Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Kayıp Ceset

@ecriin.books

Eve vardığımda her zamankinden daha fazla kan kokusu vardı yoksa ablam ablamın cesedi dolaptan mı düştü?Ablamın çürüyen cesedi git gife daha kötü kokuyordu ama bu sefer burnumu kapatmama gerek kalmadı çünkü depoda kan kokusu dışında bir koku yoktu anlam veremediğim yerler kan izleriyle doluydu ancak son inişimde kan izleri yoktu hızla ablamın cesedinin olduğu dolabı açtım aa am ama ceset yoktu.Kim kim yapabilirdi bunu ama bu evde ceset olduğunu tek bilen ben ve LEYLA.O olmamalıydı hayır hayır öfkem bedenime yayılmaya başladı ama eğer o değilse,bunu sadece Leyla’dan öğrenebiliriz.Hızla evden ayrıldım,iyi ki evlerimiz yakındi yoksa daha fazla yürüyecektim.bu da daha fazla düşünmeme ve daha fazla öfkelenmeme neden olucak yani fazĺalık sadece.Leyla’nın evine vardığımda tozlu tokmağı sert bir şekilde çaldım.Biraz beklemenin ardından Leyla kapıyı açmıştı o an kendimi durduramadan boğazına yapışıp duvara yasladım hayır hayır tabi ki bu sadece bir hayal daha onun olduğundan emin değildim ama bu hayal her an olabilir.Leyla -Hoş geldin Afra.Dedi.Ben tabi ki klasik hoş bulmadım demedim çok klasik çünkü çok neyse odaklanmalıyım derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım -Leyla bahane gibi zırvalıklara ihtiyacım yok!sadece cesedi sen mi aldın hemen söyle yalan söylersen ve ben bunu anlarsam seni doğduna pişman ederim.Dedim.Leyla’nın elleri terlemeye başladı tam konuşmak için ağzını araladı ki o an telefon çaldı bu Leyla'nın ev telefonuydu Leyla hızla telefonu açtı.Az da olsa duyduğum kadar -Hanımefendi cesedi odaya ne zaman getireceksiniz?Diyordu.Leyla ise -En kısa zamanda.Dedi.O lütfen babasından bahsetsin babasının cesedini götürmek için olsun.Leyla kararlılıkla konuşmaya başladı -Ben artık babamsız dayanamıyorum hem ablan belki o odada iyileşicek.Dedi.İşte sabrımın taşış noktası bi anda Leyla’nın suratına sert bir tokat attım.Öfkemi kontrol edememiştim ki-Belki mi peki ya o belki olumsuz olursa nolucak Leyla nolucak!Diye bağırdım.Leyla hala attığım tokatın etkisinde kalmıştı ki -Bana istediğini söyle bağır çağır ama açık sözlü olayım denemek için senin ablanı kullanıcam Afra.Dedi.Çıldırıcaktım sinirimi atmak için çıglık attım -Leyla ablamı bana hemen getirmessen.Dedim ancak cümlenin devamını getiremedim elimi o kadar sıkmıştım ki acıyordu.Leyla ile daha fazla oyalanamazdım hızlıca Leyla’nın babasının olduğu odaya indim ablam orda olmalıydı.Odanın içinde hızla dolaştım. Gözlerim her köşeyi taradı, ama ablamın cesedini bulamadım. Kapının eşiğinde durdum . Ancak odanın içinde ne ablasının cesedi, ne de Leyla’nın babası vardı. Sadece boş bir yatak ve soğuk bir sessizlik vardı.

 

Odanın ortasında duruyordum ve iki ay sonra tekrardan gözlerim dolu dolu oldu. Neden her şey bu kadar karmaşıktı? Neden insanlar ölüyordu ve neden bu odanın sırrı bu kadar büyüktü? Belki de cevapları Leyla’daydı, ama o susuyordu.

 

Odanın penceresine doğru yürüdüm. Dışarıda hafif bir rüzgar esiyordu. Gökyüzü griydi, yağmur yaklaşıyordu. Yağmur damlalarının camı tıklattığını duydum,yağmur başlamıştı. Belki de bu yağmur, benim içimdeki karmaşayı temizlerdi yine bir umut.

 

Pencereden dışarıya baktım ve içimden bir dua ettim. Belki de bu yağmur, ablam yaşasaydı ruhunu arındırır ve ona bir şans daha verirdi.Öfkeyle gelmiştim simdi ise gözlerim yaşlara boğulmuştu bense o yaşlarda kaybolmuştum.

 

 

Loading...
0%