Yeni Üyelik
4.
Bölüm

|•4. BÖLÜM•|

@ebrrqry

Geldiğim köyde oldukça samimi ve misafirperver bir şekilde karşılanırken buradaki insanlar oldukça hoşuma gitmişti.

Ilgaz ve timi beni tuttuğum eve bıraktıktan sonra gitmişti.

Annemi arayıp haber etmiştim.

Evim bir köy eviydi, müstakildi ve çok küçüktü. Şehirden köye gelmem uzak olacağı için okula yakın bir yer tercih etmiştim.

Eve sadece bir bakınmış ve 15 dakika içinde okula varmıştım. Okulun ihtiyaçlarını bir şekilde karşılayacaktım.

Haftaya okullar açılıyordu ve ben oldukça heyecanlıydım.

Eve gelirken ilk başta alışveriş yapmaya karar verdim. Bir kaç tane temizlik malzemeside alır bir güzel evi temizler daha sonra eşyalarımı düzenlerdim.

Tuttuğum evin eşyalarını abim halletmişti. Bana sadece bir kaç eşya ve eksikleri almak düşüyordu.

Daha rahat bir şeyler seçerek giyindim ve çantamı alarak evden çıktım.

"Kizimm, bir bakasun hele buraya"

Yanıma doğru gelen Rojda teyzenin yanına gittim.

"Efendim?"

O bu köyün sakinlerinden biriydi. İlk onunla tanışmıştım.

"Nereye gidersun?"

"Merkeze ineceğim, alacaklarım var Rojda teyze" dedim.

"Hee, sana kolay gele o zaman. Dukkatlu gideysun ha"

"Dikkat ederim teyzem"

Yanından ayrılırken ana yola çıkmak için yürümeye başladım.

İlk işim otobüs durağını bulmak olmalıydı.

Boş yolda ilerlerken bir anda çalan telefonu elime alarak açtım.

"Efendim?"

"Neredesin!?"

Yutkundum. Sesi oldukça sert ve gür çıkıyordu.

"Merkeze ineceğim"

Derin bir nefes aldığını işittim. Neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştım.

Sanane yani Ilgaz bey, sizene!.

"Konum at ve olduğun yerde beni bekle"

Suratıma kapanan telefon ile sinirle dil çıkardım telefona doğru.

"Gıcık, odun!"

Konumumu atarak beklemeye başladım.

Beni bırakıp gittin işte daha niye geliyorsun be adam.

Ahh Saliha babaanne yaktın beni!.

Bunu kaç kere söyledin?

Susarmısın sayın bezmen iç ses.

5 dakika sonra önümde ani fren yaparak duran Range Rover ile biraz gerilesemde yaptığı harekete göz devirerek arabaya bindim.

Bu sefer tek başımızaydık.

"Buralar tekin yerler değil Eftelya, bir daha bana haber vermeden sakın çıkma!"

Kollarımı göğsümde birleştirerek direksiyonu sıktığı ellerinden gözlerimi ayırarak yüzüne baktım.

"Ne olur çıkarsam? Yoksa bana sabah içtimasımı yaptırırsın"

Pesmente.

Sanki kendisine çok meraklı bir insandım.

Gıcık herif.

Sinek pokuna basarsın umarım Ilgaz.

"Merak etme sana çok meraklı biri değilim. Sadece annene ve abine verdiğim sözü yerine getirmeye çalışıyorum. Bir yere gideceksen bana haber vereceksin. En ufak sıkıntıda o telefondan ben aranacağım, duydunmu beni Eftelya!"

"Haspam, aramıyorum ulan. Aramıyorum, sıkıntı mı var!?" dedim hiddetle.

Arabayı aniden durdururken öne savrulmuş ve çenemi azda olsa ön tarafa vurmuştum.

Kemerimi takmamıştım.

"Ne yapıyorsun sen?" dedim bağırarak.

Acıyan çenemi tutarak başımı cama çevirdim.

Hayır gözlerim dolmamalıydı.

"Özür dilerim" dedi. Direksiyona sertçe vurduğunu gördüm yansımadan.

"Bana bak Eftelya"

Bakmayacaktım. O kimdi ki bana emir verebiliyordu.

İlk aşkın?

Kes sesini iç ses.

Çenem git gide ağrımaya başlarken sızlandım. Umarım morarmazdı. Tenim beyaz olduğundan hemen belli olurdu çünkü.

"Eftelya, bana bak"

Yine bakmadım. Ne bir cevap veriyordum nede yüzüm ondan tarafa dönüyordu.

Bir anda kolumdan tutup beni çekmesiyle ona döndüm ve sinirle kolumu ondan kurtardım.

"Bana dokunma"

"Sinirliyim Eftelya. Çek şimdi şu elini çenene bakacağım"

"Çekmeyeceğim" dedim ondan biraz daha geri çekilirken.

Beni belimden çekmesiyle gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Elimi çenemden çekerken hipnoz olmuş gibi tepki veremiyordum.

Beni etkisi altına almıştı sanki. Bu yakınlığımızda kalbim deli gibi çarpıyordu. Yanaklarım alev alev olurken neden utandığımı dudaklarımda olan bakışlarıyla anlamıştım.

"Buz alacağım, bekle burada" diyerek bir anda ayrılması verdiği sıcaklığın üzerini buzlarla kaplamıştı sanki.

Titreme gelirken bundan göcünmemiş ve hafifçe titremiştim.

Bana neler oluyordu?.

O arabadan inerken yanağımı hafifçe tokatladım.

"Kendine gel Eftelya, kendine gel."

Kısa bir süre sonra elinde bir buz tabakası ile geldi.

Elindeki mavi buzu bana uzattı.

"Özür dilerim" dedi tekrardan.

"Sorun yok" dedim soğuk bir sesle. Buzu çeneme tutarken yolumuza devam ettik.

İnşallah bu yolu kazasız belasız bitirirdim...

 

Eve geleli çok olmamıştı. Yaklaşık bir kaç saat dışarda oyalanmıştım. Evin bütün ihtiyaçlarını araba varken bir anda almıştım. Bu durumdan hiç hoşnut olmayan bir Ilgaz'da bırakmıştım tabi arkamda. Nereye gidersem onuda peşimde sürüklemiştim.

Sürekli tartışıyorduk ve o bana sürekli sıkıldığını ve başka zaman yine geleceğimi söylesede kabul etmemiştim.

Eee tabi biraz inada binmiştik işte.

Evi temizleme işlemim gece saat 11 de bitmişti.

Dolapların içlerine kadar, en ücra köşeleri bile temizlemiştim. Bir gün böcek gelme ihtimali ile karşı karşıya kalmak istemezdim.

Üstelik beyenmediğim dolapların hepsini beyaza boyamıştım. Saat 4 den beri tüm gün ev işleriyle uğraşmıştım. Boyama işlemine birazcık Ilgaz'da yardım etmişti tabi.

Daha sonra beraber yemek yemiştik. O haspamla yemek yemek bile istemiyordum ama o kadar yardım etmişti, acımıştım.

Yani galiba.. (opsiyonel)

Bunu ablam ile anneme anlatsam hemen bana gelinlik giydirirlerdi.

Kendimce gülerek banyodaki dolaba havlumu koyarak inceledim.

İşte harika dediğin buydu.

"Mükemmel oldu. Ay ne kadarda çalışkan, yetenekli, başarılı biriyim yaaaa!"

Banyonun lambasını kapatarak çıktım.

Ev 2+1 di. Kendi odamı halletmiştim, banyoda bitmişti. Oturma odasının son işlemleri kalmıştı, mutfağıda Ilgaz ile halletmiştik. Yani geriye bir tek salon ve hol kalıyordu. Tabi küçükte olsa bahçemi unutmamak gerekiyordu. Bir kaç günde bahçeyle uğraşır ve orayı harika bir yere getirirdim.

Ne demek ben öğrencilerimle evimde parti veremeyecekmiyim!?

Bir parti için, güzel bir bahçe oldukça güzel olurdu.

Köyde çok az kişi olduğu için öğrenci sayısıda oldukça az bir seviyeydeydi ve en önemlisi tek öğretmen bendim.

Bütün işimin bitmesi ve saatin bir olduğunu fark etmem bugün epey yorulduğumun kanıtıydı.

Kapıyı kilitleyerek kendimi yatağa atmak için odama koştum.

"Bekle benim birtanecik yatağım, ben geliyorumm!"

Bir anda kendimi yerde bulmamla sesli bir şekilde küfür savurdum.

"S*ktir ya!"

Sinirle yerden kalkarken bu sefer daha sakin bir şekilde odama gitmeye karar verdim...

Loading...
0%