Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@ecollywqx

 

Ben Aşkın Alev Karahan. Herkesin gözünde başarılı olan bir iş kadını. Ancak ben aydınlık tarafımla öyleyim,Karanlık tarafımla ailemi benden alan herkesin canını alan acımasız bir katilken, aydınlık tarafımla herkesin çok sevdiği ve başarılı bir iş kadını. Ödülümü alacağım avet salonundaki uzun bir masada dikilmiş, şarabımı yudumluyordum. Üzerimde zümrüt yeşili olan, askılı bir elbise vardı saçlarım ise düzleştirilip, salınmıştı. Birkaç dakika ardından sahneye sarı saçlı, orta yaşlarda bir kadın çıktı. Herkes alkışlamaya başladı ben hariç birde o karşı masadaki olan o adam. Evet onu tanıyordum Aksoy ailesinin en küçük oğluydu ve oldukça başarılı bir iş insanıydı. Ondan hoşlanmıyordum çünkü ikimizin şirketleri büyük bir rekabet içindeydi. Sürekli göz göze gelmemiz hoşuma gitmediğinden ona öldürücü bakışlarımı sergiliyordum. Sahnedeki kadın konuşmaya başladığında gözlerimi onun üzerinden çektim. ''Hepiniz hoşgeldiniz.'' -Alkış sesleri- Sanki tiyatro izlemeye geldik ver ödülümü gideyim şuradan diye düşünürken kadın tekrar konuşmaya başladı. ''Bugün en başarılı iş kadını ve adamının ödüllerini vereceğiz!'' Kadın sahnede birkaç şey daha derken sonunda beklediğim an geldi. ''En başarılı iş kadınını sahneye ödülünü alması için davet ediyorum. Aşkın Alev Karahan!'' -Alkış sesleri- Üzerime geçirdiğim uzun paltoyu çıkarıp sahneye doğru ilerledim. Büyük bir sessizlik oluşmuştu kalabalıktaki tek ses benim topuklu ayakkabılarımın tıkırtı sesiyken sahneye çıktım. Yüzümde samimiyetsiz bir gülümsemeyle kadının elindeki ödülümü elime aldım. Yüzüme flaşlar patlarken bu sefer gerçekten,içtenlikle gülümsedim. Acaba beni görüp gurur duyuyorlarmıydı? Anne, baba benimle gurur duyuyor musunuz? İç sesim bunları derken daha çok güldüm. Yüzüme onlarca flaş patlarken poz verip sahnede minik bir konuşma yaptım. ''Başarıya giden yolda asla pes etme, durma, soluklanma. Başarana kadar çabala. Sonuç olumlu olacak inanın...'' diyerek göz kırıptım ve sahneden inmeye başladım. Tekrar masama geçtiğimde sarışın kadın tekrardan konuşmaya başladı. Birkaç bence önemsiz olan şeyler dedikten sonra tekrar beklediğim şeyi söyledi sarışın kadın. Ben merakla beklerken tekrar gözlerim istemsizce karşı masadaki adama kaydı. O beni mi izliyordu? Ona baktığım an göz göze gelmiştik ardından benim yaptığım gibi bana göz kırptı. ''En başarılı iş adamını sahneye ödülünü alması için davet ediyorum. Akgün Pusat Taşkın!'' alkış sesleri yükselirken onun ilk defa ismini duyuyrdum. Evet rakip şirket olduğum birinin sadece soyadını biliyordum! Sahneye çıktığında ben artık orada değildim. Umurumda değildi zaten. Arkamda duran korumama gideceğimizi söyleyerek önünden yürümeye başladım. Üzerime tekrar paltomu giyerek, paltoma sokuldum.

BİRKAÇ SAAT SONRA Odamdaki sallanan sandalyemde oturmuş kitap okuyordum. En huzurlu olduğum zamanlardan biriydi kitap okumak. Çünkü bu hayatta kimse gerçek değil, herkes kötü ve bende buna dahildim... Telefonuma gelen bir bildirimle oturduğum yerden doğruldum. Giyindiğim siyah eşofman takımının cebinde olan telefonumu hızla elime alıp bildirimlere girdim. Gizli numaradan yollanmıştı bu benim merakımı körüklerken mesajın üzerine tıkladım. ''Merhaba Aşkın, evet benim kim olduğumu merak ediyorsun ancak bence bu sana sürpriz olsun.Sana bir konum attım yarın tek başına oraya gel, seninle bir anlaşma yapacağız. İyi geceler ha bu arada sana bir çiçek yolladım umarım beğenirsin:)'' Buda neydi şimdi? Yarın attığı konuma gidecek miydim? Bu bir tuzak olabilirdi ancak ben risk almayı sevenlerdendim. Yani yarın oraya gidecektim en fazla gittiğim yeri kan gölüne çevirirdim. Telefonu elimden bıraktığım an odamın kapısının çalınması bir oldu. Gerçekten bana çiçek mi göndermişti? Hayır artık konumumu biliyordu, kahretsin! Hızla düşüncelerimden arındığımda kapıdaki hizmetliye ''Girebilirsiniz.'' diye seslendim. İçeriye giren kadın çiçekleri bana uzatıp tebessüm ederek odamdan çıktı. Bana beyaz bir orkide göndermişti. Çiçeği biraz daha incelediğimde kaşlarım hızla çatıldı. Gönderilen çiçeklerin üzerinde kurumuş kan damlaları vardı. Çiçeğin üzerindeki zarfı gördüğüm an onu hızla elime aldım. Zarfı açıp içindeki minik kağıdı ellerimin arasına aldım.

-AŞKIN ALEV KARAHAN, BELKİ RAKİP OLABİLİRİZ ANCAK EN GÜZEL HİKAYELER DÜŞMANLIKLA BAŞLAYANLARDIR. ELİMİ SANA UZATIYORUM TUTAR MISIN? A.P.T- Zihnimde öyle bir karmaşa vardı ki... A,P,T diye geçiyordu sürekli zihnimde. Rakip, düşmanlık, APT. Hayır! Bu o olamaz. Hayır, hayır, hayır... Akgün Pusat Taşkın bu oydu tüm ipuçları ona çıkıyordu.Evet yarın onunla buluşacak ve anlaşmasını öğrenecektim bunda kararlıydım hemde çok...

Loading...
0%