Sirius Black'in gözünden...

Gün 1, saat 00.00...

Remus:Sizin yüzünüzden cezaya bende kaldım inanamıyorum size!

James: Hızlı hızlı gidelim de bi an önce toparlayalim diyosun değil mi Remuscum? Küfür etme içinden canım Remuscummm...

Jamesin tatlı görmek ve Remusla flört gibi davranması beni güldürdü. Kütüphaneye geldiğimizde herkes bir yeri topluyordu bir süre sonra James gittiği yerden hızlıca geri döndü.

James:Çocuklar burda biri var sandalyesinin üstünde Gryffindor cübbesi var ama ben onu daha önce hiç görmedim ve o uyuyor.

Sirius:Ne var bunda olabilir uyuya kalmıştır bize ne? Bir an önce temizleyip çıkmak istiyorum, saçlarımdaki kiri hissedebiliyorum...

James:İlgilendirir mi bilmiyorum ama yanında bulunan bütün kitaplar animagus, kurtadam, özel canlılar ve bitkilerle ilgili.

Kurtadam diyince Remusa baktım ve yüzü oldukça normal görünüyordu ancak bir anda oraya gitmeye başladı ben ve James de peşinden gittik. Geldiğimizde kız hala uyuyordu, o çok güzeldi. Teni buğdaydı, kıvır kıvır saçları vardı, kirrpikleri uzun ve hacimli cildi ise parlaktı. Dudakları, makyaj olmadığını düşünsem bile makyajlı gibiydi. Yanındaki kitaplar ise Jamesin dediği gibiydi ancak yattığı masada benim tarafımda koluyla kapattı bir defter vardı. Biraz daha yukarı baktığımda tam kolunun olduğu yerde "Remus'un" yazdığı çok net belli oluyordu.

Sirius:Remus bu defterde senin adın var.

Remus:Benim adım mı? Ben bu kızı tanımıyorum ama o beni tanıyor gibi, garip. Onu sadece sınıfta koridorda ve bahçede görmüşlüğüm var orda bile tek başınaydı konuşmuşluğumuz hiç olmamıştı...

James:Bu kızla biraz ilgilenelim okulda belli ki sıradan biri değil. Öyleyse bile Remusla bir derdi var, çözeriz işte...

Laura Snape'in gözünden...

Gün 2, saat 08.30...

Kalktığımda kütüphanedeydim, belimde ve boynumda aşırı bir ağrı vardı. Tabi burda uyuya kalırsam böyle olur..! Defterim açık kalmıştı o benim günlüğüm gibiydi umarım kimse görmemiştir. Saate baktığımda 08.30 olduğunu gördüm ve derse geç kaldığım aklıma geldi hemen toparlanıp derse koştum. İçeri girdiğimde hocanın geldiğini gördüm ve özür dileyip hemen yerime geçtim. Boynum ve belimin ağrısı o kadar kötüydü ki sürekli omuzlarımı tutmama ihtiyacım var gibiydi. Yorgundum ama bu dersi kaçıramazdım hocayı dinleyip not tutmaya başladım.

Sirius Black'in gözüyle...

Gün 2, saat 08.30...

Dün gecedeki kız bu sefer sınıfta değildi oysa Remus bizim sınıfta olduğunu söylemişti, belkide uyanmamıştır hala derken içeri girdi. Saçı dağınıktı ama çok güzeldi yorgun olduğu gözlerinden belli oluyordu. Hemen benim solumdaki sıraya oturdu ve not tutmaya başladı, sıkıntı var gibiydi canı acıyormuş gibi sürekli kaşları çatıktı ve bir eli omuzunda duruyordu. Neden böyle düşünmeye başladım bilmiyorum ama konuşmak istiyordum onunla çalışkan biri gibiydi. Senin kim olduğunu o kadar öğrenmek istiyorum ki diye düşünürken hocadan adımı duydum ona baktığım gözlerimi çevirmek istemedim ama o bi anda bana dönünce hemen hocaya baktım. Derse devam etmeye başladı ama bir süre kıza bakamadım belki bakıyordur diye. Zil çalınca herkes dağılmaya başladı, ve o da hemen toparlanıp çıktı.