Bir anda uykumdan uyandım. Kafam allak bullak olmuş. Hemen kalkıp yüzümü yıkadım ancak henüz heryer karanlıktı. Bunu fırsat bilip Lemi'nin yanına gitmek için saraydan dışarı çıktım.

Lemi'yi sadece benim bildiğim bir yere götürüyorum.

Orada hem ona yeni hareketler öğretiyorum hem de kafa dinliyorum. Yani aslında çok gizli bir yer değil ama Alisa,Lemi ve ben gidiyoruz genelde.

Lemi'yi görünce hemen yanına koştum. Henüz uyuyordu. Bir ejderhayı uyurken rahatsız etmek istemem. Planımı ertelemek zorunda kaldığım için mutsuz mutsuz odama dönmek için arkamı dönüyorum. Arkamda Alisa var. Saçları pembe, elbisesindeki desenler gerçek çiçekmiş gibi duruyor.

"Bakıyorum erkencisin"

"Bende bilmiyorum bir anda uyandım"

"O zaman kimse uyanmadan eskisi gibi kılıç kullanmaya ne dersin?"

"Olur."

Küçüklüğümden beri Alisa'nın ne kadar iyi kılıç kullandığını bilirim. Bükme gücü yok ancak tam bir savaşçı! Banada öğrettiği bazı hareketler var. Mesela ben kılıcıma ateş verip ateşli bir şekilde kullanabiliyorum. Çok değişik ama çok güzel gözüküyor. Alisa'yı izlerken çok şey öğrendim. Şimdi de onunla sohbet etmek istiyorum. Alisa kılıçları alıp geldi bile.

"Alisa sana bir şey sorucam"

"Tabii ki"

"Sen hiç Doğa Krallığına gittin mi?"

"Evet. Orası muhteşem manzaralarla dolu."

"Belki bir gün bende görebilirim."

"Oraya gideceksen ölüm büyücüsüne dikkat etmelisin."

Bilmemiş gibi yapıyorum.

"O kim ?"

"O büyücü aslında özünde iyi biriymiş hatta Doğa Krallığı'nı korumakla görevliymiş ancak ona yapılanlardan sonra korumaktan vazgeçip sessizce bir ormana saklanmış. O ormanda bir sürü güvenlik önlemi var ve geçilmesi çok zor."

"Peki büyücüye ne yapmışlar?"

"Bir aptal yüzünden kardeşini idam etmişler."

"Şuan üzüldüm büyücüye ama neden öldürmüşler kardeşini ve neden intikam almamış?"

"Dur dur anlatıcam sabret. O aptal dediğim Doğa Krallığı'nın askerlerinden biriymiş ve büyücünün başarılı bir koruma olmasını çok kıskanıyormuş. O'nun en sevdiği kişi ve ailesinden kalan tek kişinin kardeşi olduğunu öğrendiğinde büyücüye büyücü olduğu hakkında iftira atmış."

"Ne? Yani gerçekte bir büyücü değil mi?"

"Değil diye biliyorum. Sonra Doğa Krallığı'nın Kraliçesi başta inanmamış ancak büyücünün evinde bir sürü iksir bulmuşlar ve Krallığı yıkmak için planlar yazılı olan bir defter bulmuşlar."

"Bu çok saçma büyücüyü dinlemeden nasıl yaparlar? Aptallık!"

"Sonra bu büyücü kaçıp dediğim ormana gitmiş. Earlot Dünyası'nın en güzel ve büyük ormanına."

"Hımm"

"1 yıldır onu kimse görmüyor."

"Anladım. Anlattığın için teşekkürler. Ben Doğa Krallığı'nı gezmek istiyorum ne zamandır. Sen orayı çok iyi biliyorsun. Benimle gelir misin?"

"Bence gezme değil başka bir niyetin var. Yoksa beni çağırmazdın."

"Çok zekisin."

Alisa hafifçe gülümsüyor.

"Teşekkürler"

"Sana planımı anlatırım ama yemek saati yaklaşıyor."

"Peki akşam buluşalım."

"Tamam"

Koşarak saraya geri dönüyorum. Büyücüye yapılan haksızlık kimseye yapılmamalı. Çok sinir bozucu. Ona neden Ölüm Büyücüsü diyorlar ki, asıl kendileri ölümcül.-bunları aklımdan geçirirken masaya oturdum bile-

"Ella!"

"Ella!"

Annem seslenmiş ama dalgınlığımdan duymadım.

"Efendim annecim?"

"Noldu sana kızım? İyi misin?"

"Evet anne, sadece biraz gezmek istiyorum bunun için plan yapıyordum."

"Hımm peki nereyi gezmek istersin?"diyor ağzına lokma alırken.

"Doğa Krallığı'nı gezmek istiyorum anne. Orada bir sürü manzara varmış. "

"Güzel seçim ama tek mi gideceksin?"

"Yok, birkaç arkadaşıma sorup onlarla gitmek isterim."

"Ben me olur ne olmaz diye abin de gelsin derim."

Annem herzaman benim fikrimi alır. Bu huyunu çok seviyorum.

"Anne ya artık 18 yaşıma geldim. Abime ihtiyacım olduğunu sanmam."

"O zaman kiminle gitmeyi planlıyorsun?"

"Mile,Alisa,Ava,Khloe bide Ava'nın ikizi gelmek istedi."

"Hımm olur bu ekibi sevdim."

Anneme hafifçe güldükten sonra kahvaltıma devam ediyorum. Akşam Alisa ile buluşurken diğerlerinide çağırıcam. Bunun için kardeşime ihtiyacım var. Maalesef. Fred her iş için karşısındakini kölesi gibi kullanır. Abim hariç.

"Fred!"

"Ne var abla?"

Benden 3 yaş küçükler ama boyları abimle yakın.(üçüde benden uzun)

"Akşam için davet götürmen gereken kişiler var."

"Karşılığında bana ateşli kılıç kullanmayı öğret."

"Tamamdır."

Fred'i bana benzetirler hep. Aslında benziyoruz. İkimizinde kızıl saçları var, ikimizde ejderha ve kılıç tutkunuyuz, ikimizde iyi yöneticiyiz, ikimizde çok merhametliyiz. Bu yüzden favorim Fred'dir.

(...)