Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@ecrin_karatas14

 

8. BÖLÜM

"KARDEŞİN İÇİN CANINDAN DEĞİL, DUYGULARINDAN VAZ GEÇİYORMUŞ İNSAN..."

 

"2014, Pazar

Merhaba Günlük;

Ben Batuhan Altınışık. Günlüğümün ilk sayfasına kardeşim Efsun'u sığdırmak istiyorum. Hayatta can kaybınız olmuyordu olanlardan sonra. Geride bir kıyametlerle doldurmuş bir enkaz bırakırsınız. Ama ben o enkazı alarak duygularımı kaybettim. Ben bir kıyametle, takas yaptım. Ben ona duygularımı, o ise bana enkaz verdi. O enkazın ise kardeşim olmasını beklemezdim...

Yaşadıklarım pek iç açıcı olmadı, olamadı hiç bir zaman. Günlük hayatımda teknolojiye olan ilgimden dolayısıyla evdeki bütün eşyaları bozarak tekrardan yapmaya çalışıyordum. Sırf bu yüzden evdeki çoğu eşya bozulsa da bazıları sağ salim yerindelerdi. Annem bu durumdan dolayı hep bana kızar ve babama söylerdi. Babam o kadar tatlıydı ki sanki bir ponçik. Ama tanıyana. Benim babam TEĞMENDİ. Askerdi yani. O hep bana gelirken araba parçaları getirir, oyuncak arabalarıma takmamı söylerdi. Ta ki acı haber gelene kadar. Babam ben daha 7 yaşında Edirne Kapıkule Sınırında şehit düştü. Komutan Fırat Konaklı ile. Annem bizi terk etti. Efsun ve beş kuruşumuz olmadan tek başımıza kaldık. Daha Efsun 2-3 yaşlarındaydı. Bana dendi ki; Parla Konaklı'ya iyi bir abi ol. Onunla buluşmamız bir tesadüf değildi aslında.

Bir gün Parla'nın tavşan oyuncağını görüp şaka yapmaya karar verdim. Onu alıp sakladım. Kısa bir süre sonra, Parla odama geldi ve tavşan oyuncağını aramaya başladı. Gözlerinde bir parıltı vardı ve gülümseyerek "Batu, tavşanımı gördün mü?" diye sordu. Onun bu isteği karşısında gülümseyerek "Hayır, Parla. Tavşanını görmedim" dedim. Parla, ısrarla oyuncağını aramaya devam etti ama ben yine de vermemekte kararlıydım.

Bir süre sonra, Parla'nın sabrı tükendi ve bana şaka yollu bir tekme attı. Bu beklenmedik hareket karşısında şaşırdım ve gülerek "Tamam, tamam, al işte!" dedim. Parla, tavşan oyuncağını alırken yüzünde zafer dolu bir gülümseme vardı. Onun bu neşeli hali, içimi ısıttı ve bana onun ne kadar özel biri olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Parla, Gölge Tesisi'nde Efsun haricinde ilk sevdiğim ve alıştığım kişiydi. Onunla geçirdiğim her an, bana kardeşlik duygusunu yeniden yaşattı. Parla, benim için sadece bir arkadaş değil, aynı zamanda öz kardeşim gibi oldu. Onunla olan bağımız, her geçen gün daha da güçlendi ve onun varlığı, bana her zaman güven ve huzur verdi.

Bugün, Parla ile yaşadığım bu küçük kavgayı ve ona duyduğum sevgiyi seninle paylaşmak istedim. Onunla olan bağımız, benim için çok değerli ve onun varlığı, hayatımda büyük bir anlam taşıyor. Parla, benim için sadece bir arkadaş değil, aynı zamanda öz kardeşim gibi bildiğim biri. Onunla birlikte, Gölge Tesisi'nde geçirdiğimiz her an, bana yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hatırlatıyor.

Gölgenin Bilgini"

Kardeşliği o öğrendi, o öğretti.

 

2014, Salı

Merhaba Günlük,

Bugün, Gölge Tesisi'nde önemli bir görev için hazırlanacağımız haberini aldım. Bu haber, içimde bir karmaşa yarattı ve duygularım birbirine girdi. Sabah erkenden, eğitim salonunda toplandık. Eğitmenler, bize görevin detaylarını ve planlarını anlattılar. Ancak konuşmalarında dikkatimi çeken bir şey vardı: Parla'nın sürekli ön planda tutulması. Bu durum, içimde bir öfke dalgası yarattı.

Parla'nın liderliği ve güçlü duruşu elbette herkes tarafından takdir ediliyordu, ancak onun sürekli olarak ön planda tutulması beni rahatsız etti. Eğitmenler, Parla'ya olan güvenlerini açıkça belirttiklerinde, ben de kendi yeteneklerimin ve çabalarımın göz ardı edildiğini hissettim. Bu, içimde bir patlama noktasına ulaşan bir gerilime neden oldu.

Eğitmenlerle bu durumu konuşmak için cesaretimi topladım ve eğitim sonrasında onların yanına gittim. "Parla'nın yeteneklerini ve liderliğini takdir ediyorum, ama neden sürekli olarak onun ön planda tutulduğunu anlamıyorum. Biz de en az onun kadar bu ekibin parçasıyız ve katkıda bulunmak için buradayız" dedim. Eğitmenler, şaşkınlıkla bana baktı ve durumu açıklamaya çalıştılar, ancak içimdeki öfke dinmedi.

Eğitmenlerle aramızda bir tartışma çıktı. Onlara, kendi yeteneklerimin ve çabalarımın göz ardı edilmesinin beni ne kadar rahatsız ettiğini anlattım. Bu durum, sadece benim değil, diğer ekip üyelerinin de moralini etkiliyordu. Eğitmenler, durumun farkında olduklarını ve her birimizin katkısının önemli olduğunu söyledi, ancak bu açıklama içimdeki huzursuzluğu tamamen gideremedi.

Bu tartışma, sadece eğitmenler ve benim aramda kaldı. Bu durumu Parla'ya ya da diğer ekip üyelerine söylemedim. İçimdeki bu duygusal karmaşa ve gerilimi nasıl yöneteceğimi düşünerek, günü tamamladım.

Bugün, yaşadığım bu olay, bana ekip içindeki dengelerin ve herkesin katkısının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Parla'yı öz kardeşim gibi görüyorum, ama onun sürekli ön planda tutulması, bazen beni rahatsız edebiliyor. Bu zorlukları aşmak ve ekip olarak daha da güçlenmek için içimdeki bu duygularla başa çıkmayı öğrenmeliyim.

Gölgenin Bilgini"

"2014, Perşembe

Merhaba Günlük,

Bugün, içimde tarifsiz bir acı ve suçluluk duygusuyla uyandım. Parla'nın komada olduğu her an, içimdeki bu duygular daha da derinleşiyor. Onun güçlü ve cesur duruşunu hatırladıkça, bu durumu kabullenmek daha da zorlaşıyor. Parla, bizim için her zaman bir lider ve ilham kaynağı oldu. Onun komada olması, hepimizi derinden etkiledi.

Sabah, içimdeki bu ağır duygularla başa çıkmak için şehitliğe gitmeye karar verdim. Fırat Konaklı'nın mezarını ziyaret etmek, içimdeki suçluluk duygusunu biraz olsun hafifletebilir diye düşündüm. Şehitliğe vardığımda, Fırat Konaklı'nın mezarının başında durdum ve içimdeki tüm duyguları serbest bıraktım.

"Fırat Komutanım," dedim sessizce, "Kızınızı koruyamadım. Parla, şu an komada ve ben onun bu durumda olmasına engel olamadım. Onun güçlü ve cesur ruhunu her zaman takdir ettim, ama onu koruyamadığım için kendimi suçlu hissediyorum." Gözlerimden yaşlar süzülürken, içimdeki acı ve suçluluk duygusu daha da yoğunlaştı.

Fırat Konaklı'nın mezarının başında, onunla ilgili anılarımı düşündüm. Onun cesareti ve liderliği, her zaman bana ilham kaynağı olmuştu. Parla da aynı şekilde, onun izinden giderek güçlü ve cesur bir lider olmuştu. Ama şimdi, onun bu durumda olması, içimde derin bir yara açtı.

Şehitlikte geçirdiğim bu süre boyunca, içimdeki duygularla yüzleştim. Parla'nın iyileşmesi için elimden gelen her şeyi yapacağıma dair kendime söz verdim. Onun güçlü ve cesur ruhu, bu zorluğu da aşacak ve yeniden aramıza dönecek. Fırat Konaklı'ya, kızını koruyamadığım için özür diledim ve onun mirasını yaşatmak için elimden geleni yapacağıma söz verdim.

Bugün, içimdeki acı ve suçluluk duygusunu seninle paylaşmak istedim. Parla'nın komada olması, hepimizi derinden etkiledi ama onun güçlü ve cesur ruhu, bu zorluğu da aşacak. Onun iyileşmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve birlikte bu zorluğun üstesinden geleceğiz.

Gölgenin Bilgini"

UYANIŞ BEKLEYİŞ VE ZAMAN ÖNEMLİ KRİTERLER...

 

"2 Hafta Sonra

Merhaba Günlük,

Bugün, hayatımın en önemli ve duygusal günlerinden birini yaşıyorum. İki haftadır Parla'nın komadan uyanmasını bekliyorduk ve nihayet, bu sabah beklediğimiz mucize gerçekleşti. Sabah erken saatlerde, hastane odasına girerken içimde hem umut hem de endişe vardı. Onun gözlerini yeniden açtığını görmek için sabırsızlanıyordum.

Odaya girdiğimde, Parla'nın gözlerinin hafifçe aralandığını fark ettim. Bu anı ömrüm boyunca unutamayacağım. Gözlerinin yavaşça açılması, içimde bir dalgalanma yarattı. Parla'nın uzun, koyu kestane saçları yastığa dağılmıştı ve yüzünde hafif bir hareketlilik vardı. O gözlerde, her zaman gördüğüm o derin ve kararlı bakışları yeniden görmek, bana tarifsiz bir mutluluk verdi.

Parla, gözlerini tam anlamıyla açtığında, odadaki herkesin nefesini tuttuğunu hissedebiliyordum. Onun gözlerinde bir an için boş bir ifade vardı, ama sonra bizi tanıdığını gösteren o parıltı geri geldi. Hepimiz, Parla'nın geri dönüşünü kutlamak için bir aradaydık.

Parla'nın kalın dudakları hafifçe titredi ve zayıf ama kararlı bir sesle "Merhaba" dedi. Bu tek kelime, hepimiz için bir umut ışığı oldu. Onun sesi, her zamanki gibi güçlü ve kararlıydı. Parla'nın bu anı, onun ne kadar cesur ve güçlü bir ruh olduğunu bir kez daha gösterdi.

Onun yanında geçirdiğimiz bu anlar, hepimiz için duygusal ve anlamlıydı. Parla, bizi yeniden bir araya getiren ve bize umut veren kişi oldu. Onun geri dönmesi, ekibimize yeniden hayat verdi. Parla'nın yanında olmanın verdiği mutluluk ve huzur, bana yaşama dair yeni bir umut ve güç kattı.

Bugün, Parla'nın geri dönmesiyle, içimdeki umut yeniden canlandı. Onun varlığı, bana her zaman ilham kaynağı olacak. Parla'nın yeniden aramızda olması, hayatımızın en büyük mucizesi oldu. Onunla birlikte, geleceğe umutla bakıyorum ve bu zorlu günlerin geride kalacağına inanıyorum.

Gölgenin Bilgini"

O sırf kardeşleri üzülmesin diye kendinden vaz geçen tek insandı. Aslında bunu kimse anlayamamıştı ama o kilitli bir kapı açtı. İnsanı insan yapan duygularıydı. Ama Batuhan Altınışık, çoktan va geçmişti duygularından...

 

Loading...
0%