@ecotoopinkship
|
Ece evine dönerken çantasından su almak için uzandığında aynı post-itlerden bir tane daha bulmuştu. Ve bu sefer üstünde sadece dolma kalemle yazılmış tek bir cümle vardı. her kalp biraz kırıktır. ---------------------------------------- Su: Sormayayım diyorum ama kanka şaka yapmıyorsun değil mi? Bu kadarı normal değil. Ece: Bende bunu düşünüyorum ya geldiğimden beri. Beni tanıyan kimse yok burada. Yeni geldim zaten sen biliyorsun. Kimin işi bu? Senin tanıdığın falan olmasın. Su: İmkanı yok. Ece: Ben zaten çantamın açılmasından çok rahatsız oldum. Ne yapsak ? Su: Benim fikrim sana yazan hesapla konuşalım. Olmazsa ailemize haber veririz. Ne dersin ? Ece: Ben okeyim. Su: Bir saniye benden de bir şey çıktı. Defterimin arasında. Günlüğüm. Su bir fotoğraf gönderdi. Su: beni benimle bırakma nedir ? Neden bu saçmalığı yaşıyoruz. Hem anlamsızca. İkimize birden yürüyor olamaz. Alay konusu olduk. Ece: Günlüğünde özel bir şey yazıyor muydu? Su: Hayır kilitli. Arasına koymuş. Ece: Anladım. İyi bakalım. Sen değilsin bende değilim. Su: Tabii ki değilim. Ece: Bİr yabancı dahil oldu. __________________________ Su ve Ece sosyal medyadan yazan çocuğa aralıksız mesaj atar ama geri dönüş olmaz. Bütün yaşananlara rağmen yarın için plan yaparlar. Plajdan sonra barlar sokağına gitmek için kombin ayarlarlar. -------------------------------------------- Su evde yeni yaşamış olduğu not sapığı macerasını düşünürken bir yandan da günlüğüne bir şeyler karalıyordur. Yaşanan durumdan ürkmeli miyim bilmiyorum. Sanırım bu yaz gerçekten hareketli geçecek. Benim tanıdığım kimse yok. Ece'de kasabada yeni biri. Ben anlamsız notları biriktiriyorum. Ece ne yaptı bilemiyorum. Beni şöyle bir gerçeğe sürüklüyor ki o da yazdığı notlarda ( her kimse ) bizi ya tanıyan biri yada tanışacağımız bir platonik. Umarım basit bir şey çıkar altından. Acaba bizim gibi yalnız biri mi ?
Masasından kalkıp perdeyi biraz araladığında çok şaşırdığı bir manzarayla karşı karşıya kaldı. Ece dışarıda bir çocuk ile görüşüyordu. Hemde uzun boylu ve kumral. Biraz daha yaklaşmak için ayakkabısını giyip aşağı indi. Her şey apar topar gerçekleşmişti. " Ece!!" Su hızlı adımları ile hemen ulaştı yanlarına. İkili onu görünce gülümsedi. " Bende seni arayacaktım Su. " " Noldu? Neler oluyor ? " Ece eliyle yanındaki bronz yakışıklı ve sempatik çocuğu gösterdi. " Komşum Alper. Tanıştırayım bu da arkadaşım Su. " " Merhaba. " Su elini uzatıp tanıştığında konuyla bir alakası var mı yada Ece anlattı mı onu merak ediyordu. " Vaktin varsa gel bir yerde oturalım. Hem yaşadığımız ufak çaplı krizi de konuşuruz. " Kendi kendine gelin güvey olmaktansa sordu. " Bahsettin mi? Notlardan? " " Elbette. Bir fikri varmış. " Beraber sahile indiklerinde Su istikrarlı bir şekilde tüm yaşadıklarını harfi harfine anlatan Ece'ye öteki yandan da yeni tanıştığı komşu çocuğuna bakıyordu. Bir erkeğinde konuya dahil olması iyiydi. Ve sonunda Ece'nin bitirmesiyle çocuk konuştu. " Aslında çokta önemli değil yapacağınız şey ailenize haber vermek yine de merakımdan soruyorum ne yazmış? " " Ben bir aşığım. Aşık ve harabe. Kaybedenler klübünden öncelikli iki yıkık bileti uzatır mısınız gibi saçma sapan bir şey. " " Aşık mısın peki ? " " Hayır. Değilim. Ne münasebet. " " Başka ? Bu kadar mı ? " " Bir öpücüğe ihtiyacım var. İtalyan bıyıklı herifleri severim yazmış bana. " " Sizinle biri dalga geçiyor olmalı. " " Son bir notu daha vardı bize. Neydi ? " Ha birde beni benimle bırakma. " " Kızlar belki de ciddi bir sapığınız vardır. Bu konuyu konuşun devam etmese bile. " Ece ve Su buldukları şezlonga yığılmışlardı. Hiç umurlarında değil gibi görünsede akıllarına girmişti. " Bence psikolojisi bozuk biri. " " Bence dümdüz plajdan biri. " " Bence önemsiz biri. " Teori ve akıl yürütmeleri aynı yere çıkıyordu. Bu kişi onlara çok yaklaşmıştı. " Müzede fark edemedim. Çok kalabalık oluyor sahilde. " " Olabilir. Normal. " " Dİkizlenmişiz işte." Ece telefonuna fotoğraf çekinmek için yetendi. Gizli hesaptan mesaj geldiğini görünce heyecanlandı. Tek kelimelik mesaja uzun uzun baktı. Belki de barlar sokağına gitmemelilerdi. 1 yeni mesaj Bağcığın çözülmüş. Sakin ve emin bir ifade ile telefonu Su'ya uzattı. Diyebileceği pek bir şey yoktu ve fazla korku filmi izlemişti. Belki de yorum yapmamak en iyisi diye düşündü. Garip bir tuzaktı. " Ay inanmıyorum. Alper korkma ama oku istersen. " Alper telefonu eline alır almaz etrafını taradı. Sonra tekrar kızlara döndüğünde bakışlarında derin bir merak okunuyordu. Alenen takip ediliyorlardı. Çok ortadaydı. Ece konuşmamayı seçmişti. Hiçbiri de konuşmuyordu. Arkalarında duvar olduğu için Ece rahattı ama üstü çimenlikti. Oradan biri fırlasa karşısında ayaktaki Alper'i görürdü. " Bence dinleniyoruz da. " Su tırnaklarını kemirmeye başlamıştı. Rastlantısal olarak girdap gibi içine çeken anlamsız mesajlardan ve şu aptal hesaptan başka bir belirtici yoktu. Ne cevap vereyim der gibi baksada tepkisiz kalmaya yeminli gibilerdi. Sonunda Alper konuştu. " Doğru eve. " Ece ve Su mıhlanmış gibiydi. Bir hamle gelmeyince ikisinden de Alper de aralarına oturdu. " Ne yapmak istiyorsunuz?" " Konuşmak. " Telefona odaklanıp akıllarına yazacak bir şey gelene kadar beklediler. Ece atıldı. " Bizden çıkarın ne diye soralım." "Nasıl bir menfaati olabilir ki? " " Saçmalamayın. Her şey olabilir. Onun tarafından çok keyifli. Bizim içinse gizem. Bilsek belki muhattap olmak zorında kalmayız. " "De ki nerde gördün bağcığımı?" Alperin gözü istemsiz ikisininde bağcıklarına gitti. İkisinin de bağcığı bağlıydı. " İyi de sizin bağcığınız bağlı." Sonra kendi bağcıklarına baktı. İpler yere değiyordu.
|
0% |