Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.bölüm

@ecrin.07emir61

Sabahın 8 inde alarmım sayesinde uyandırılmıştım Yatağımdan istemeye istemeye kalktım elimi yüzümü yıkayıp anneme yardım etmek için mutfağa geçtim sessizce kahvaltı yaparken Annem sessizliği bozdu " Deniz sen dün naptın " kaşlarım çatık bir şekilde anneme bakarken

"Napmişıp " dedim "bende sana soruyorum." "Napmışım söyle de biliyim"

"Babanın karısını hanako dövmüşsün hemde haksız yere" tabağım sessiz sessiz bakarken birden başımı kaldırdım çatık kaşlara bakarken "gayet haklıydım" dedim

 

Annem beni dövecek gibi bakarken "saçmalama çocuklaşmışsın derhal gidip kadından özür diliyorsun"

"Ben o kadından özür mözür dilemem o benden babamı aldığı için özür dilesin"

" saçmalama deniz senden babanı aldığı

Falan yok sevmişler ve evlenmişler kadından özür diliceksin bu konu hakkında konuşmak istemiyorum "

"Ama..." Annem konuşmama izin vermeden

"Deniz"dedi.

" tamam ya" dedim derin bir iç çekerek

                                   🌊

Kulaklığımı alıp evden çıkmıştım Aydilge & Birol Namoğlu parmak izlerin çalıyordu ağır adımlarla birden ayaklarım yürümeyi kesti sanki yürümeyi unutmuştum önümdeki kaldırıma oturdum şarkı sözlerini Mırıldanmaya başladım

"Beni kimse anlamıyor diye

Güvenilmez ellere sarılırdım her gece

Yıkılsın bu kaderin duvarları

Yakılan mektupları başkası yazmalı "

Yanaklarımın ıslandığı hissettim ellerimin ve ayaklarımın titrediğini hissettim cenin pozisyonu alarak kendime sarıldım.

Birden arkamdan bir el hissetmemle irkildim arkamı döndüğümde onun okyanus mavisinden daha koyu gözlerini gördüm sonra ıslanmış saçlarını yeni banyo yapmış olmalıydı "atlas" diye mırıldandım yanıma oturuşunu izledim ve bana döndü .

"Gel buraya "diyerek beni belimden tutarak kendine yaklaştırdı başımı omzuna koydum bunu yapması çok hoşuma gitmişti çünkü biri ağlarken soru sormak yerine yapılacak en güzel şey sarılmaktır "şarkı söylememi istermisin " diye sordu başımı okşarken ellerim ve ayaklarım hala titriyordu başımı salladım saçlarımdan öptü ve derin bir nefes aldı

"Ah o güzel gözlerin

Döndürüyor başımı

Lütfen seni izlerken

Hor gör bu telaşımı

Tut elimden gidelim

Bu şehirde huzur yok

Sıcak şarap içelim

Ne de olsa vakit çok. "

O gün atlasın sakinleştirici sesini fark ettim herkese göre sesi çok güzel sayılmazdı ama ben herkes değilim "daha iyimisin" diye sordu şefkatli bir sesle

" yoruldum dizlerim çok acıyor artık " diyebildim sadece birden diz çöktü ve dizlerimi öpmeye başladı hava sıcak olduğu için kot şort giymiştim dudaklarını dizlerimde hisetmemle yanaklarım ıslandı bu fark etmiş olmalıki hemen yanıma geldi elleriyle yüzümü sardı yanaklarımı okşarken

"Ben iyileştirecem söz veriyorum sana yaralarının hepsini ben kapatacam söz sadece bana güven "

"Söz mü ?"dedim bir çocuk gibi

"Söz"dedi tekrar ederek

O an doğru adamı seçtiğimi anladım

O an yaralarımı kapatacağını anladım

O an beni hiç bırakmayacağını anladım

Anlımdan uzunca öptü ve kalktıktan sonra

Bana elini uzattı uzattığı eli tuttum ve birlikte el ele yürümeye başladık yaklaşık on beş dakikanın sonunda sesim titreyerek konuşmaya başladım

"Annem babamın karısından özür dilememi istedi "

"Tamam birlikte gidip dileriz"

"Olur"

                                🌊

Yarım saatin sonunda eve varmıştık kapının önünde sakinleşmeyi bekliyordum

Atlasla hazır olduğumu söyleyip kapıyı çalmasını istedim zilin melodili sesinden sonra ayak seslerini duydum

Kapıyı açan kadın oldu kaşları çatıldı şaşkınlık dolu bir sesle "deniz" dedi .benimde ondan aşağı kalır yanım yoktu kal gelmiş gibi bende ona bakıyordum ben konuşmayınca .atlas"merhaba rahatsız ettik kusura bakmayın ".

" hoş geldiniz kusura bakmayınız biraz şaşırdım içeri geçin lütfen " sessizce içeri geçtik.

Atlas benim yanıma kadında bizim karşımızdaki koltuğa oturdu

"Nasılsıniz?"diye konuşmaya başladı atlas

"İyiyim siz?"

" bizde iyiyiz deniz size bir şey soyliyecekmiş onun için geldik "

Kadın başını bana çevirdi bende başımı

"ben... Ben özür dilerim sizi babamla öyle görünce dayanamadım" dedim pişmanlıkla

"önemli değil denizcim anlıyorum seni" dedi

Gülümsedim

"ben size çay koyim" atlas hemen atıldı

"hayır hayır hiç gerek yok zahmet etmeyin"

Olur mu hiç öyle şey ne zahmeti"

"gerçekten hiç gerek yok daha sonra tekrar geliriz biz sizi işinizden alıkoymayalım" kapıya doğru yürürken kadın arkamızdan sesleniyordu

"hiç olmadı böyle ama daha sonra tekrar beklerim"

"mutlaka geliriz teşekkürler herşey için" kadın minnetle gülümseyerek el salladı bizde ona karşılık vererek "görüşürüz" dedik atlas elimi tuttu ve "başardın" dedi gülümseyerek

"başardık" dedim gülümseyerek "sen olmasan yapamazdım"

"o zaman bir öpücüğü hak ettim diye düşünüyorum" dedi sinsi sinsi sırıtarak

Gülümserek dudaklarına yaklaştım ve uzunca öptüm

 

Loading...
0%