Yeni Üyelik
10.
Bölüm

|•10. BÖLÜM•|

@ebrrqry

"Timur!" dedim sinirle.

"Of ne var sanki biraz yesem yengo ya?" dedi küçük çocuklar gibi mızmızlanarak.

Ona hayır anlamında başımı sallayarak önüne koyduğum kurabiye tabağını hızla alarak kendime çektim.

Elini uzatıp alacağı sırada eline vurdum hızla.

"Bunlar benim!"

"Of"

Arkamı dönerek kurabiyeyi tezgaha bıraktım.

Dün eve gelince bir süre kendime gelmeye çalışmıştım. Ilgaz'ın bana dedikleri aklıma gelince kalbim yine çarpıntı yapıyordu ve etrafımı bir utanç sarıyordu.

Bugünde okula gitmiş ve gelmiş kapımda Timur'u bulmuştum.

Onu merkeze götürmeyi unutmuşlardı.

Pes yani!

Timur bu çeneyle kendini nasıl unutturdu hayret ettim şahsen.

Timur'la dahada çok tanışmıştık. Onun annesiyle babası yoktu, beni en üzen şeylerden biride bu olmuştu. Her şeye rağmen enerjik ve komik biriydi. Aynı yaştaydık, benim aksime o yetimhanede büyümüştü.

Birazdan komşularım bana gelecekti ve bende onlar için bir şeyler hazırlamıştım. Tabi biraz annemden tarif almış olabilirdim.

Heheheh.

Timur tabaktan hızla bir tane kurabiye alıp ağzına atarken bana gülümseyerek bakmaya ve ağzındakini yavaş yavaş yemeye başladı.

Elim ayağımdaki pofuduk pembe terliklerime giderken Timur çoktan arkasını dönmüş ve mutfaktan çıkmaya hazırlanıyorduki, elime aldığım terliği ona fırlattım.

"Ahh! Kafam" dedi kafasını tutup eğilerek.

Tam 12'den.

Sırıtarak işime geri döndüm. Sonuçta alma demiştim, bananeydi ki.

"Sende mi yengo?"

"Terliğimi ver" dedim gülerek.

Hızla terliği ayağıma fırlatarak koştu ve mutfaktan çıktı. Onun bu haline sen iflah olmazsın der gibi bakıp güldüm...

"Valla o bende yok Rojda teyze. Ama sen bana bir kız bulursan harika olur" dedi Timur.

Elimi alnıma vurarak başımı salladım. Ağlayacaktım şimdi.

"Sana arka mahalledeku Fadime'nin kizinumu ayarlasak ne yapsuk?"

"Kız güzel mi?"

"Guzeldur"

Timur büyükçe sırıtırken Akın hızla ayağa kalkarak Timur'un yanına oturdu ve eğilmesini söyledi.

Kulağına bişi fısıldarken Timur şekilden şekile girmişti.

Ne dediklerini anlamadığım için merak ettim yanlarına gidecekken çalan zille ayaklandım.

"Ben bir kapıya bakayım"

"Tabi kizım"

Kapıyı açmamla gülümsedim.

"Gelsene" dedim Ilgaz'a.

Ayakkabılarını çıkartarak etrafta duran ayakkabı topluluğuna baktı.

"Altın günümü?" dedi yüzünü buruşturarak.

Onun bu haline gülerek kolundan çekiştirdim. "Aynen altın günü yapıyoruz Rojda teyzemle, senide katalım içine. Timur'da çok istekli görünüyor" dememle gelmek istemesede onu peşimden sürüklemiştim.

Tabikide altın günü falan yapmıyorduk sadece şaka yapmıştım.

"Hoş geldin oğlim" dedi Ayşe teyze. Aynı şeyi diğer kadınlarda söylerken Ilgaz hepsine gülümseyerek benim kalktığım yerime oturdu.

Bende onun yanına otururken dokunmadığım tabağı ona verdim. Masadan bir çayda doldurarak önüne koydum.

"Komutanım benden duymuş gibi olmayında kurabiyeleride yengom yaptı"

Öksürdüm ama kadınlar yengo kelimesini duymuştu.

"Hayırlı olsun oğlum, bizede hiç bahsetmediniz" dedi Yağmur yenge ikimize imalı imalı bakarak.

Timur'un bacağına tekme atmamla büyük bir sesle ahlasada "Yok, yok. Biz sevgili deği-"

"Mahallede gözükun biraz, yaviklunu belli edeysin oğlum"

Telaşla ne diyeceğimi bilmeyerek Ilgaz'a baktım.

Birde yavuklu denilmişti.

Kadınlar bir gitsin, bittin sen Timur.! Bitircem oğlum seni, ezeceğim böyle. İki metre yerde boylana boylana serileceksin.

"Yanlış anladınız, aramızda henüz bir şey yok. Olabilir ama" dedi sondakini sessiz söyleyerek.

'Olabilir ama'

Kelebeklerim yine ayaklanırken Ilgaz'ın gözleri mavi gözlerime çevrildi. Kalbimin sesi bana gelirken Ilgaz'a gitmesini istememiştim. Çünkü çok hızlı atıyordu.

Az önce olabilir ama demişti.

Yoksa..

"Oooo, aile var burda aile!" diyen Timur'a döndüm.

Çok fazla ölümcül bakmış olacağımki sus pus olarak büzüştü ve arkasına yaslandı.

Bittin sen!

"İyu iyu. Valla Ilgaz oğlimun yavuklisu olmayaydın seni büyük torunuma alucaktım öğretmen hanüm" dedi Cemile Teyze.

Ilgaz'in içtiği çay boğazında kalmış olacaktıki öksürmeye başladı.

"Damat elden gidiyor, bir şeyler yap yengo"

Telaşla sırtına vurdum.

Benim içtiğim bardaktaki suyu alarak kafasına dikti.

Tiksinmemişti..

"İyimisin?" dedim sessizce.

Bana bakıp gözlerini kapattı ve başını salladı.

"O zaman bu düşünceyi artık aklından çıkartırsın Cemile teyze" diyen Ilgaz ile kıkırdadım. Niyeti belli olmuştu.

Timur'la ufak bir bakışma yaşarken Cemile teyzenin üzüntüyle başını salladığını fark ettim.

"Tabi daha olmamışınız. Belku Eftelyam isterse taniştirirum"

Ilgaz sertçe çay bardağını masaya bırakırken "Uyyy, damat bey sinirli" dedi Timur.

"Sus! Acun Ilıcalı gibisin" dedim sessizce.

"Eftelya istemez" dedi Ilgaz benim adıma konuşarak.

İsterdim niye istemim, az erkek bebesi görmüş olurduk.

Şaka tabiki. Tanımadığım her erkekle gidipte sırf biri istedi diye tanışmazdım.

"Demi Eftelya, istemezsin?" dedi Ilgaz.

Sinirliydi bu belliydi. Ellerini yumruk yapmış ve gözlerini kısarak Cemile teyzeye bakıyordu.

Onu anlamaya çalışıyordu. O bir insanı anlamaya çalışırken hep bunu yapardı.

Unutmamıştım..

Tam konuşacağım sırada benim yerime Timur konuşmuştu.

"İsterki, neden istemesin damat be-"

"İstemezdim. Yavuklumun yanında bence bunları konuşmaya gerek yok" dedim hızlı hızlı.

Ortam gerilmişti çünkü ve ben bu ortamlardan hiç hoşlanmazdım.

Az önce yavuklum dedin!!

Ne! 

Dediğim şey bana büyük bir şok yaşatırken Ilgaz'a baktım yutkunarak.

Derin bir nefes alarak ellerini açtı. Rahatladığını fark etmiştim. Neden bu cevap onun için bu kadar önemliydi ki?..

Az önce herkes kalkmıştı. Bende etrafı topluyordum.

Bulaşıkları makineye dizip ellerimi yıkadım.

Arkamda birini hissetmemle hızla arkama döndüm. Burnum Ilgaz'ın yanağına hafif sürtünürken geri çektim kafamı hızla.

Tükürüğümü yutarak Ilgaz'a bakmaya başladım.

"Bir şey mi ol-"

İki elinide tezgaha koyarken o gün okulda yaptığı gibi beni ortaya kıstırdı.

"Demek yavuklumun he?" dedi sırıtarak.

Dudaklarımı dişlerken ellerimi koyacak bir yer aradım. Dizlerim titriyordu sanki.

Heyecandan şuraya bayılabilirdim şimdi.

"Lafın gelişiydi o" dedim.

"Yavuklum demen mi lafın gelişiydi?"

Kafasını iyicene bana yaklaştırırken bende kafamı geri çektim.

"Ev-evet lafın gelişi. Yani yoksa aramızda bir şey yok tabi." hızlı hızlı söyledim yine.

Bu heyecanımı anlamamış ve hızla kafamı ona yaklaştırarak yanağını öpmüştüm.

Hızla dudaklarımı iki elimle kapatarak şaşkın bir şekilde ona baktım.

"Oha!" dediğini duydum Timur'un. "Ben asla görmedim"

Hı? 

Yakalanmıştım. Timur görmüştü ve ben..

Ben az önce ne yapmıştım!?.

Loading...
0%