@ecotoopinkship
|
Ece bordo, kenarları püsküllü bir minderin üzerinde oturuyordu. Su ise ayakta aynanın karşısında kendisine bakıyordu. İkisini de uyandıran çalan alarm olmuştu. Panikle birbirlerine baktılar. Ece alarm olduğunu anlayınca telefona uzanıp kapattı. " Haberlere röportaj verebilirdim. Daha önce hiç bu kadar değerli bir hediye almadığımı,elektrik kesintisinin olduğu akşam nasıl ürperdiğimizi anlatırdım." Odaya giren Leyla Hanım, Ece'nin söz hakkını almıştı. " Kızlar iyisiniz değil mi? Ben markete kadar gideceğim. Kapıyı arkamdan kilitleyin. Size bir şey alayım mı ? " Su, Ece'ye bakmıştı. Sanki bir şey istiyor gibiydi. Çekinmesin diye Ece minik bir sipariş verdi. " Maximus ve soğuk kahve. " Su kararsız kalmıştı söylemekte. En sonunda Ece ve Annesi direttiğinde istediği şeyi söyledi. " Hadi, ev pikniği gibi olur. " " Söylemezsen iki maximus alırım." " Ben... ben fanta alabilirim. Birde yol üzerinde Muhsin amca'ya uğrayabilir misiniz? Sahaf kendisi. Bir albüm siz seçip alsanız. Çok mu şey istemiş olurum." " Albümü ne yapacağız? " " Çekindiğimiz resimleri çıkardım. Daha çok çekiniriz. Koca bir yaz." " Tamam bu kadar mı?" "Evet, teşekkür ederiz Leyla Teyzecim." Annesi kapıyı kapattığında Su'da resimleri çıkarttı. Ece resimleri daha önce görmediği için hepsini tek tek inceledi. Hepsini çok beğenmişti. Kötü olan bir tane bile yoktu. Zamanla nasıl güzel hatırlayacağını anımsadı. Ve hüzünlendi. " Bence güzel çıkmışız. Bunları albüme dizelim." " Görünce aklıma geldi Alper neden kayıplarda." Ece dudağını büzdü. " Bence işleri var. Haber olayını da biliyor herkes. Yazar yada arar gibime geliyor. " " Ben evime giren kişiyi bilmek istiyorum asıl. Eğer polise gitmeseydik ne açıklama yapacaktık." " Duygusallığa kapıldım o akşam. Şaşkınlıktan veya korkudan. Yine de dünyevi açıdan açıklayamazdık. Tarihi eser hırsızı olarak bilinirdik. Bir ton ifade vermemiz gerekirdi. İyi ki annemizi dinlemişiz. Duygularımın söylediği başka gerçek hayat bambaşka. " " Duyguların ne söylüyor ? Açıkçası ben tepki veremez hale gelmiştim. Normal bir gün geçirmeyi umuyordum. Sanırım hazır değildim. " Ece tırnaklarına bakarak yanıt vermişti. Düşünerek konuştuğu belli oluyordu. Yavaş ve duraksayarak. " Nedense... o akşam , sabahın ilk vakitlerinden beri kendimi bir film karakterine denk görüyordum. Her şey akışta olmuştu. Ne geleceğini bilmiyordum belki ama bir olaya sürüklendiğimizi, hatta , hatta bunun tarihsel olduğunu hissetmiştim. " " Medyumluk mu ? " Ece kafasını hayır anlamında sallamıştı. " 6 his daha doğru olurdu. Sadece film gibiydi. Buraya gelirken aklımda bunlar yoktu." Su'yun gözleri yine o akşam ki gibi donuklaşmıştı. " Son sosyal medyadan konuşmalarınız polisin elinde gizli kaldı. Haberlerde duyurmadılar. Bulunan kolyenin üstünde durmuşlar. " " O bize geldi ve sonra da bizi çağırdı." O dediğinde kulağa pek hoş gelmiyordu. Gözlerinin önüne gelen bir insan yoktu. Bir erkek...? Ece kafasında canlandırmaya çalıştı. Bir erkek olmalıydı. Cinsiyeti,kaç yaşında olduğu meçhuldü. Su resimlerden birini eline almış onunla ilgileniyordu. Ece'de takıldığı yeri çözmeye çalışıyordu. Nasıl biriydi? Neydi? Nerden gelmişti? Kafasında ki soruları bir kenara attı ve aniden çalan kapı sesiyle rahatladı. Annesi olmalıydı ve akşamları daha aksiyonlu geçiriyorlardı. _______________ ________ Su eve hava kararmadan dönmüştü. Kendine sıcak çikolata yaptı ve olabildiğince cama yakın oturdu. İstemsiz gözü cama takılıyordu. Daha sonra bir siluet gördüğünü düşündü. Emin olamadı. Karartı gibiydi. İkinci defa baktığında yoktu. Neyse ki evde yalnız değildi ve tüm bunları tek başına yaşamıyordu. Bir arkadaşı vardı. Alper'i de sayarsa iki tane. Biraz meditasyon yapma düşüncesiyle yatağına oturdu. Bağdaş kurdu ve en sevdiği mantraları fısıltıyla söylemeye başladı. Kendini sevdiğini, zeki olduğunu ve ruh eşini bulacağına dair olumlamalarda yapmıştı. Tütsüsü daha sönmemişken bir bağırış kopmuştu. Yan binadan geliyordu. " HAZIR DEĞİLSİN. HAZIR DEĞİLSİNN!" Sadece bu kadarını duymuştu. Gerisi uğultuydu. Yan komşuları yeni evli bir çift oldukları için kavga etmelerine şaşırmamıştı. Bu sefer bunu tekrarladı. " Hazırım.Hazırım. Hayatıma yeni bir sevgili almaya hazırım." Komşularının sesi tekrar geliyordu. Ne olmuştu da tabak çanak havada uçuyordu. Büyük bir kavgaya tutuşmuşlardı. " YENİSİ VAR ZATEN DİYORUM. BENİ ANLA. FARKLI BİR DİLDE KONUŞMUYORUM." Su her şeyi bırakmış kulağını komşularına vermişti. Bunlar neyin kavgasını yapıyor. " SENİ ALDATMAK İSTEMEDİM. KAHRETSİN." Su aldatmak kelimesinden sonra enayiler diye düşündü. Aptal ucubeler. Çok klişeydi. " Tamam, sevgili evren. Sevgili istesem de aldatılmak istemiyorum. " " İSTEYEREK OLMADI DİYORUM." Su nefes alıp kulaklığını takmaya karar verdi. Bilinmeyen romantikleri daha zevkliydi. Meditasyonu da bitmişti. ______________________ Ece'nin evinde hayat daha sönüktü. Sessizliğin içinde neyin ona gerçekten mutluluk vereceğini düşünüyordu. Yemek? Kitap? İstanbul'dan bir çağrı. Mum yakmaya karar verdi. Alevin yavaş bazense hızlanıp harlanışını izliyordu. Çok tuhaftı. Dışarı çıkmadıkları için asılsız notlar almıyorlardı. Hem poliste olaya karışmıştı. Su'da olmasa çok sıkılırdım diye düşündü. Birden zamanında aldığı ama pek önemsemediği ruh çağırma tahtasını çıkardı. Mumun yanına iliştirdi. Fincan yerine makasın göze benzeyen tutma yerlerini kullanmayı düşündü. " Merhaba?" " K R E P. " Bir kelime çıkmasına şaşırmıştı. Peki, alacağı yanıt krep miydi? " Adın ne? " " S A M U E L ." Korku ile makası bırakmıştı. Mumda titriyordu. Belki de öyle olmasını istediği için öyle çıktı. " Nesin ? " " İ N S A N " Gözüyle bütün odayı tarıyordu. Görünürde tabii ki biri yoktu. " Bana bir haber ver. " " B U L U Ş M A. " " Nerede ? " Şaşkınlıktan dili tutulabilirdi. Ortada bir mesajlaşma yeri yoktu ki. " B O D R U M K A L E S İ " |
0% |