GECE KARA

Araba ben binaya girene kadar orada bekledi. Annem ve arkadaşlarım beni çok merak etmiş olmalılardı aslında anneme ufak bir yalan söyleyip iyi olduğumu anlatmıştım ama arkadaşlarıma... Asansör bulunduğum kata gelince asansöre binip sekizinci kata bastım. Saat daha sekiz olduğuna göre annem uyuyordur diye düşünüp zile basmak yerine çantamdan anahtarımı alıp kapıyı açtım. İçeri girince sesiz ve seri olan adımlarımla annemin odasına girdim. Uyuyordu alnına küçük bir öpücük kondurup odasından çıktım. Hemen bizimkilere iyi olduğumu haber vermem lazımdı. Onlar benim arkadaşlarımdı onlara yalan söylemeyecektim yani herşeyi anlatacaktım ama annem bu olayı öğrenmeyecekti. Elime telefonumu alıp whatsapp grubumuza bir mesaj attım. ''Arkadaşlar öncelikle ben iyiyim yani endişelenecek birşey yok. Olanlar telefonda anlatılacak şeyler değil, okulda söz herşeyi anlatacağım. Dersin başlamasına bir saat olduğu için hızla hazırlanmaya başladım. Üzerime beyaz bir crop altımada mini lacivert eteğimi giyindim. Dudaklarıma kırmızı alt tonlu bir ruj sürüp parfüm sıktım. Saçlarımla hiç uğraşacak halim olmadığı için onlarıda salıp kafama beyaz bandana taktım. Anneme eve geldiğime dair küçük bir not bırakıp evden çıktım. Okula yürüyerek gitmek istemiştim normalde otobüsle veya taksiyle giderdim aslında ama bugün böyle olmasını istedim. Kulağıma kulaklıklarımı takıp Yeninci Ev'in ''Anlat Ona'' şarkısını açtım.Bu şarkıyı gerçekten çok seviyordum. Okulun bahçesine ulaştığımda arkadaşlarımı yemekhanede bulmayı umut ederek koşar adımlarla okula yöneldim. Koridordan geçerken iki kızın konuşmasına kulak misafiri olmuştum. Bizim sınıfa yeni bir erkek gelmiş. Yemekhaneye gidene kadar öğrencilerin rahatsız edici bakışlarına maruz kalmıştım okulda dış görünüşüm ve zekam nedeniyle popüler kız öğrenciydim. Birgün olmadığım için benim hakkımda kesin birkaç dedikodu çıkmıştır diye düşünürken yemekhaneye vardığımı fark ettim. Benimkiler oradaydı onların olduğu tarafa gidip masalarına oturdum. Hepsi aynı anda bana bakıp tek koluma atıp soran gözlerle bakınca ''Pekala...'' diyerek olan herşeyi anlattım. ''Sana zarar vermedi değilmi o hayvan?'' diye sordu Batuhan. Kafamı ''Hayır'' anlamında iki yana salladığımda derin bir oh çekti. İyiki beni anlayışla karşılamışlardı yani başka ne yapacaklardı ki? Birşey daha öğrendim, Uraz denen o adam benim canımla onları tehdit etmiş. Ne yaşıyor bu yahu? diye düşündüm içimden. Ders başlayana kadar yemekhanede gülüşerek sohbet ettik zil çalınca sırt çantamı tek koluma takıp sınıfa ilerledik. Sınıfa girip ağzımın ve gözlerimin şaşkınlıktan açılması bir olmuştu. Beni omuzlarımdan tutup sallayan Gamze sayesinde kendime geldim ardından ona dönüp burnumu kırıştırdım Gamze bana karşılık olarak dilini çıkarıp maymunluk yapmakla yetindi. Birden aklıma sınıfta sadece tek oturanın ben olduğum aklıma geldi. ''Olamaz!'' diye geçirdim içimden.

URAZ ATEŞ Öğretmen masasının yanında sırtımda çantam ile öylece aptal kızı ve öğretmenin gelmesini bekliyordum. Zil çaldıktan birkaç dakika sonra arkadaşlarıyla sınıfa girdi ve beni görünce ufak bir şok yaşadı. Bana gülümseyip başıyla selam verdikten sonrada ikinci sıradaki yerine geçti. Tüm sınıf hoca gelene kadar gevezelik yaparken o çantasından bir kitap çıkarmış, kitabını okuyordu. Hoca birden sınıfa gelince herkes ayağa kalktı. İçeriye gelen hoca orta yaşlı, sarışın bir adamdı beni görünce hemen tebessüm etti ve yanıma geçip benimle tanışmak istedi. Klasik sorularını cevapladıktan sonra adam benden kendimi sınıfa tanıtmamı istedi. Ah! Bu tam bir saçmalık. Anaokulunda değiliz. Sınıftaki tek boş yer Gece'nin yanı olduğu için benim oraya oturmamı söyledi. Söyleneni yapıp Gece'nin yanına oturdum. Onur hoca bizim için fotokopi olarak testler çıkarmıştı. Herkes testleri çözüyordu buna bende dahil. Gece testi ilk çözen olmuştu derslerinin çok iyi olduğunu duymuştum ama yarım saatte 40 soru çözmesini beklemiyordum. Testini bitirince ne yapacağını cidden çok merak ediyordum. Gözlerimi ona diktiğimde kafasını masaya koymuş uyumaya çalışıyordu. Gözleri kapalı olmasına rağmen benim baktığımı hissetmiş olacak ki ''Takıldığın bir yer varsa sorabilirsin.'' dedi ardından kafasını yattığı yerden kaldırıp saçlarını arkaya attı. Teneffüs çaldığı için çözdüğüm testime ara verip vücudumu ona doğru çevirdim oda aynı şekilde oturuyordu. ''Bu kadarını beklememiştim.'' dedi gülümseyerek. ardından sırasından kalkıp tek başına sınıftan çıktı.Bense sıramda öylece donup kalmıştım. Niye biraz değişik hissediyordum. Düşüncelerimden arınmak için cebimden telefonumu çıkarıp oyalanmaya çalıştım.

GECE KARA Su almak için sınıftan çıkıp kantine gittim. Şu baş belası benden dönem başından beri hoşlanan Giray denen çocukta beni görmüş, peşimden geliyordu. Onu sevmediğimi söylesemde ikna olmamıştı hala. Kantinde çok sıra yoktu iyiki hemen suyumu alıp gitmeyi planlıyordum ki o gıcık çocuk kolunu boynuma dolayıp ''Naber Gece?'' diye sırıtarak soru sorduğunda adımlarımı durdurdu. Sabrımı zorluyordu varya bu çocuk. Tek kelime etmeden sertçe boynuma doladığı kolunu itip bahçenin ortasında koşarak okula ilerledim. Sınıfıma ulaşmam için 2 kat merdiven çıkmam gerekiyordu ve bunu koşarak yapmak benim için biraz zordu ancak başarmıştım. Tam sınıfın önüne geldiğimde Giray üşenmeyip peşimden gelmişti birden hiç beklemediğim birşey yapıp kolumu sertçe sıktı. ''Bana neden bir şans vermiyorsun?'' diye öfkeyle bağırdı. ''Bağırma!'' diye mırıldandım ardından kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. Tüm sınıf bize bakıyordu bizimkiler sınıfta yoktu eğerki olsalardı zaten Giray şuan burda değil mezarda olurdu. ''Canımı yakıyorsun.'' dediğimde kolumu daha sıkı kavradı bende boş duracak değildim beni sanırım saf zannediyordu. Sınıfa tekrar göz gezdirdiğimde Uraz'ı ayağa kalkmış ve yumruklarını sıkmış bir halde gördüm beni görünce yanımıza doğru gelmeye başladı. Boşta kalan yumruğumu sertçe Giray'ın yüzüne geçirdiğimde kolumu bırakıp arkaya doğru sendeledi. Bunu benden beklemediğinden afallamıştı oda tam bana tokat atacaktı ki Uraz benim önüme geçip Giray'ın elini kavradı. ''Sakın,bir daha ona dokunmaya bile çalışma!'' diye gürledi Uraz sonra onu omuzlarından tutarak itti. Giray korkmuş olacaktı ki yanımızdan uzaklaşmıştı. Bana endişeyle bakıp ''İyimisin? Sana birşey yaptı mı?'' diye sorunca ondan böyle birşey beklemediğim için afallamıştım. Beni kaçıran bir taş yürekli mi söylüyordu bunları? ''İyiyim. Şeyy... Teşekkür ederim.'' diye bir cevap verdim. O beni duymamış gibi ''Koluna ne oldu?'' diye öfkeyle sordu ardından kolumu tutup uzaylıymışım gibi inceledi. ''Kolumu sıkınca biraz izi çıkmış sadece sorun yok.'' diyerek konuyu kapatmaya çalıştım. Kolum cidden kötü görünüyordu. Tırnaklarıyla deşmiş bildiğin kolumu diye düşünmeden edemedim.

BATUHAN ZORLU Gece sınıftan tek başına çıktığında bizimkilerle su kantine su almaya gittiğini düşünüp yemekhaneye gittik. Sonuçta bizim nerede olduğumuzu bilirdi. Bulamazsa bile bizi arayabilirdi. Bizimkilerle herhangi bir masaya oturup kahvelerimizi içerken birden yemekhaneye bzim sınıftan Rüzgar girdi. Nefesini düzenledikten sonra yanımıza gelip Gece'nin Giray denen çocukla kavga ettiğini söyledi. Bunu duyuca aceleyle yemekhaneden çıkıp sınıfa koşturduk. Sınıfa girdiğimizde Gece sırasında oturmuş Uraz denen o çocukla birşeyler konuşuyordu. Bizi fark ettiğinde hemen yanına ilerledik. Kötü görünmüyordu. Gece oturduğu yerden kalkıp bize doğru geldi. Dahada yaklaştığında ani bir refleksle onu kendime çekip sıkıca sarıldım öz abisi olmasam da o benim için bir kız kardeşti. ''İyiyim Batu ama biraz daha sıkarsan beni öleceğim şimdi!'' diyerek gülmeye başladı. ''O çocuğu bulup bu okula gömerim!'' diye sinirle gürledi Demir. Gamze ve Elif beni itip Gece'ye sıkı sıkı sarıldılar. Gece kavgayı, attığı yumruğu ve Uraz'ın onu korumasını yani herşeyi anlattı. Ben ''Kimin arkadaşı?'' diyerek kendimi överken Gamze ve Elif Uraz'ı övüyorlardı garibim Demir ise oturmuş Giray'ı öldürme planları yapıyordu. Bizde böyleydik işte deliydik...