Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm = Ölmek Deği̇l Yok Olmak İsti̇yorum .

@ealena


doktor: bugün kendinizi nasıl hissediyorsunuz asya hanım.


gülümseyerek. "canım acıyor ."


doktor " neden peki yoksa beklediğiniz kişiyimi düşünüyorsunuz.?


başımı evet anlamında salladım ." evet o bu nedenle kalbim bedenim ruhum ezilmiş gibi . ben yokmuşum gibi .."


Daha ne kadar kalbimi kırabilirler derken öyle bir kırıldı ki benim kalbim bir daha asla tamir edilemez zannettim.

insanın canını acıtacak kişiler meğersem ailem miş ilk canımı acıtan onlar oldu daha sonra zaten her kez bana çelme attı .

insan birini sevdi diye ondan vazgeçmek zorunda kalırmı ben kaldım peki birini sevdin diye Akıl hastanesine yatırılmak zorunda kaldınız mı ben kaldım ve bunları bana yaşatan sadece ailemdi başka biri değil AİLEM sandığım kişiler .

Ben Asya yıldırım İstanbulda doğdum. ; babası annesi tarafından sevilmeyen her zaman ikinci planda olan asya . babam ile annem asla bir çocukları olsun istemezdi . Annem hamile kalınca beni düşürmek için elinden geleni yapmış ilaçlar içmiş , yüksek yerlerden atlamış zıplamış ama bir türlü düşürememiş şimdi sorcaksınız niye aldırmayı denememiş babamın öğrenmesini istemediği için doktorluk işlere girmemiş taki babam öğreninceye kadar babam

" meğer bu çocuk oldu o zaman doğuracaksın ." dedi . annem istemeye istemeye de olsa beni dünyaya getirdi . ben dünyaya geldiğimde mutluluk değil hüzün vermişim babannemler, dedemler erkek torun istemiş soy adlarının devamı için ama kız olduğunu duyunca hepsinin yüzleri asılmış ben doğunca bir hayırlı olsuna bile gelmemişler annem de daha çocuk olmasın diye bağlatmış .

babam ve anneme gelince ;


Babamın kendine ait bir şirketi var aynı zamda kaçakçılık gibi işlerle de uğraştığını 15 yaşımdayken öğrendim babam karanlık mafyalarla iş birliği yapıyordu bunu duyduğuma çok şaşırmıştım babam bir suçluydu bunu ilk başta kabul etmesemde daha sonra evimize siyah elbiseli adamların gelip gittiğini fark etmiştim meğersem babamın karanlık arkdaşlarıymış . Annem benim öğrendiğimi anlayınca kimseye anlatmam hakkında tembihledi . zaten fazla bir arkadaşım da yoktu bu yüzden kime ne anlatacaktım .

Hani derler ya insanların bir dönüm noktası var dır diye işte benim dönüm noktamda annem ile babamın o geceki kavgaları ile başladı.

annem ile babam zaten arada sırada kavga ederdi bunu zaten biliyordum ama o akşamki kavga daha büyüktü. Hala hatırlarım o zamanlar 17 yaşındaydım ben odamdan gizlice onların konuşmalarını dinliyordum. duyduğuma göre babam annemi aldatmış ( Gene) annemde babamın aldatığını yakalamış annem bana bütün erkeklerin aynı olduğunu söylerdi asla güvenme derdi bana verdiği nasihat sadece o dur onuda ağlarken söylerdi beni gördüğü an " hiç bir erkeğe güvenme hepsi aynı " !!!! derdi zaten ondan daha fazla da bir nasihatı yoktur .


Annem evin içinde bağırıp çağırıyordu babamdan ise ses seda yoktu . en sonunda Babam " Aman sende sanki ilk defa aldatmışım gibi konuşuyorsun başımı ütüledin. " dedi sert bir tavırla


Annem " Sen ne diyordun Süleyman daha önce ne demek ben seni kendi gözlerim ile gördüm aldatığını bide sakince aldattım diyor ya ne biçim adamsın be sen .!!"


Babam " Aylin istersen çocuk kandırma hiç şüpelenmedinmi seni aldattığımı. sen aldattığımı bile bile sustun şimdi ne değişti de ağızın bu kadar açıldı . " dedi sakin bir şekilde .


Annem " Sana yazıklar olsun be ! ben sana ömrümü adadım kızımdan bile önce tutum sen bana bunu mu reva gördün ha !!!. Evet haklısın şüphelerim vardı ama gözlerimle görmedim ... ama görmesem bile sana konduramadım hep daha fazla emek harcadım sana ama sen değmezsin. !"


annemin bu sözünden sonra biraz sesizlik oldu ne düşündüklerini merak ediyordum annem babamla boşancakmıydı . annem rahatına çok düşkün bir kadındı ölsede babam ile ayrılamaz ondan boşanmazdı . annem babamın bir çok hatasını örtmüştü babam eskiden magazinlere başka kadınları ile görüntüler ile çıkıyordu ona bile ağızını açıp tek laf etmemişti şimdi ne değiştiğini bende anlamış değilim . Ama en önemli soru şu bana ne olacaktı .


babamla annem bir süre daha tartışmaya devam etti ama ben onları dinleyecek kadar cesur değildim neticede ailemin kavga etmesi beni kötü etkiliyordu psikolojim zaten pek iyi değildi birde onların sıkıntıları ile kendimi daha fazla yıpratmam. şimdi diyeceksiniz neden psikolojim kötü benim zaten normalim buydu çok özel okullarda okumuştum en iyi eğitimleri aldım ama hiç biri bana mutluluk vermedi buradaki lisemde her zaman dışlanıyordum kimse beni sevmezdi hep yalnız bir çocuktum belkide bu yüzden hayata karşı bir ümidim yoktu zaten annesi babası tarafından sevilmeyen birini kim niye sevsin onu bu dünyaya getirenler sevmemiş .


ben kapımı kapatım yatağa geçtim artık o kadar bıkmıştım ki bu hayata ölmek değil yok olmak istiyordum .! zaten anne babama da yüktüm neden vardım ki bu hayata ?.


komidinden en sevdiğim kitabımı alıp okumaya başladım aslında büyüklere yönelikti ama seviyordum' Beni Bu kadar sevme anne '. bu kitabı okurkan bir kaç yerini kendim ile özleştiriyordum normal değildi belki ama genede okumaktan ,zevk alıyordum .


kitap okudukça normal dünyadan arınıyor gibiydim yaşadıklarımı unutuyor tamamen o dünyadaydım zaten normalde de öyle olmuyormu sevdiğiniz bir kitabı okuyunca sanki oradaymış gibi olmuyormusunuz? gerektiği anda oradaki karakterlere kızmıyormusunuz yada o karakter olup üzüntüsünü paylaşmıyormusunuz işte bende aynı öyleydim saklanabildiğim tek yerim kitaplarım dı .


Annem hızlı adımlarla yukarı çıktığının seslerini duydum yan oda onların odasıydı odaya girip hızlıca kapıyı kapatı . bende ayağa kalkıp odamdan dışarı çıktım aşağıya baktığımda babamda evden çıktığını gördüm . annemin odasına yaklaştım kapıyı hafif aralayıp içeri göz attım annem yerde oturmuş ağlıyordu . annemin ağlaması benide çok üzmüştü neticede o benim annemdi ve o beni sevmesede ben onu seviyordum . bir yanım git sarıl diyordu bir yanım saçmalama asya git odana yum gözünü uyu diyordu diğeri tarafım daha ağır gelmişti ve odaya sesisce girip parmak adımlarım ile yanına yaklaştım annem başını kaldırınca fark etti beni . kızarmış gözleri ile bana bakıyordu . benim annem aslında çok güzel bir kadındı uzun boylu bakımlı sarışın bir kadındı benim gibi mavi gözlüydü eskiden sarışınmış saçlarını kahve rengine boyamış annemin asla güldüğünü görmedim . sadece dışarıda sahte gülüyordu ama öyle bile olsa ona gülmek çok yakışıyordu . babam bana bir çocukluk annemde bir gençlik borçluydu belki babam annemi sevseydi annemde beni severdi belki o bana değer verseydi annemde kocası seviyor diye değer verirdi . anneme Sıkıca sarıldım annem elleri ile beni kendinden itti yüzüme sinirle bakıp " Sen niye yatmadın ?burda ne işin var? ,doğru odana !." dedi sert bir ses tonu ile


annemin karşısına oturdum ."kavga etiğinizi duydum nasılsın diye bakmaya geldim ." dedim sesiz bir sesle annemle konuşunca sesim içime kaçıyordu bir anda nedensiz korku ve heycan kaplıyordu içimi çünkü konuştuğumuz anlar o kadar az ki belkide yok .


annem gülmeye başlayınca ben neye uğradığımı şaşırdım beklemediğim bir ifadeydi."YAA DEMEK DUYDUN ÖYLEMİ ! . hahha çok korktunmu bari ha".


- A-anne ben ..


Annem " saf ayağına yatma herşeyi biliyorsun hepsi senin suçun sen olmasaydın biz bu halde değildik sen ne zaman doğdun onun bana olan ilgisi yok oldu sen niye doğdun ki seni o kadar düşürmek istedim olmadı allahın belası !!!! illa doğucam'mı dedin sen ha ...


Ya hadi doğdun...! niye erkek olup annenin yüzünü güldürmedin ki . "


annem ağlayarak devam etti ." NEDEN DOĞDUN Kİ SEN "!!. SENİN YÜZÜNDEN ."annem ayağa kalktı birden saçımdan tutup ayağa kaldırdı odasından sürükleyerek çıkarıp odanın dışına attı. ben kendimi yerde bulunca annemin yüzüne baktım annem "Bir daha odama izinsiz girme ve bana acıyormuş gibi yapma bu olanların suçlusu sensin asya . senin doğumun bu eve üzüntüden başka birşey getirmedi şimdi defol .!" deyip kapıyı yüzüme kapattı.


ben ağlaya ağlaya odama girdim kendimi yatağımın kenarına attım hüngür hüngür ağladım artık ne kadar ağladıysam gözlerimi açamıyordum sonra kendimi lovobaya attım . babamın tıraş bıçaklarından jiletini aldım . bende çok önceden vardı . kolumu açıp üstüne iki üç kesik attım . her attığımda kolumun kana boyanıyordu içimden 'BEN NEDEN GELDİM Kİ ,'. APTAL Asya'.!!!


koluma baktığımda her yer kan olmuştu koluma baktım rahatlamış gibiydim . kolumu soğuk suyla yıkayıp bandajladım ve yatağıma yattım . hem bugünün verdiği yorgunlukla hemde kolumdaki sızı ile uykuya daldım.


&&&&&&&&&&&


sabah olduğunda gözlerimi odama giren güneş ışıkları ile açtım . belkide bu bir ümitir diye düşündüm . giyinme odama girip mini pembe bir etek ve beyaz uzun kollu bir kazak giydim kolumdaki yaraların kimsenin görmesini istemiyordum . zaten görseler bile ne diyebilirdilerki belime kadar gelen uzun sarı saçlarımı kafamın ortasından topladım. odadan çıkmadan aynaya baktım yüzüme sahte bir gülümseme ile aşağıya indim merdivenlerden aşağıya inerken dadım matmazel i gördüm matmazel Fransız bir kadındı . Babam sırf bana eğitim için onu taa fransalaradan İstanbula getirmişti. matmazel bizim ile yaşıyordu bana her türlü kişisel gelişim ve nezaket kuralları dersi veriyordu aynı zamanda fransızcamda gelişiyor du . matmazelli görür görmez eteğim kısa olsa bile iki elim ile tutup hafifçe eğildim matmazel de başını sallayarak bana eşlik etti .


matmazel " Bonjour Asia, comment te sens-tu aujourd'hui ?(günaydın asya bugün kendi nasıl hissediyorsun )


yüzümdeki gülümsemeyi daha fazla büyüterek " bonjour , Mademoiselle, merci pour votre question, je me sens très bien, passons à table avec votre permission.(Günaydın matmazel sorduğunuz için teşekkürler ederim kendimi çok iyi hissediyorum izninizle sofraya geçelim . ) matmazel ile sofraya doğru ilerledik gerçektende çok hanfendi bir kadındı kibarlığın abidesiydi resmen. keşke babam ve annem bana tutacaklarına kendilerine tutsalardı dedim içimden yemek odasına gidince çoktan babam ve annem masada yemek yiyordu babam elindeki tablet ile haberlere bakıyordu annemse elindeki telefon ile İnternet üzerinden alışveriş yapıyordu. masaya oturunca ikiside dönüp yüzüme bile bakmadı . işte benim sevgi dolu ailem beklediğim sıcaklık tam da buydu..... matmazel ile sakin sesiz yemeğimizi yedikten sonra annem kafasını telefonundan kaldırıp " Asya sana bir haberim var ."


içimden boşanma haberlerini o kadar duymak istiyordum ki artık bitsin bu zulüm bende kurtulayım onlarda kurtulsunlar diye düşünüyordum ama bu resime bakınca hiçte öyle gözükmüyordu annem ile babam aynı masada sesiz sakin kahvaltı yapıyordu sanki dün kavga etmemişler gibiydi. Peki ne haberidir bu .ben anlamamış bir şekilde annem baktım


annem " bir süre başka yere gitmek sana iyi gelir diye düşündük asya seni aile dostumuz diye bildiğim birinin yanına orduya yolluyoruz ."


işte annem bana bunu da yapmıştı beni en sonunda yollamaya karar vermiştiler .


" Anne ben gitmek istemiyorum iki gün için beni oraya yollama istersen . burada büsürü dersim var hiç zorlamasan beni hem dah ..."


babam sözümü bölerek " annenin sözünü dinle asya bir kaç ay orada kalacaksın ne zaman dönmeni istersem o zamana geri döneceksin itiraz istemiyorum ."


sandalyeden bir çırpıda ayağa kalktım benim kalktığım gibi sandalye arkadan pat diye düştü ben iki elimi masaya koydum annem ile babamın yüzüne bakıyordum ikisinin ağzından da tek kelime çıkmıyordu bana bunu nasıl yapmışlardı hiç tanımadığım bilmediğim bir yere gidiyordum.


derin nefes aldım ama ne kadar nefes alsamda boğazım düğümleniyordu gözlerim dolmuştu sanki konuşsam ağlayacaktım.


" anne ... baba.... ben size ne yaptım ki beni Karadenize yoluyorsunuz ben sizin ne istediyseniz yaptım ama şimdi siz benden kurtulur gibi beni başka bir yere yolluyorsun .!!!!. "


gözümden akan yaşlar ile ikisinin de suratına bakıyordum .


babam elini sertçe masaya vurdu. " Sana ne denirse onu yap çok sevdiğimiz bir aile dostumuzun yanına yolluyoruz seni daha ne istiyorsun şimdi git valizini hazırla !!!."


matmazel " sulayman bey lutfen bir kere daha düsunun asia burada cok isi var lutfe. " matmazel zor bela Türkçe konuşması ile beni savunması beni çok duygulandırmıştı ama ne yapsam da ikisinin fikri değişmeyecekti.


olduğum yerden hızlı adımlarla ile ayrıldım onlar beni görmeyince hızlıca odama çıktım kapımı arkadan sertçe çarptım .


banyoya girerek sakladığım jiletlerden bir tane aldım aynadan kendime baktığımda gözlerim kıpkırmızıydı kazağın kolunu sıyırdım kolumun ters çevirip dün geceden olma sağ elime baktım sonra sol elime baktım sağ elim yaralıydı ama sol elim sağlam dı bende sol elime bir kaç yerine çizik attım onlar bana zarar vermese de ben kendime zarar veriyordum . bunu ilk defa yapmıyordum ilk başta ince bir acı geliyor sonra acı yavaş yavaş zevke dönüşüyor du koluma her çizik atınca sanki ailemi cezalandırıyordum ama olan bana oluyordu en son çiziğinide atınca kolum kan olmuştu jilet hızla sakladığım yere geri bıraktım kolumu yıkayıp en uzun kollularımdan giydim eşyalarımı bir valize koydum en son bir aile tablosu vardı samimiyetsiz bir fotoğraftı herkez gülüyordu ama gülüşler sahteydi onu yere atıp üzerinden geçtim . aşağıya yavaş adımlar ile indim bu evden gitmem belki bana iyi gelecekti belkide kurtuluşumdu bilemem ki . ... girişe vardığımda anne babam ve önlerinde matmazel vardı matmazel ikisine de birşeyler anlatıyordu ama az olan Türkçesi ile ne söyleyebilirdi'ki yanlarında belirince ikiside memnun olmuş bir şekilde bana baktılar matmazel e döndüm matmazelin gözleri yaşlıydı küçüklüğümden beri yanımda olan bir kadındı duygulanması normaldi ona sıkı sıkı sarıldım anne babmın yüzüne bakmadan evden çıkıp özel aracımıza bindim . araca oturunca sadece matmazel çıkmıştı arkamdan araç haraket edince arkada matmazel kalmıştı yol boyunca en sevdiğim kitabımı okudum kolum sızlarken arada sırada baktım bandaj kan olmuştu . bandaj şuan da değiştiremezdim şoför beni görebilirdi bende en azından gidene kadar dayanmalıydım . kafamı cama yaslayıp sessizce göz yaşlarımı döktüm .


İstikamet karadeniz ordu


Loading...
0%