Yeni Üyelik
2.
Bölüm

ben ne yangınlar gördüm

@ecotoopinkship

Hava yaz için oldukça rüzgarlı sonbahar esintileriyle Su'yu karşılamıştı. Ece ile olan tanışmasının ardından sıcacık ve sevgi dolu bir akşam geçirmişti oyuncak ayısı Bay Pitty'le. Şimdiyse eyelinerını çekmiş farını daha yoğun dağıtmaya çalışıyordu. Analog fotoğraf makinası gün yüzüne çıktığından beri geçen yaz çektiği fotoğrafları anımsamıştı ve nasıl yok ettiğini.

Ece ile müzeden sonra buranın uğrak mekanı olan nargile kafe Cümbüş'e gideceklerdi. Ne harikaydı ama farı alnına bulaşmıştı. Hemen artan kısımlarla birlikte sildi ve bir yığın halindeki diğer kağıtların üstüne atıp fotoğraf makinesiyle odadan çıktı.

Bir yeni mesaj.

Muhtemelen Ece'den gelmişti mesaj. Hazır sayılırdı fakat kahvesiz , kafein miktarını almadan güne başlayamazdı. Uykulu gözlerle kimseyi uyandırmadan kahve yapmaya koyuldu. Kahveyi de biraz fazla kaçırmıştı.

Kahvesiyle birlikte yeni açıcakları kafeye doğru indi. Ece geldiyse de görürdü. Henüz gelmemişti. Aynı masaya oturup telefonundaki mesajı okumaya başladı. Hatta uzun bir mesajdı.

05.....

Ben dünden beri seni, kendimi düşünüyorum. Bizi. Nasıl bu hâle geldik Su? Elimde sana aldığım albüm duruyor. Bakıyorum da biz bir aile bile olabilirmişiz. Neden beni erkenden sildin hayatından? Uzun uzadıya bir roman da olabilirdik. Çok sevdiğin yoğurtlu dondurma var ya. Ondan aldım bugün. İyi misin, peki ?

Kahvesi ağzında dona kalan Su bir meseja birde yazan numaraya bakıyordu. " Ne alaka. Ne alaka. "

Bu Su için olağan bir durumdu üç ay öncesine kadar. Şimdiyse aptal mesajlarına ayıracak vaktim bile olmamalı diye düşünüyordu. Çok uzun zaman devam etmişti yazılı atışmaları. " Lütfen bu yaz olmaz. Bu yaz gelme. Sakın gelme. "

Telefonu hızla kapattı. Aşk Su'nun dünyasında olmasa da olurdu. Ece gibi kafaya takmıyordu. Sadece bir entrikaya tekrar giremezdi. Hemde çocuğun yüzüne bile katlanamazken.

Ece'yi aramayı düşündü. Belki de erkenci kuş olan kendisiydi. En kötü gider biraz kestirirdi. Ece'nin ismine eli gidene kadar titreyen parmağını fark etmemişti.

Ece Aranıyor...

Bir kaç çalıştan sonra telefon açılmıştı.

" Hemen çıkıyorum. Hemen. Annem bize poğaça da yapmış. Tamam, anne. Dikkat ederim. "

" Ne kadar sevindirici bir gün. Gel ne anlatacağım. "

" Tamam sana doğru yürüyorum. "

" Kafedeyim zaten bekleniyorsunuz. "

Telefonu kapatıp masaya koyduğunda bu mesajı atacak ne yaşadı diye düşünürken buldu kendini.

‐------------------------------------------

Beraber geldikleri müzeye kadar Ece yol boyu arkadaşının sevgilisini yeterince aşağılamıştı. Bundan yorulacak kadar hemde. Müzeye giriş yapmaları ile deniz konseptli bütün eserler Ece'nin gözünde parlıyordu. Bir de ne görsün sarı bir post iş çantasına yapışmış. Hızla çantanın ilk gözüne yapılmış olan post işi oradan söküp kaşlarını çatarak yazıyı okudu.

Ben bir aşığım. Aşık ve harabe. Bana kaybedenler kulübünden iki öncelikli yıkık bileti uzatır mısınız lütfen.

" Bu ne? "

Ona dönen Su ne olduğunu anlamak için yazılı not kağıdına uzandı ve sordu.

" Nerede buldun ? "

" Biri sırtıma yapıştırmış. Bak sende de var. "

Su çantasına yöneldi ve bu sefer turuncu olan kağıdı söktü.

Bir öpücüğe ihtiyacım var. İtalyan bıyıklı herifleri severim.

Su bir eliyle ağzını kapatmış kağıdı arkadaşı Ece'ye gösteriyordu. Yabancıların akın akın geldikleri bir müzeydi. Kalabalıktı da. Herkes yapıştırmış olabilirdi.

" Su biri bize eşek şakası yapmış. "

Su kağıdı yırtmak yerine çantasına attı. O öyle yaptığı için Ece de aynısını yaptı.

" Şikayet etmeli miyiz ? "

" Ay yok. Küçük bir çocuk bile olabilir. Hem kimse görmediğine göre abartmaya gerek yok. "

Su çantasından cüzdanını çıkarıp kontrol etti. Çalınan eşyası yoktu.

" Valla, hiç hoş bir şaka da değil. İtalyan bıyıklı adam ne alaka? "

Ece'de çantasından siyah - turuncu fosforlu cüzdanını çıkarıp kontrol etti.

" En azından hırsız değilmiş her kimse."

Beraber bir gemi maketinin önünde durdular. Su resmini çekerken Ece'de eskiyen parçalarına bakıyordu. Tarihsel bir etkiydi.

" Yat mı kiralasak ilerleyen günlerde ? "

Ece dudağını ısırdı. " Bu mu aklına geldi? Tamam, düşünelim. "

Birlikte müzeden ayrılırken arkasına dönüp bakma ihtiyacı hisseden Su ne yazık ki kimseyi göremedi. İlginç ve rüküş gözüken terlikleriyle bir an evvel plaja gidip suya atlamanın hayalini kuruyorlardı.

------------------------------------------------------

" Su, suyun üstünde yatmak mı yoksa kumdan kale yapmak mı? "

Ece'nin sorusuyla eski erkek arkadaşından gelen mesajı düşünen Su daldığı düşüncelerden uyandı.

" Su... su üstünde yatmak tabii ki. "

" Bence senin aklın hala mesajda. "

" Sayılır. Efsane bir gündü ama. "

Ece telefonunu çıkarıp son paylaştığı gönderiye bakarken bir şey fark etti. Siyah kapşonlu yüzü gözükmeyen biri konumuyla paylaştığı post'u beğenmiş ve hatta mesaj yazmıştı.

Ken: 

Dövmen çok güzel anlamı ne acaba?

Cevap yazsa mı yazmasa mı bilemeyen Ece gözleriyle Su'yu süzdü. Su'nun keyfi yerinde değildi. Yazsa ne olurdu ki sanki? Tatildeydi.

Ece_bilir33

Dövmem Latince. El pueblo unido jamas sera vencido.

Ece elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ve bu günü güzelleştirmek istiyordu. Bir selfie daha çekti ama gelen mesaj ürkütücüydü.

Ken: 

Post-it'ler nasıldı ?

" Hadi, Ece nargileye uçalım. Ece? Hortlak görmüş gibisin. "

Ece telefonu Su'ya uzattı.

‐--------------------------‐-------------‐-------

" Bu nasıl iş ? Anlat ! Bu konuyu dedektif kadar pratik çözebiliriz. "

Ece ve Su, Cümbüş kafede karamel frappe içerken bir yandan durumu konuşuyorlardı.

" Bence denk geldi. Yada sapığımız var. "

" İkinci daha olası duruyor. "

" Kim bilir neler yaşandı ve haberimiz yok. Bize o kadar yaklaşmış. Aaaa."

" Aslında herkes dip dibeydi. Profilinde dikkat çeken ne var? "

" Siyah kapşonlusu olan bir çocuk. Yüzü yok. Erkek. "

" Pekala, ne yazmıştık çocuğa ? "

Su'nun bunu korkmadan bir oyuna çevirmesi Ece'nin hoşuna girmişti.

" Sen kimsin? "

" Ve ne söyledi ? "

"..."

Ece ve Su etraflarını sık sık kontrol ediyorlardı.

" Burdan biri olabilir mi ? Mesajda yazmıyor? Eski sevgilin dönmüş olabilir mi? Oysa. "

" Hayır, seni nerden bilsin? Bence bu müzeden biri. Paylaştığın resimden de seni anında bulmuş. "

Ece yine de şok etkisindeydi. " Post-it çok enteresan. Acaba yaşı kaç ? "

" Ayyy inşallah daha ileri gitmez ve hemen kim olduğunu söyler. Keremin de bana bugün yazması şok etkisi yarattı."

Ece ve Su frappelerini içerken Ece'nin annesinin aramasıyla eve dönmek üzere yola çıktılar. Mesajda bir gizem olarak kalmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%