18. Bölüm

Alp 

Açelyanın ölümünün üzerinden 1 hafta geçmişti . Odamın büyük penceresinden açelyanın hamileliği sırasında hep dışarıyı izlediği gibi onun koltuğunda dışarıyı seyrediyordum . Evde ölüm sesizliği vardı . Onun kokusu ve varlığı bu evden yavaşca siliniyordu . Ama anılar duruyordu . Ama onun iziyle olan biri vardı bebeğimiz ahu daha minicik yüzüne bakamya korktuğum bebegimiz . Annemler bizimle kalıyordu ahuyla onlar ilgileniyordular her gece sesini duyuyorum . Keşke Açelya yerine ben ölseydim ahunun ona daha çok ihtiyacı var bana değil . Ben hiçbirşey yapamıyordum daha önemlisi onu görmemiştim . Annemin demesine göre gözleri açelyanınkilere benziyordu onun haricinde saçları benimkiler gibi siyahmış .

1 hafta boyunca cehennem gibiydi açelyanın cenaze günü beni çok yıpratmıştı onun güzeller güzeli bedenine toprakla kapatmak berbattı . O orayı hak etmiyordu bebeğinin yanını hakediyordu .

Pencerenin önündeki koltuktan kalktım . Masanın üzerinde bulunan araba anahtarını alıp oradan uzaklaştım .

Arabadan indim .

mezarların yanından geçtim . Sevdiğim kadının yanına gidiyordum elimde açelya çicekleriyle dolu bı saksı vardı.

En dipte bulunan mezarlık açelyaya aitti . Yere çömeldim toprağı okşadım . Onun kokusunu istiyorum . Açelya çiceklerini çıkarmadan önce toprağı biraz kazdım. Ve çicekleri toprağa yerleştirdim .

Alp " aşkım biliyormusun açelya çiceklerinin anlamını sen yinede biliyorsundur da ama ben söyleyiyim aşık olunan kişiye duyulan özlemi ve kavuşamama durumunda hissedilen acıyı sembolize eder. Bende seni özlüyorum aşkım sana kavuşmak istiyorum ama kızımızı tek bırakamam sen bunları duysaydın kesin bana kızardın . Bizim hikayemiz son bulamaz .bunu haketmiyoruz . Biz birlikte yaşlanmaliydik . Daha bebegimizin yanına bile gitmedim korkuyorum ona iyi gelememekten ona senin hiçliğini yansıtmaktan korkuyorum.

Ben sensiz yapamam bı bebeği büyütmeyi . Hiç birşey bilmiyorum . Tutmasını bile .

Şuan burda olsaydın benim yapabileceğimden ne kadar iyi bi baba olacağımdan bahsederdin .

Ama senin için yapacağım ve birdaha gelişimde bebegimizle gelicem."

Eve doğru yol almıştım . Eve gider gitmez bebeğimizin yanına gidip onun yanında hiç bir zaman bırakmayacaktım.

Eve girdiğimde salondan ağlama sesleri geliyordu . İçeriye girdiğimde Melis ve meriç ahuyla ilgileniyordular . Kızıma doğru gittim.

Melis ve meriçi en son hep buraya gelmelerine rağmen cenaze günü görmüştüm onları .

Ahu melisin kucağındaydı. Biberondaki sütü içiyordu.

Alp " Melis ahuyu kucağıma alabilirmiyim"

Melis " hiç sormucaksın sanmıştım "

Melis ahuyu kollarımın arasına bıraktı . Biberondaki sütü içmeye davam ediyordu . Minacık bı vücudu vardı . Gözleri aralıklıydı .Yeşil gözleri belli oluyordu bembeyaz bi teni pamuk gibi yumuşacıktı siyah saçlarını geceden çalmıştı sanki .

Kokusunu kokladım cennet gibi kokuyordu.

Melis " Alp ahu için bı süt anne bulmamız lazım "

Alp " bulalım ozman "

Melis " buldum sayılır işten bı arkadaşimin eşi yeni doğum yaptıda onlara sorucam "

Alp " tamam "

Melis " kadının yanına gittiğimizde sende gelirsin "

Alp " tamam"

Maması bittiğinde birden bire ağlamaya başladı.

Alp " niye ağlıyorsun canınımı acıttım yoksa "

Melis" Alp gazı olduğu için ağlıyor "

Alp " nasıl çıkartıcam . Bana herşeyi öğretin "

Melis " Alp , açelya seni şuan böyle görseydi çok mutlu olurdu . Kızını sakın bırakma açelya onu sana emanet etti"

Oylar ve yorum bırakırsanız sevinirmmm