Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Lüzumsuz Doruk

@ecemcivelek

Sabah 8 de çalan alarm ile kalktım. Bugün o adını bile anmak istemediğim lüzumsuz gıcık şey yüzünden çift antrenman yapacaktım. Bugün okula gitmeyecektim hızlıca elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı yapmaya gittim annem evde yoktu ve haliyle kahvaltıda yoktu. Açken daha da sinirli olurdum. Kendi kendime söylendikten sonra üzerimi değiştirip dışarı çıktım. Yaklaşık 600 metre kadar yürüyecektim ardından kendime yemek için bir şeyler alıp eve geçecektim. Evden hızla çıktım ve dostun düşmanın karışık olduğu o parkta yürümeye başladım. Sinirli olduğumdan dolayı evden çıkarken kulaklığımı unutmuştum. Yaklaşık 450. metreye geldiğim de işte onu görmüştüm. Size dostun da düşmanın da geldiğini söylemiştim değil mi çünkü az ileri de o vardı adını anmak istemediğim lüzumsuz. Arkadaşları ile birlikte bankın sırt yerine yaslanmış sanki benim buraya geliceğimi bilirmişçesine bekliyordu. Nasıl oluyordu da gittiğim her yerde onu görüyordum anlamıyordum. Kafamı başka tarafa çevirip giderken o çenesiz arkadaşlarından biri "Aaa şu senin yer cücesi değil mi ?" deyince. Lüzumsuza tehditkâr bakışlar attım. Nasıl olur da arkadaşlarına benim ki diye tanıtırdı beni anlamıyordum. Bakışlarımı önemsemeyip bana doğru yaklaştı ve küçümseyici gülüşler attı ardından "Oo yer cücesi bakıyorum çift antrenman var diye okuldan kaytarmışsın e ben gidip Tuğba hocaya antrenmandan kaçtığını söyleyeyim o halde " dediğinde. Osmanlı tokatını yüzüne yapıştırmıştım tabi boyuna ulaşmam biraz zor olsa da . Açken daha sinirli olduğumu söylemiştim. Bi an arkadaşlarının da "Oooooo " diye anırmasından sonra utanıp yoluma devam ettim. Kendime fırından bir kaç bir şey aldıktan sonra evin yolunu tuttum. Eve vardığım da hemen oturup yemek yedim. Biraz daha sakinleşmiştim telefonla biraz daha vakit geçirdikten sonra okul saatinin gelmesini bekledim. O sırada da annemin bana söylediği şeyleri yapacaktım annemin buzdolabının üstüne bıraktığı notu okudum. " Salonu süpür odanı topla makarna salatası yap mutfağı temiz bırak ve balkonu düzenle seni seviyorum " oha yaa istersen evi yeniden döşüyeyim annecim iş yaptır yaptır sonra seni seviyorum oldu canım. Ne kadar kendi kendime söylensem de annemin dediklerini yaptım ayda bir kere okula gitmedim onda da keşke gitseymişim dedirttirdiniz ya helal olsun size dedim ve antrenman saatinin yaklaştığını fark ettim.

Duş alıp hazırlandıktan sonra otobüs durağına doğru yola çıktım. Normal de durağa giderken hep umarım ter ve sigara kokusu yoktur diye dua ederken şimdi umarım o lüzumsuzla karşılaşmam diye dua ettim. Bugün her şey üstüme oynuyordu 15 dakika boyunca otobüs bekledim ve gelen otobüste tıka basa doluydu. Ben bu tayzeleri anlamıyorum o günlere gidip yiyorlar sonra otobüste bize koltuk vermiyorlar. Bir kaç durak sonra otobüs boşalmıştı ve ben yer bulmuştum derken korkulu rüyalarımdan bir tanesi olan yaşlı teyze grubu geldi onları görmezden gelerek yolculuğa devam ederken teyze beni dürtmeye başladı "Şştt şşt kalksana yavrum ne kadar ayıp biz varız burada görmüyor musun ?" dediğinde oldukça sinirlenmiştim ama kendimi tutmaya çalışıyordum ki teyzenin "Gençlik bitmiş " demesi bardağı taşıran son damlaydı. Olduğum yerden kalkıp teyzeye bağırmaya başladım "Siz kendinizi ne sanıyorsunuz ya yaşlıyım diye geziniyorsunuz ama yaptığınız dedikodunun haddi hesabı yok niye milleti yerinden ediyorsunuz salın beni bizi bir de gençlik bitmiş diyorsunuz gerçekten zavallısınız " dediğim de herkesin bana baktığını fark ettim. Neyse ki durak gelmişti indim ve okula girdim.

Hızla soyunma odasına ilerledim. Hazırlanıp spor salonuna gittim herkes toplanmıştı. Koçta geldiğin de ısınmaya başladık 15 dakikalık bir ısınmadan sonra alıştırma maçına başladık. Maç çok iyiydi bizim takım kazanıyordu. Ve sonuç olarakta biz galip gelmiştik. Biraz dinlenmenin ardından herkes soyunma odasına gitti. Tuğba hoca ise "Yer cücesi gel bakalım " dedi ve tebessüm etti. Koşarak hocanın yanına gittiğim de " Bugün çift antrenmanın var unutma Ezginin de çift antrenmanı var siz birlikte çalışın benim gitmem gerek size güveniyorum " dediğin de ben de tebessüm ettim ve onaylarcasına başımı salladım. İlk antrenman da sorun yoktu bugünkü olanların üstüne çok iyi geçmişti. Herkes gittikten sonra Ezgiyle ikinci antrenmana başladık. Tam o da cok guzel geçicekti ki tribünlerden gelen " Yer cücesi ve takımı oley yer cücesi ve takımı oleyyyy ooo şştt bir iki üç yer cücesinin takımı " diye bağırılan sese döndüğüm de bunun o lüzumsuz Doruk ve süper çenesiz arkadaşları olduğunu fark ettim. Ve bir an kendimi tutamayıp tribünlere doğru koşmaya başladım. Koşarken " Seni geberticem çocuk koçun yanında da beni rezil ettin bi sus be çenen düşsün he mi " derken tribünlerin üstünden atlayıp onu yakalamya çalışıyordum ki ayağım takıldı ve resmen bir hint filmindeki gibi düştüm iste ben buna ettigim bedduanin başıma gelme hizı derdim. Arkamdan gelen kahkaha seslerine odaklandım. Benim burada canım yanıyorken bu hâlâ kahkaha mı atıyordu deyip bir hışımla kalkıp koştum ve onu yakaladım. " Şimdi seni yakaladım bakalım ne yapıcaksın " dediğim de yine o küçümseyici bakışını atarak " Benden güçlü olduğunu düşünmemişsindir umarım sakar yer cücesi " dedi. Beni kolumdan tutup çekecekti ki bir Osmanlı tokadı daha indirdim yüzüne ama merak etmeyin bu sefer diğer tarafa vurdum yani her şey eşitlendi. Hizla aşağa inip Ezgiye " Bence yeterince çalıştık ha ne dersin " deyip cevap bile vermesini beklemeden salondan çıktım. Eşyalarımı toplayıp durağa doğru ilerledim. Neyse ki bu sefer otobüs çabuk gelmişti. Hemen bindim. Otobüste " Bakk sen lüzumsuzun bugını buldum Osmanlı tokadı indirince donup kalıyor vay be " diye düşünurken eve geldiğimi fark ettim hızla eve girdim. Annem de gelmişti hemen sofraya oturdum yemek yedim ardından duş almaya gittim. Artık uyumaya tamamen hazırdım demeye kalmadan uymuştum.

Loading...
0%