Yeni Üyelik
26.
Bölüm

|•26. BÖLÜM•|

@ebrrqry

"Dokunma bana!"

Aniden gözlerimi açarken derin bir nefes bıraktım. Sadece kabustu.

Hastaneden çıktığım günden beri her gece kabuslar görerek uyanıyordum. O adam asla benimle ayrılmıyordu.

Odaya bir anda giren kişiye baktım. Bu abimdi.

Ondan gözlerimi ayırarak yatağıma yine girdim ve arkamı dönerek yorganımı kafama kadar çektim.

"Kabus mu gördün yine?"

Cevap vermedim.

Ilgaz beni gece saat 1 civarı eve bırakmıştı. Kendisi göreve gidecekti, yoksa bu gece onda kalmayı planlamıştım.

Geldiğim gibi ablamla kız kıza biraz sohbet etmiştik. Oda bana hak vermişti, tıpkı annem gibi arkamda olduğunu söylemişti.

Abimle aramda olan buz duvarını, o Ilgaz'dan içten bir özür dilerse belki eritirdim.

"Bir çocuk için konuşmayacak mıyız?"

Sinirlerim yine bedenime yüklenirken dişlerimi sıktım.

"Çık odamdan" dedim gözlerimi kapatarak. Sinirliydim, sakin olmam gerekiyordu.

"Abini böyle ez-"

"Sana çık odamdan dedim!"

Sesim çok yüksek çıkmış olacak ki odada annemle ablamın seside duyuldu.

"Çık odadan Dursun."

Annemin seside son noktayı koyarken adım seslerinden ve kapının kapanmasından üçününde çıktığını anladım.

Olsun, biz birbirimizi çok seviyorduk ve asla ayrılmamaya söz vermiştik...

***

Gözlerimi aydınlık bir sabaha açmıştım. Bugün günlerden Pazar'dı ve annemler gidecekti.

Abimle konuşmuyordum, o benimle birazda olsa konuşmaya çalışsada onun sohbetinden hep kaçıyordum.

Özlemiştim Ilgaz'ı. Gelmesi uzun sürebilirmiş, öyle söylemişti bana.

Bu beni ister istemez üzüyordu. Ona bir zarar gelmesini istemiyordum..

Yarın okula başlıyacaktım artık, Timur izin aldığını söylemişti ben hastanedeyken. Çocukların dersleride bir hafta aksamıştı.

Annemlerin uçağa binişini izlerken abime bakma tenezzülünde bile bulunmadm. El sallayarak arkamı döndüm ve havalimanından çıktım.

En yakındaki mağazaya girerek kendime bir şeyler bakmaya başladım. İhtiyacım olan bir kaç şey alarak, bir iki giyside alarak eve doğru gitmek için otobüs durağına doğru yürümeye başladım.

Gök gürültüsü duyarken hızla yürüdüm. Bir an önce eve gitsem iyi olurdu...

Eve gelmiş ve kendime yemek yapmıştım. Bir anda tabi yağmur yağmaya başlamıştı. Bu beni ürpertsede kafamı dağıtmak için televizyon açmıştım.

Çalan zille koltuktan kalkarak kapıya doğru ilerledim.

"Bu saatte kim gelmiş olabilir ki?"

Delikten bakarken kimseyi göremedim. "Kim o?" diye bağırdım hafifçe.

Cevap gelmedi.

Kapıyı yarım açarak etrafa baktım. Kimse yoktu ki burda.

Bir anda önüme biri çıkarken çığlık atarak kapıyı geri kapattım hızla.

Derin derin nefesler alırken kapı tekrardan tıklatıldı.

"Kızım açsana! Dondum"

Kulaklarıma tanıdık bir ses dolarken delikten baktım hızla. Bu, bu Gizey'di.

Derin bir nefes bırakarak, heyecanla kapıyı açtım ve onun boynuna atladım. "Çookkk özledim kızım seni ya!"

"Bende bebişimm!!"

Bir süre öylece birbirimize sıkı sıkı sarılırken yağmur hızlandığı için onu içeriye geçirdim. Bavulunuda vestiyerin yanına koydum.

"Sen bir banyo yap, hasta olacaksın. Bende sana sıcak bir kahve yapayım."

Başını salladı.

"Sana anlatacaklarım var zaten"

Onu odama götürdüm ve banyodaki her şeyin yerinide tarif ederek mutfağa çekildim.

Gizey benim ortaokuldan arkadaşımdı. Ne mümkünki biz lisede de aynı okuldaydık. Üniversitede ise aynı fakültedeydik.

Yollarımız hiç ayrılmamıştı ve ben kendime ondan başka sırdaş, dost düşünememiştim. Tek arkaşımdı resmen o benim.

Tabi sonra fakültemde yeni iki insanla tanışmıştım. Nur ve Selma.

Selma ilk yarı tatilinde evlenecekti. O çocuk gelişimi okumuştu. Yani anaokulu öğretmeniydi.

Nur ise ailesiyle arası pek iyi değildi. Babasıyla yalnız büyümüştü. Oda lisede Tarih öğretmeniydi.

Gizey ise ortaokulda türkçe derslerine giriyordu. O zengin bir babaya sahipti. Neredeyse Ankara ve İstanbul'daki 2-3 şirketin başında babası vardı. Varlıklı bir aileden gelsede o hiç bir zaman egolu biri olmamıştı. O çok şirin ve çok iyi kalpli bir insandı.

Seviyordum hepsini...

"Yarın işte ortaokula bir gideyim bakayım. Buraya biraz uzak ama hallederim"

Onunla göz teması kurarak gülümsedim. "Yarın bende okula gideceğim, akşam 5-6 gibi anca gelirim. Sende benim anahtarımı al, okuldan sonra gider kendine bir tane çıkartırsın. Boş oda var, orayıda senin odan yaparız"

Heyecanla ellerini çırptı. "Ayy, çok heyecanlandım kız ben"

Güldüm. Seviyordum lan ben bu kızı...

 

 

Bir kaç düşüncenizi alacağım şimdi;

Kitap kapağında yaptığım gibi ana karakterler Eftelya ve Ilgaz var.

Diğer karakterler içinde resim koyayım mı? Eğer hayal ediyorsanız kafa karıştırmak istemem ama yinede koymamı istiyorsanız belirteniz iyi olur.

Gelecek bölümde neler olmalı?

Ilgaz ve Eftelya hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hikaye gidişatı nasıl?

Vereceğiniz cevaplar, tercihleriniz veya yapmamı istedikleriniz benim için çok önemli. Hikayeme bir şans verdiğiniz için teşekkür ederim, düşüncelerinizi beklemedeyim. (:

 

Loading...
0%