@eceymiss
|
Gözümü açtığımda bir hastane odasındaydım, sağımda cam kenarındaki koltukta Felix oturmuş. Kafasını bacaklarına gömmüş. Kendi kendine bela okuyordu. Zorda olsa Felix'in yanına gidip aniden gelen benim bile şaşırdığım birşey yaptım. Ona sarıldım ve kulağına fısıldadım. "İyi misin?" "İyiyimde ne yapıyorsun acaba?" "Pardon aniden oldu kusura bakma." "Ama bakıyorum, farkındaysan tam karşımdasın nasıl kusura bakmayayım?" "Haklısın, bu arada kime neden bela okuyorsun kendine okuyorsun sanırım." "Bu seni ilgilendirmez yatağına yat şimdi düşüp bayılacakmış gibisin." "Evet çünkü yorgunum, haftalardır nerede olduğumu bilmeden seninle yaşıyorum ve beni durduk yere bırakmıyorsun." "Bunları boşverip uyuyorsun hadi çıkıyorum." Diyip çıktı bende mecbur uyudum. Uyandığımda aradan 12 saat geçmişti. Saat 4.25'di. Sağımda koltukları birleştirip uyuyan bir Felix vardı. Uykum olmadığı için telefonumla ilgilendim. Yaklaşık 20 dakika sonra bir doktor girdi odaya, doktor tanıdık geliyordu. "Çok tanıdık geliyorsunuz." Dedim. Sonra anladım bu Chris'ti. "Chris!?" "Sus Felix uyanmasın Luna." Dedi. "Beni anlayan bir Allah'ın kulu yok mu ya!" Diye bağırdım fark etmeden. O sırada Felix uyandı. "Chris burada ne işin var bizi nasıl buldun!" "Benim olanı yani Luna'yı almaya geldim." Diyip beni kucağına aldı ve benimle birlikte pencereden atladı. Arkamızdan gelen Felix bağırıyordu. "Chris o Luna değil!!" Bunu duyan Chris şokla birlikte durdu. "N-nasıl o değil eminmisin!?" "Evet, hemde adım gibi eminim." Bunu duyan Chris beni kucağından indirdi. "Peki niye bu kızı benden saklamaya çalıştın Felix?" "Bu derken? Benim adım Mina." "Pardon." "Sorumun cevabını verecekmisin Felix?!" O sırada Felix beni kucağına alıp, "Bu cevabı söyleyemem." Dedi. "Yahu ben oyuncakmıyım bir al bir indir!" "Çok konuşma sakat fare!" "Fare derken??" "Faresin çünkü ve artık sus çok konuşuyorsun vıy vıy başım şişti be!" "Çok rahatsızsan beni bırak gideyim!" "En son seni bıraktığımda neler olduğunu hatırlıyorsundur umarım."
FLASHBACK
evime doğru gitmeye çalıştım. Saatlerce ormanda yürüdüm ama kayboldum. Gece olunca ormandan kurt ve ayı sesleri geldi hemen bir ağacın altına eğildim kulaklarımı kapatıp ağlamaya başladım. Kahretsin nerden andan Felix'i bırakıp gitmiştim. Ağlarken uyuya kalmışım. Uyandığımda çok kötüydüm karnımda feci bir sancı vardı, başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Mecburen ilerlemeye başladım. 2 dakika falan ilerledikten sonra bir taşa takılıp düştüm. Diğer taşların üstüne düştüğüm için bacağım kanamıştı ve çok pis acıyordu. Belki bir yere varırım umuduyla yavaş yavaş ilerlemeye başladım ama su dolu bir çukura düştüm. Zorda olsun çıkmıştım ama üstüm çok kötüydü. Sancım şiddetlenince aniden çığlık atmaya başladım kimse yoktu. Sonra önümde bir duman çıkmaya başladı. Merak ediyordum ama sancımdan dolayı bağırmaya devam ettim. Dumanın arasından Felix çıktı. "Yardım et Felix lütfe-" Daha cümlemi bitirememiştim. Ama gözüm kapandı.
BİR AY SONRA Felix ve Chris beni o çok bahsettikleri Luna'nın sarayına getirdiler. Ben Luna'ya çok benzediğim için beni Luna sandılar. Takvime baktığımda yıl 1990 Haziranın 8'ydi. Bunu şaşkınlıkla Felix ve Chris'e söylediğimde geçmişe geldiğimizi söylediler. Odamda kendi kendime vakit geçirirken bir hizmetçi geldi. Ona adını sorduğumda adının Anna olduğunu öğrendim. Beraber biraz sohbet ettikten sonra Chris'le Felix geldi. Bana bir kardeşimin olduğunu söylediler. Adı da Laura ve benden küçükmüş. Bunları söyleyip gittiler. Akşam yemeği saatinde yemek odasına gittim ve beni bir sürpriz karşıladı. Bugün Luna'nın doğum günüymüş ve benimde doğum günüm gerçekten bugündü. Kendi doğum günümüş gibi sevinip vakit geçirdim. Günlerce normal ve huzurlu geçti. Annemle babamın ismini öğrendim. Annemin adı Sofia babamın ismi Drew. Herşey normal gidiyordu. |
0% |