıp ayağa kalkınca şaşırdım
"Emredersiniz komutanım"
"Emredersiniz komutanım"
"Emredersiniz komutanım" diye cevap verdiklerinde artık gülmemek için yanaklarımın içini ısırıyordum, ama yüzlerindeki şaşkın bakışları görmek benim için son nokta olmuştu. Kahkahayı koyuverdiğimde uzun bir süre kendime gelemedim. Normale döndüğümde hepsi beni tebessümle izliyordu. Yanaklarımın kızardığını hissettiğimde odaya doğru yürüdüm içeri girince hala elimde 5 tane kahve olduğunu fark edince geri çıktım. Hepsi bana "gülmemek için kendimi zor tutuyorum" ifadesiyle bakıyordu.
"Şey içeride telefonumu unutmuşumda onu aldım"
"Aynen öyle olmuştur" diyen Kenan'a "beni bozma" bakışları atıyorken Yaman Bey'in konuşması ile bakışlarımızı ona döndürdük;
"Valla sizi bilemem ama ben kurt gibi acıktım"
Kafamızı olumlu anlamda sallayıp odaya geçtik. Kahvaltımızı sessizce geçirdikten sonra şuan kahvelerimizi içiyorduk. Hepsinin yüzüne baktım, sonra bir kez daha baktım. Kafamın içinde "Sorsam mı? Yoksa sormasam mı?" soruları geçerken bir anda Yaman Bey'in konuşmasıyla yerimde sıçradım.
"İpar bir şey soracaksan sor artık içim sıkıldı"
"Siz neden Kenan komutan taklidi yapınca bir anda uyandınız"
Bir anda söylediğim için hepsi dondu sonra gülmeye başladılar. Baya güldükten sonra Karan Bey konuşmaya başladı
"Hepimizin askerliği çok zor geçti o yüzden bir süre sonra alışkanlık gibi oldu"
"Nerelerde askerlik yaptınız?"
"Ben Samsun'da, Yaman Ankara'da, Boran Urfa'da ve Kenan'da İzmir'de yaptı" dediğinde anladım anlamında kafa salladım ama sonra durup Kenan'a dönüp
"İyide sen 18 yaşında değil misin?"
"18 yaşındayım ama bedelli yaptım" "Başka soru var mı?"
"Şimdilik yok"
Dediğime hepimiz gülerken Boran Bey'in telefonu çalmaya başladı.
"Alo"
"^^"
"Çok mu acil?"
"^^"
"Peki, geliyorum" deyip telefonu kapattı.
"Millet ben şirkete gidiyorum sonra görüşürüz" "bu arada İpar geçmiş olsun" ona tebessüm ettiğimde gitti. Biraz daha oturup hastaneden ayrıldık.
***************************************************************************************************
Boran Arslanbey
Hastaneden ayrıldığımda arabama bindim. Arabayı çalıştırırken marş basmadı. Tekrar denediğimde yine olmadı. "Hadi ama" tekrar deneyince oldu. Şirkete doğru sürerken kırmızı ışıklardan normalde 30 dakikada gittiğim yolu 50 dakikada gittim. Tam arabadan çıkarken telefonum çalmaya başladı. Telefonuma baktığımda bilinmeyen numaranın aradığını görünce yerimde doğruldum;
"Alo"
"Çevrene dikkat et" deyip kapattı. Kaşlarımı çatmış telefona bakıyordum. Telefondaki adamın ne dediğini düşüne düşüne şirkete girdim. Odama çıkarken asistanımın masasına yöneldim.
"Günaydın Boran Bey"
"Günaydın"
"Ofisinizde bir beyefendi var"
"Kim?"
"Bilmiyorum efendim sadece sizin onu tanıdığınızı söyledi"
"Tamam, öyleyse sen bize orta kahve getir"
Kafasını salladığında odama yöneldim. Odaya girince aile doktorumuzu gördüm
"Merhaba Mehmet amca nasılsınız?" çok yaşlanmış ve hasta gibiydi.
"Yaşlıyım sen nasılsın Boran oğlum?" Koltuklara oturup öyle devam ettik konuşmaya
"Bende iyiyim Mehmet amca. Seni hangi rüzgar attı buraya?"
"Ben özür dilerim Boran oğlum"
***********************************************************************************************
Nasılsınız canlarım? Okullar nasıl gidiyor diye sormayacağım çünkü benimki gitmiyor. Neye sorulara geçiyorum.
Karan'ı nasıl buldunuz?
Kenan'ı?
İpar'ı
Sizce doktor neden özür diledi?
Öpücüğümü atıp kaçıyorum🐚.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.29k Okunma |
178 Oy |
0 Takip |
21 Bölümlü Kitap |