@ecrin.07emir61
|
Beklediğiniz bölüm geldi sevgili okurlarımm lütfen yorumlarınız bırakın o Alp~ Uyandığımdan beri yanımda sarı saçları çıplak vicudunu sarmıştı sırtını açelyanın tahminim 1 saattir açelyayı izliyor ve saçlarıyla oynuyordum .elimi komidinin üzerinde duran telefona uzattım saat gecenin 4 'düydü. İşimiz uzun sürmüştü. Birden açelya kıpırdanmaya başladı göz kapaklarını yavaşça açtı . Bi süre boyunca birbirimizi izlemeye başlamıştık. Açelya birden bana daha fazla yapışıp dudaklarımı sakince öpmeye başlamıştı . Tabi bende bu sıra uslu durmuyordum.
Meriç ~ İzmire geleli birkaç saat olmuştu . Şuan Melisin çalıştığı restorana doğru gidiyordum . Bi gözüm yolu izlerken diğer gözümle hep melise aldığım papatyalar ve hediyedeydi.
Trafiğe girmiştim . En nefret ettiğim şeydi bazı salaklar boş olan yerlere girmeye çalışıyordu ve daha fazla trafik tıkınıyordu .Bu beni fazlasıyla sinirlendiriyordu. Yan tarafımdaki koltuğun üzerindeki çiçeklerle bakmaya başlamıştım yavaştan solmaya başlamışlardı. Trafiğin bitmesini beklemeye başladım.
Melis~ Şef emirler verip duruyordu . Yarımsaat sonra mesaim bitecekti.
Mesaim biteli 1 saat olmuştu ama çok meriçin gelmesi gerekiyordu önceden hazırladığım yemekler soğmaya başlamıştı.
Restoranın kapısı açıldı ve içeriye tanıdık bi simâ girdi. Elinde papatya diğer elinde ise küçük bi paket vardı . Gözleri beni arıyordu . Ona doğru seslendim . "Meriç buradayım " ve en sonunda beni buldu ve bana doğru yürüdü . "Hoşgeldin " dedim. "Hoşbuldum kusura bakma geç kaldım trafik vardıda "Dedi . Elindeki paketle papatyaları bana uzattı . Papatyalar yavaştan solmaya başlamışlardı . "Kusura bakma papatyalar solmaya başladılar " dedi. Ve koklamaya başladım " sorun değil hâla güzel kokuyorlar " ikimizinde yüzünde bi tebesüm oluştu . Ve paketti açtığımda içinde bi kutu vardı . Kutuyu açtığımda içinden çok güzel bi kolye çıktı
Bi yıldızdı üstünde ise Mavi bi taş vardı. " çok güzel , teşekkür ederim " dedim. Meriçe yaklaşıp boynuna sıkıca sarıldım. Mavi gözlerine baktığımda parlıyordu . Hemde çok güzeldi Mavi gözlerinin içinde resmen boğuluyordum . Tamam melis bukadar yeter biliyorum o güzel maviş gözleri uzunca izlemek istiyorsun ama lütfen saçmalama . "Yemekler daha fazla soğmadan yiyelim bence " dedim. İkimizde sandelyelerimizi oturduk . Biçagımla lazanyayı kesmeye başlamıştım kestiğim parçayı ağzıma ttığımda gelen soğukluk hissini farkettim meriçe baktığımda oda çoktan yemeye başlamıştı " Meriç kusura bakama lazanya soğududa " Dedim . " sorun değil hem italyadakilerden daha güzel olmuş ellerine sağlık " dedi. " Teşekkür ederim " dedim. Yemekleri yedikten sonra sohbet etmeye başlamıştık. Anlattığına göre trabzonda doğmuş ve büyümuştü annesini babasını ve kız kardeşini çok küçük yaşta kaybetmişti . Amcasıyla büyümüş . Uzun bi sohbetten ardından beni eve bırakmayı tercih etmişti mahaleyi tarif ederek beni evimin önüne bırakmıştı. Arabanın kapısının önüne gelip kapıyı açtı . " buyurun hanımefendi " " Teşekkür ederim beyefendi " ikimizde tebesüm ediyorduk birden elimi tutup elime küçük bi öpücük bıraktı . Yanaklarım kızarmaya başlamıştı . " ben gidiyim artık görüşürüz " dedim. " görüşürüz " arkamı döndüm ve balkonda babamın sinirli öfkeli sarhoş bakışlarıyla karşılaştım. Apartmana girdim merdivenlerden yavaşça çıkıyordum . Eve gitmek istemiyordum . Abim evde olmayınca benim için hiç güvenilir değildi . 4 dakika boyunca merdivenlerden yavaşça çıkmaya devam ettim. Birden merdivenlerden bana doğru hızlıca gelen biri vardı tabikide o kişi babamdı birden şaçlarımdan sıkıca tutup beni merdivenlerden sürüklüyordu saçlarım çok acıyordu . Babam " fahişe " . Beni kapının eşiğinden hızlıca fırlattı . Babam " Senin elalemin oğluylamı fingildeşiyorsun haa senin bana para getirmen gerek . Oruspu " dedi. Pantolonundaki kemeri çıkardı . Kemeri hızlıca vücuduma vuruyordu. Elimle kendime siper olmaya çalışıyordum . Birden meriçin öptüğü elimi tutu " bu elinimi öptürdün orospu , bu elini kırıcam " ve birden elimi ters çevirmeye başladı acı dolu feryatlarım salonun duvarına hapsoluyordu . Birden yanaklarımı sıkmaya başlamıştı çığlıklarımı engelliyordu . " kesin ne bu dudaklarla onu öpmüşsündür " ve birden hızlıca dudaklarıma tokadı geçirdi . Dudağım patlamıştı fazlasıyla kan geliyordu . Birden boğazımı sıkıca sıkmaya başladı. " bu evden canlı çıkımayacaksın , metede yok , zaten komşuların hiç biri bizi umursamıyor kimse seni benim elimden alamayacak" Nefes almamaya başlamıştım busefer ağzımdan kan gelmeye başlamıştı. Boğazımı bırakıp kemerle dövmeye devam etti . Vicudum buna alışmıştı ama ruhum hâla bu acıya alışamamıştım . Küçükken ilk dişim babamın tokadıyla düşmüştü . Çocukken babam ayağıma biraların cam kırıklarını batırmıştı. Babam külük kullanmadı çünkü sigarısını vücudumda söndürüp çöplerini zorla bana yutturuyordu. Bi oyuncak bebeğim bile olmadı olanları ise hemencik satıp kendisine bira alıyordu. Ama bunları yaşamıma rağmen hâla ruhum alışamamıştı. Birden boynumdaki kolyeyi faketti " üzerindeki taş gerçekmi " dedi . Birden boynumdan hızlıca çekti dah iyi incileyebilmek için arkasına döndü bu fırsattır değerlendirip hemen yanımdaki bira şişesini alıp kafasına geçirecektim . Ama vicudum ayağa kalkamıyordu yanımdaki sehpaya tutundum ve ayağa kalktım bunu fark eden babam " sen napıyorsun haa " ve birden beni hızlıca itti kafam sertçe televizyon ünitesine çarpmıştım elim kafama doğru gitti fazlasıyla kan geliyordu gözlerim kapanmaya başlamıştı . |
0% |