23. Bolum

Alp

Hergünkü gibi mezarlıktaydım .

Karımın yanında . Ona hergün ahunun yaptıgı seyleri anlatmak hoşuma gidiyor.

Ama keşke ahunun bir ebeveyni hayatta kalsaydı o kişi açelya olmalıydı . Onun büyümesini izlemek en büyük hakkıydı.

Eğer ahu ve açelyanın birgünlerini bile geçirebilseleridi herşeyimi verirdim.

Çoğu kişi açelyanın ölümünü atlattığımı sanıyordular ama hayır atlatamamiştım .

Hergün rüyalarımda onu göremk beni iyi hissettiriyordu.

Annemler baskı yapıyordular yeni biri bulamam konusunda ahuya anne sevgisini gösterebilecek bi kadın.

Hiç bı kadın açelyanın ona verebileceği duyguları veremezdi ve benim birtane karım vardı . Ve başka bi kadın istemiyordum .

Ayağa kalkıp arabaya doğru yürüdüm.

Ve telefonum çaldı. Ahunun gittiği anaokulundan arıyordular.

Öğretmen " Alp bey rahatsız ediyorsak özür dilerim okula gelmekisiniz "

Alp " kızıma birşeymi oldu. "

Öğretmen" size okulda anlatmam daha iyi olur"

Telefonu kapatıp arabayı çalıştırdım.

Ahu

Hergünkü gibi bu belalı okula babam yine getirmişti . Ağlamalarım bişe yaramamıstım.

Burayı hiç sevmiyordum. Hiç arkadaşım yoktu. Kimse benimle oynamak istemiyordu .

Sadece bı arkadaşım vardı rüzgar . Ama o şuan benimle oynamıyordu. Evcilik oynamak istemediğini söyleyerek gitmişti.

Öğretemenim Beyza onuda hiç sevmiyordum . Hep diğerleriyle ilgileniyordu.

Beyza " evet çocuklar şimdi sizinle dışarı çıkıcaz hadi tren olalım"

Tren olmak için sıraya geçeceğim sıra eliz ve arkadaşları benim arkamdan itirdiler yüzüstü düstüm avcuçlarımın içleri acıyordu.

Eliz" ağlıyacakmısın ahu ağlama annen yanına gelip seni susturamaz"

Hiç birşey söyleyememiştim

Ağlamak istiyordum . Ama ağlayamazdım yoksa benimle dalga geçerlerdi.

Öğretmenime baktığımda bize uzaktan bakıyordular . Ben en son elizin saçına sakız yapıştırınca beni ceza bölümüne oturmuştum . Babam geleseye kadar kalkmamıştım.

Ayağa kalkıp sıranın en arka kısmına geçtim .

Bahçeye çıkınca herkes bi alana doğru koştular . Ben ise ilerideki gölete doğru yürüdüm . Orası okulda sevdiğim tek yerdi. Orda kurbağalar ve minik balıklar vardı .

Onlar benimle oynuyordular .onlar için hep pantolonumun içine minik ekmek kırıntıları koyuyordum .

Göletin yanına oturdum . Öğretmenim burda durmama kızıyor ama umursamıyordum .

Hep babama benim sınıfın en yaramaz öğrencisi olduğumu söylüyordu. Ben yaramaz değildim.

Cebimden ekmek kırıntılarını alıp suya attım.

Kurbağalar sesler çıkarıyordular.

Ahu " nasılsınız bay ve bayan kurbağalar"

Ahu " acıkmışsınızdır diye size ekmek getirdim , Beyza cadısı sizi beslemiyordurlar"

Ahu" siz benim bu okuldaki tek arkadaslarımsınız"

Ahu" sizi teker teker öpsem içlerinizden prensesler ve prensler çıkarmı"

Ahu " meriç amcam onun bı masal olduğunu söylüyor ama babam ona inananmamı söylüyor "

Yanıma gelen kurbağı avuçlarımın içine aldım . Onun canını acıtmadan sevmeye başladım . Diğer yakaladıgım kurbağalar gibi bu kaçmaya çalışmıyordu .

Birden eliz ve arkadaşları yanıma geldi.

Eliz " arkadaşlar ahu kurbağayı elliyor ıyy"

Sınıftakiler buraya gelmiştiler.

Hepsi elimdeki kurbağaya bakıyordular.

Selin" çok iğrençsiz ahu"

Mert" onu öpsene ahu belki sende kurbağa olursun sonra senin üzerine basarız"

Eliz kahkahalar atıyordu.

Elimdeki kurbağayı onun üzerine fırlattım . Ve çığlık atmaya başladılar.

Ahu" birdaha benimle dalga geçersiniz hepinizin ağzına kurbağa tıkarım"

Birden eliz beni ittirdi. Ve gölete düştüm heryerim ıslanmıştı. Kurbağaların sesleri daha fazla gelmeye başlamıştı. Ama onlardan daha çok sınıftakilerin kahkaha sesleri geliyordu. Rüzgarda kahkaha atıyordu.

Melis teyzem birgün demiştiki senin üzgün olduğun zamanlar senin yanında seninle birlikte ağlayan kişi senin en yakın dostundur sana gülen değildir demişti.

Öğretmenimiz bu tarafa gelmişti.

Beyza" ahu hemen çık ordan babanı arıyorum"

Eliz " öğretmenim o bize saldırmaya çalıştı.

İlerde duran büyük yosunu alıp öğretmene doğru fırlattım.

Kadının yüzüne gelmişti.

Yüzündeki yosunu alıp yere attı.

Ve kolumda sertçe tutup beni göletten çekerek çekti. Okula doğru beni çekerek götürmeye başladı. Kolum acıyordu.

Alp

Okula gelmiştim . Okulun içinden bağrışma sesleri geliyordu. Bı kadın kızıma bağrıyordu. Bu durum beni sinirlendiriyordu.

Ahu ağlamak üzeriydi kendisini tutuyordu.

Kadın" sen benim kızımın üstüne nasıl kurbağa atarsın terbiyesiz "

Ahu " ben terbiyesiz değilim eliz yüzünden suya düştüm"

Kadın " benim kızıma iftira atamazsın seni yalancı"

Ahu "sensin o yalancı"

Ahu geldiğimi görmüştü.

Ahu" babaa"

Ahu bacağıma sarılmıştı. Islaktı. Hasta olucaktı.

Alp " Beyza hanım burda ne oluyor"

Beyza bana olanları anlatacağı sıra kadın beyzanın sözünü kesip anlatmaya basladı.

Kadın" kızınız benim kızımın üzerine kurbağa fırlattı.ve sonra kendisi suya düştü öğretmeninin üstüne yosun fırlatmış"

Ahu " o beni ittirdi! suya ve cadı öğretmen bana bağırdı bu yüzden üzerine yosun fırlattım ve kolumu sıktı morardı kolum"

Ahunun kolu morarmıştı.

Alp " Beyza hanım sizin burda göreviniz çocukları düzgün bir ortamda yetiştirmeniz ayrımcılık yapmadan ve zorbalar yetiştirmeden onlara eğitim vermeniz ve siz bunu beceremiyorsunuz"

Ahuyu kucağım aldım.

Alp " bu arada Beyza hanım kızımı okulunuzdan alıcam ve mahkemede görüsürüz"

Ahuyu kucakladığım gibi dısarı çıktım.

Ahuyu arka koltuğa oturttum.

Arabayı çalıstırdım . Şuanlık ikimizde sesizdik .

Ahu" baba?"

Alp" efendim kızım"

Ahu" ben annemi özlüyorum"

Alp" bende özlüyorum kızım annen bizi izliyor gökyüzünden "

Birden telefonum çalmaya basladı.

Meriç arıyordu.

Alp" efendim meriç"

Meriç " Alp acilen İtalya'ya gitmeliyiz"

Alp " neden şuan ahuyu bırakamam"

Meriç " Alp kumarhaneyle ile ilgili ahuyu getir odanda durur"

Alp " tamam . Geceye uçagı ayarala"

Ve telefonu kapattım.

Oylamayı ve yorum yapamayı unutmayınnn