Yeni Üyelik
27.
Bölüm

|•27. BÖLÜM•|

@ebrrqry

Okula gittiğimde çocuklar çok mutlu olmuştu, tabiki bende.

Ilgaz hala gelmemişti. Onu çok özlemiştim, onu yanımdan ayırmak istemediğim koca bir bebek gibi hissediyordum.

Ilgaz'a olan hayranlığımı, ona olan sevgimi ifade edemezdim. Onun benim hayatımda en özel ve en değerli varlık olabileceğini bilmeden gelmiştim buraya.

Onu her gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, duygularıma hakim olamıyordum onun yanında. Ona olan aşkım her geçen gün, her dakika, her saniye daha fazla büyüyordu.

Evet, beni kırmıştı. Doğum gününden sonra kendimi o kadar çok kötü hissetmiştimki.

Ondan beklemediğim bir tepki almak çok zoruma gitmişti. Eğer başıma gelen bir kaç olayı yaşamasaydım şuan çok güzel bir trip atabilirdim ona.

Hala geç değil.

Kendime gülerken, başımı salladım ve evin kapısını açtım.

Bencede hala geç değildi, ufak bir trip çekme hakkı vardı benden.

Eve girmemle Gizey'i mutfakta buldum. Hızla mutfağın haline bir göz atarak derin bir nefes çektim içime.

Gizey somurttu ve hemen önüne döndü.

"Sen yemek yapmayı nerden öğrendin bücürüm?"

Bana kaşık fırlatırken hızla mutfaktan çıktım ve odama geçtim.

Bugün hava oldukça kötüydü. Yağmur hiç durmak bilmemişti.

Üstüme açık pembe, uzun kollu, ayıcıklı bir t-shirt geçirerek altımada hızla gri eşofmanımı giydim. Odamdan çıkarak bende mutfağa girdim...

Gizey'le yemeğimizi çoktan yemiştik. Yarın ben okuldan döndükten sonra rojin teyzeleri bize çağırmayı düşünüyordum. Gizey'i biraz ortama aktarmalıydım.

Gİzey'de çarşamba gününden itibaren okula başlayacaktı. Ama o öğleden sonra gidecekti okula.

O okul merkeze biraz daha yakın bir yerde olduğu için oranın hocası çoktu.

Çalan zil ile Gizey'e baktım.

"Kim ki?"

Omuz silkti ve cipsini yemeğe devam etti. Ayağa kalkarak kapıya gittim ve delikten baktım. Ilgaz!.

Heyecanla yerimde zıplayarak çalan zili aldırmadan içeriye koştum.

"Gelmiş Gizey" dedim heyecanlı ve sessiz bir sesle.

Ellerimi çırparak bir tur etrafımda döndüm. Gelmişti benim yakışıklım.

"Ağırlık koyuyorsun, salak salak hareketler yapma" dedi. Benim bu halime yüzünü buruşturdu ve sonra güldü.

Çalan zille kendime gelirken hızla kapıya gittim ve derin bir nefes bırakarak aynadan kendime baktım.

Somurtkan bir yüz, gülme sakın.

Aferin, böyle.

Kapıyı son derece ciddi bir şekilde açarak Ilgaz'a baktım.

"Bu kapı niye geç açılıyor prensesim?"

"Gizey'le içeride oturuyordum, dalmışım" dedim soğuk bir sesle.

Ama ben şuan ona sarılmak istiyordum.

O seni üzdü Eftelya, sus ve tribine devam et!

Haklısın iç ses, bugün sana iki kere hak verdim.

"Bir şey mi oldu? Gizey ki-"

"Merhaba enişte, ben Gizey"

Gizey bir anda yanımda belirirken ona bakıp gülümsedim ve tekrardan eski halime geri dönerek Ilgaz'a baktım.

"İçeriye geç istersen?"

Benim deminden beri aklıma gelmeyen şeyi diyen Gizey ile Ilgaz önce bana baktı sonra Gizey'e.

"Yok ben rahatsız etmeyeyim sizi, sevgilimle biraz yalnız konuşabilirmiyiz?"

Gizey hızla sırtımı sıvazlayarak başını salladı ve içeriye koşarak kaçtı.

"Küsmüyüz?" dedi gözlerini kısarak.

"Birbirimizi yeterince gördüğümüzü düşünüyorum, şimdi gidebilirsin bence"

Gözlerini kısmaya devam ederken "Anladım, özür dilerim güzelim. Amacım o gün seni kırmak değildi." dedi.

"Sonuçta kırdın, içimdeki o çocuk paramparça oldu."

"Biliyorum, çok özür dilerim" Gözündeki o pişmanlığı fark etsemde bu tribimi bir kaç gün daha sürdürmeliydim.

"Görüşürüz Ilgaz."

Kapıyı yüzüne çarparak derin bir nefes bıraktım.

Kapı deliğinden baktım.

Gitmemişti öylece kapıya bakıyordu. "Oba! Koskoca yüzbaşının yüzüne kapımı kapanır yengom ya. Valla haketmişsiniz komutanım. Ben kız tarafıyım."

Ilgaz sinirle yan tarafa dönerek Timur'un kafasına vurdu.

Güldüm.

Bir anda kolumdan tutulup çekilirken Gizey'e baktım.

"Sende iyicene kör olmuşsun aşkınla. Triplisin kızım sen kendine gel"

Başımı salladım. Son kez kapıya bakarak Gizey'le içeriye geçtim...

Loading...
0%