Yeni Üyelik
19.
Bölüm

|•19. BÖLÜM•|

@ebrrqry

( Küfür içermekte!)

 

Okuldan çıkarak eve doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Dün yaşananlardan sonra gözlerimi açtığımda kendimi hastanede bulmuştum. Doktor üzüntüden bayıldığımı söylemişti. Aynı zamanda bünyemin zayıf olduğunu ve daha sağlıklı beslenmemi söylemişti.

Umurumda değildi.

Önümde beliren Timur ile olduğum yerde durdum.

"Bir şey mi oldu?"

"Yok yengo, seninle eve kadar yürümek için geldim"

Hafifçe gülümseyerek teşekkür ettim ve yürümeye başladık.

Benim üzüleceğimi bildiği için dünle ilgili hiç bir şey sormamıştı. Tamamiyle boş konuşmuş, yol boyunca beni güldürmeye çalışmıştı. Güldürmüştü de ama bu onun gitmesiyle son bulmuştu.

Tam eve gireceğim sırada ağzımda hissettiğim bezle arkaya doğru tekme atmaya çalıştım.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken ağzıma kapanan kolu tutmayı bırakmış ve kendimi karanlığa bırakmıştım...

SAATLER SONRA

"Uyan artık güzellik, uyan!"

Yanaklarıma tokatlar inerken gözlerimi yavaşça araladım. İlk başta etraf bembeyazken bir kaç göz kırpıştırmamla renkler gözlerime ilişti.

Önümdeki adama ve onun arkasındaki koruma gibi duran kişilere baktım.

"Siz de kimsiniz?"

"Şimdi öğrenirsin güzel kız" dedi yanağımı baş parmağıyla okşayarak. Hızla kafamı geriye çektim.

"Bana dokunma!" dedim sinirle.

"Vayy, atılgan ve sinirli"

O sırada kapı sesi gelirken hepsi hızla geri çekildi. İçeriye gelen kişiye bakmamla yutkundum.

Bu Ilgaz'la gittiğimiz akşam yemeğinde gördüğüm adamdı. Benden hiç gözlerini ayırmayan adam.

Gülümsemesiyle ona göz devirdim. Tiksintiden başka hiç bir şey hissetmiyordum şuan.

"Sende kimsin?!" dedim.

Diğerlerine işaret verirken hepsi odadan çıkmıştı ve sadece ikimiz kalmıştık.

"O akşamdan beridirli beni bu kadar merak etmene inanamıyorum"

Yüzümü buruşturdum. "Nerdeyim ben?" dedim ondan gözlerimi ayırıp etrafa bakmaya başlarken.

Yüksek bir katta olduğum belliydi. Odanın bir penceresi vardı. Odada bir koltuk vardı ama eski olduğu yırtılmış yerlerinden belli oluyordu. Küçük bir odaydı ama büyükmüş gibi duruyordu. Kapının tam yanında bir dolap vardı ve onunda aynasını kırılmış hatta dolap kapağı çıkmıştı.

"Aşık oldun galiba bana" diyen o adama güldüm.

"Ne istiyorsun benden?"

Sinirlenmeye başlıyordum gittikçe. Arkadan bağlanmış ellerim istemsizce yumruk olurken, elini bana doğru uzattı.

"Dokunma bana pislik!" dedim sinirle. Geriye çekildim hızla.

Güldü. Bu kötü bir gülüştü.

"Ilgaz'ı eninde sonunda bırakıp benim olacaksın güzel kız" diyerek odadan çıkmasıyla arkasından bağırdım.

"Ben asla senin olmayacağım or*spu çocuğu!"...

 

Bölümün kısa olduğunun farkındayım, yeni bölümü hemen atmak istedim. Destekleriniz için teşekkür ederim 🐣 Hatalarımı veya ilerleyen bölümlerde ne yapmam gerektiğini söyleyebilirsiniz, fikirlere açığım.

 

Loading...
0%