Masama oturdum ve alp beyin dosyalarını inciliyordum vurulduğu sağ omzunda geçici hasar gözüküyordu.

Kendimi çalışmaya o kadar çok kaptırmiştımki gözlerim ağrıyordu masamdan kalkıp alp beyin yanına gitmek için kapıyı açtım hergün yürüdüğüm koridorda tekrar yürüyordum .

Koridorda o kadar çok koruma vardiki alpin mafya olduğunu zannederdim .

Odaya girdiğimde alp ve Meriç birşeyler konuşuyordular

"Merhaba alp bey , kendinizi daha nasıl hissediyorsunuz? "

"Merhaba doktor... adını ögrenebilirmiyim "

" Açelya "

" ismin bir çiçek ama çiçeklerden daha güzelsin " dedi . Gece kadar karanlık olan gözleri gözlerime bakıyordu gözleri kaçırdım

"Teşekkür ederim iltifattın için ama biz işimize dönelim "

"Gözlerini benden kaçırma o orman gibi olan gözlerini görmeme izin ver "

Yanaklarım kızarmaya başladı ve sinirleniyordum

" alp bey!! Hadini aşma "

"Pekii " odadaki işimi haledince hızlı bir şekilde odadan çıktım .

Kalbim küt küt atıyordu . Terasa çıkmak için merdivenleri çıkmaya başladım .

Teras serindi izmirin son serin günleriydi hava kararmaya başlamıştı ay çok az olsada gözüküyordu .

Bugün nöbetçiyim acilde . Cebimden Kulaklığımı çıkarıp kulaklarıma yerleştirdim en sevdiğim şarkı can koçtan gökyüzünü tutamam çalışıyordu

Senin de hiç sevmediğin gibi

Bıçaklar, silahlar, kanlar ve yaralar

Havalarda uçuşurken

En sevdiğin gibi

Şaraplar, yataklar, öpüşler ve düşler

Havalarda uçuşurken

Kırgınım sana ben

Yalnız beni değil

Kendini de kandırmışsın

Kırgınım sana ben

Üstelik bu ana dek

Hiç kırılmadığım gibi

Ben gökyüzünü tutamam

Yıldızları çalanlar var

Bu karanlığın sebebi onlar

Sözlerimi tutamam

Hayalleri çalanlar var

Bu vazgeçişimin suçlusu onlar

Ve birden telefonum çalmaya başladı arayan başhemşire esma arıyordu telefonu açtım

" Alo açelya hemen acile gelmen lazım"

"Noldu "

" 25 yaşında 37 haftalık bir üçüz hamile kadın erken doğum gerçekleştiriyor kimse kendisini riske atmak istemiyor bunu tek sen yapabilirsin acil gelmen lazım "

" Geliyorum doğum haneyi hazırlayın "

Hızlıca merdivenlerden aşağıya indim . Acilde kadın kıyameti koparıyordu .

"Aaaaaa doğuruyorum ben burada doktor neredeeee" dedi kadın. Eşi hemen " hayatım az sakinmi olsan "

"Enes ben burada doğuruyorum sen bana sakin olmu diyorsun "

Yanlarına yaklaştım " adınız ne hanım efendi " dedim " sude" dedi.

" sude şimdi biraz sakin olmalısın şimdi bebeklerin geliş durumlarına bakıp seni doğum haneye alıcaz " sude kafasıyla onayladı .

Ve bebeklerin geliş durumlarına bakmaya başladık en uç taki ters geliyordu . Yanımda yeni asistanlardan zeynep " açelya birtanesi ters geliyor napıcaz " dedi.

" ilk gelenleri normal doğumla alıcaz ters geleni en son sezeryan la alıcaz " dedim . Merveye doğru " doğum hane hazırmı " dedim. Kafasıyla onayladı beni .

Doğum haneye girmiştik karşımda sude ıkınıyordu eşi ise yanında ona yardımcı oluyordu aslında doğumhaneye birini almamız yasaktı ama bize zorluk çıkarıyordu onuda benim sayemde girdi çünkü eşini sonkez görebilirdi riksli bir doğum olucaktı sudenin sudenin yüzde 85 yaşama ihtimali yok. Bebeklerinden birtanesinin ters geldiğini bilmiyordu .

Bebeklerden birinin kafası gözükmeye başlamıştı. "Çok iyi gidiyorsun sude bebeklerden birinin kafası gözükmeye başladı " dedim .

Enes eşinin elini daha sıkı tutmaya başladı " güzelim hadi çok iyi gidiyorsun " dedi. Ve doğum hanede tek bir ses duyulmaya başladı . Kız be ekti . Bebeği zeynepe uzatım . . Diğer bebekte kız kardeşiyle birlikte gelmişti.

Tek yumurta ikizleriydiler . Tam sezeryana geçiceğimiz sırada bebeğin ayakları dışarı çıkmaya başlamıştı. Herkes ne yapçağimızı söylemem için bana bakıyordu . " sezeryanla alamayız o yüzden sude senden küvetli bir ıkınmanı istiyorum tek seferde alıcam"

Dedim ."Ben yapamam bunu "

" yapabilirsin " ve onayladı beni .

Enes yanıma yaklaştı ve birden bire bayıldı kimse onunla ilgilenmeden biz doğuma devam ettik . Ve doğum hanede şimdi üç yane bebeğin ağlama sesi vardı .

Camlı odaya döndüğümde simsiyah gözlerle karşılaştım . Beni izliyordu