Yeni Üyelik
31.
Bölüm

|•30. BÖLÜM•|

@ebrrqry

"...bende gerçek olamadım." ~Gizey

 

​​"Sen bunu biliyordun ve bana söylemedin, öylemi Gizey?"

Ona göz devirerek önüme döndüm ve doğradığım soğanlarla öylece bakıştım.

Ilgaz benden çok güzel bir özür dilemişti. Kendimi gerçekten evlenme teklifi almış biri gibi hissetmiştim.

Gizey, Ilgaz'la bir olmuş ve böyle bir plan kurmuşlar. Bunu da hiç bir zaman ağzını tutamayan Timur'dan öğrenmiştim.

Tabiki şuan Gizey'e de trip atıyordum. Ortada bensiz planlar kurulmuştu, ayıp yani.

Telefonum çalarken hızla ellerimi yılayarak arayana baktım.

Fırfırdayı arıyor...

"Efendim fırfırların en iyisi olan dayım!"

Ben gülerken onun sinirli homurdanmaları kulaklarıma doldu.

"Sen var ya sen, çok fenağsın hağ"

"Niye, ne yaptım ki?" dedim anlamazca.

"Ben hiç aramıyorsın, bu dayım nerededir demiyarsın hağ"

Güldüm. "Özür dilerim dayı ya, bu kadar alınacağını bilseydim senide yanımda getirirdim"

Bir süre dayımla konuşmuş ve telefonu kapatmıştım. Keyfim cidden yerine gelmişti.

Yemek işini Gizey'e devrederek mutfaktan çıktım ve içeriye geçtim.

Telefona gelen bildirimlere teker teker göz gezdirdim.

 

Abloşkralı; Teyze oluyorsun 🤭

Siz; NE!

Abloşkralı; Hamileyim diyorum kardeş

Anlamıyor musun?

Siz; ALLAH TEYZE OLUOMMSS!!

 

"Hayırlı olsun kuşum!" Gizey'in sesi mutfaktan gelirken heyecanla ellerimi çırptım. Ay gerçekten bir bebiş geliyordu!.

 

Abişim; Çok düşündüm Eftelya. Bu cümlelerim senin için ne kadar önemli olur bilemem ama sen haklıydın. Sana bir şey olacak diye çok korktum ve pişman olacağım şeyler yaptım.

Bana pişman olacağın şeyler yapma dedin ama ben yaptım.

Her şey için özür dilerim prensesim, lütfen beni affet..

 

Abimin mesajlarına görüldü atarak telefonu masaya koydum ve televizyonu açarak kanepeye uzandım...

Hava bir anda bozmuş ve yağmur yağmaya başlamıştı. Az önce Ilgaz'la konuşmuştum ve göreve gideceğini söylemişti.

Umarım sağsalim dönerdi bana..

(Şarkıyı burada açabilirsiniz.)

GİZEY'DEN

Hayat sınırsız tercihlerle dolu, bunu ilk duyduğumda ne demek olduğunu anlamamıştım. Hayatım boyunca yaptığım tercihlerin hiç birini kendim yapmamıştım.

Ya hayat süreklemişti beni yada sevdiklerim.

Hayatım boyunca hiç yokluk görmedim ben, sıkıntı nedir hiç bilmedim. Bir aile vardı arkamda, dağ gibi duran. Her sıkıntının üstesinden gelen.

Şehire gelen her yenilik önce bizim eve uğrardı. Hayatım boyunca hissettiğim o sihirli duygu, kendimi önemle hissetme duygusuydu. Önemliydim ben, hep önemli biri. Hep ayrıcalıklıydım. Okulda, evde, gittiğim her yerde önemli biriydim ben.

İnsan başkalarının hayatına özenir her zaman. Uzakta olan, ulaşılmaz olan hep kıymetli onlara ama birer yakın gözlüğü takıp baksalar hiçte öyle olmadığını görürler aslında. Ben Gizey, Gizey Korkmaz.

Annem müfettiş, babam ise hem Ankara hemde İstanbuldaki 2 şirketin sahibi, bense içine kapanık bir kız.

Hayatım hep dışlanmakla geçmişti. Herkes burnu havada demişti beni gördüklerinde. Herkes temkinliydi bana karşı, okulda müfettiş kızı dışarda şirket sahibinin kızı.

Herkes sahte. Gerçek olamadı kimse, bende gerçek olamadım.

Annem gider aylarca gelmez, babam eve bile uğramazdı, saatlerce çalışırdı.

Peki ya ben?

Gizey yalnız, arkadaşı yok.

Her sabah aynı cümle.

Sen korkmazların kızısın, çevrene, hareketlerine dikkat etmelisin.

Kısıtlanmıştım hep.

Bu yüzden hiç arkadaşım olmamıştı benim. Ne okul çıkışı gidilen kafelerde, nede okul etkinliklerinde. Tek bir şımarıklığım bile olmadı, tek bir şen kahkaham bile duyulmadı.

Her gün arabayla alınırdım, evime bırakılırdım. Bir yere gideceğim zaman, her zaman beni koruyacak birileri olmalıydı yanımda.

Hayat nasıl yaşanmalıydı? Hiç bir zaman ayaklarımın üzerinde duramamıştım ben. Doktor olmalıydım, veya hukuk okuyup bir savcı.

İstememiştim bunu, belki de hayatımda ilk defa karşı çıkmıştım aileme.

İlk defa bir tercih yapmıştım. Kendi isteğimle.

Zor gelmişti bana, çokta zorlanmıştım zaten. Bir karar vermek o kadar çok zorlamıştı ki beni.

Belki sonunda pişman olurdum, bilemiyordum. Geride bırakmıştım her şeyi, ailemi.

Bir yola çıkmıştım ben, sonunu kestiremediğim ama şuan beni sanki bulutların üstündeymişim gibi hissettiren bir yol.

İlk defa tercih yapabildiğim bu yolda başarılı olmalıydım, kendi ayaklarımın üstünde durmalıydım.

En azından bunu öğrenmeliydim...

Loading...
0%